Dijital iletişimde yepyeni bir eşikteyiz. ChatGPT ve Grok’la gerçekleşen yeni iletişim tarzı, sıradan bir teknolojik yenilikten çok daha fazlasını içeriyor. İletişimin, kimliğin ve yakınlık hissinin yeniden yazıldığı bir dönemden geçiyoruz.
Medya figürleriyle (TV yıldızları, influencerlar) kurulan tek taraflı parasosyal bağ, yapay zeka (AI)’ların ilişkiyi simüle ettiği, kullanıcıların AI'ye kişilik atfettiği bir evreye girdi. AI aracılığıyla iletişimde etik, özgünlük, doğruluk, denetim ve duygusal samimiyet ikilemleri yaşanıyor.
Geleneksel medyada kitle ile medya arasında tek yönlü bir iletişim biçimi vardı. Daha sonra sosyal medya ve influencer kültürü parasosyal ilişkiyi yaygınlaştırdı. Dijital iletişimde sıcaklık, yakınlık ve ilişkisellik daha çok emojilerle yaratılmaya başlandı. Kimileri katı teknolojik determinizm eleştirisiyle platformun arayüz ve algoritmik yapısıyla davranışları biçimlendirdiğini, kimileri ise algoritmaların sosyal bilgi dolaşımını “dedikodu gibi” yeniden ürettiği fikrini savundu. Evet, bir şeyler oluyordu ve bir şeyler değişti. Ama temelde arayüzlerin arkasında insan vardı. Şimdi ve gelecekte ise doğrudan ve çevrimiçi AI ile iletişim var. Dolayısıyla bu bakış açıları, bu kavramlar AI’nin iletişimde verdiği mevcudiyet hissinin gerçekte ne olduğunu gelecekte neler olabileceğini tam olarak açıklayamıyor.
Medya teorisyeni John Thompson’ın “aracılı yarı etkileşim” dediği şey televizyon karakterlerinden AI karakterlerine geçti. Bugün milyonlarca insan, ChatGPT ve Grok’tan aldığı yanıtlarla bir tür yapay yakınlık kurmaya başladı. İnsanların gündelik iletişim pratiklerindeki iletişimsel AI’ler arasında en popülerleri ise ChatGPT ve Groke. Bu iki ana iletişimsel AI’nin insanlar üzerinde bıraktığı algı farklı, çünkü ortam ve söylem farklı.
ChatGPT sabırla cevap veriyor, Grok espri yapıyor, biz de sanki karşımızda gerçek bir muhatap varmış gibi iletişime geçiyoruz. Ama yanıldığımız bir nokta var. Öyle hissettirilen veya bazen hissettiğimiz yakınlık ve mevcudiyet hissi nötr değil. Her yanıt, her tonlama, her kelime tercihi arkasındaki platform paradigmasının bir ürünü. ChatGPT’nin kibar, kontrollü, riskten uzak bir söylemi var. Bu ton, aynı zamanda bir tür şirket güvenliği perdesi. Kullanıcıyı memnun ederken onu sürekli denetleyen ve biriktiren algoritmik bir üslup. Grok ise daha özgürlükçüymüş gibi davranıyor.
Mizahı bol, lafını sakınmıyormuş gibi… Ama bu da başka bir yanılsama. Platformun yapısal özelliklerine göre X platformunun kültürü neyse Grok da o kültürün sesi oluyor. Hızlı, alaycı, politik angajmandan kaçınan ama polemiğe açık ve bazen spekülatif.
AI mevcudiyet ve yakınlık hissine neden olan söylemiyle bugün size adınızla hitap edebiliyor, duygularınızı “anlıyor” hatta teselli edici tavsiyelerde bulunuyor. ChatGPT nazik, sabırlı bir tonda konuşuyor. Grok ise daha alaycı, sarkastik, X mizahını size sunuyor. İkisi arasındaki söylem farkları elbette AI’ye insan gibi atfedilecek bir kişilik meselesi değil. Arayüz, hedef kitle ve ürün mantığı söylemi belirliyor. Brown ve Levinson’ın “politeness” teorisine göre herkes iletişimde kendisinin ve de karşısındakinin “yüzünü” korumaya çalışır. ChatGPT’nin söylemi bu yüzden hep ihtiyatlı, kapsayıcı, seviyeli. Grok ise anında davranış kod özelliğiyle ile kendi varlığını hissettiren bir yapıda.
Dijital kamuda bilgiler algoritmik olarak dolaşırken ChatGPT daha küresel, streril ve kapsayıcı veri setleriyle sosyalleşiyor. Grok ise daha çok internet kültürünün keskin, mem-odaklı tarafıyla platform sokağının dilini kullanıyor. Grok, platformunun gerçek-zamanlı akışına gömülü olduğu için sanki orada olan bir konuşmacı gibi davranarak, kullanıcıya “seninle aynı zaman çizelgesindeyim” hissi veriyor. Bu nedenle Grok hep orada olan, olayları anlık takip eden arkadaş, ChatGPT her şeyi bilen ama hiçbir yerde olmayan uzman gibi. Grok’un hedefli kodlama ile meme kültürü-ironik üslup kişiliği sergilemesi bu parasosyal arkadaşlığın kullanıcılarda “Grok bana daha cesur ve samimi geliyor” hissi uyandırmasıyla sonuçlanıyor.
Çünkü söylemi kullanıcıların platformdaki ortak kültürel referanslarını içermekte. ChatGPT’nin parasosyal bağının Grok’a göre daha zayıf kalması ise nötr ve kurumsal bir ses ile kişilikten ziyade bir fonksiyon sunması.
Örneğin yatırım tavsiyesi istediğinizde ChatGPT temkinli bir yaklaşımla olasılıkları sunar. Grok yüksek anındalıkla “Haha”, “X’te şu an patlıyor” ifadeleriyle algılanan sosyal mesafeyi azaltır, cesur tahminler yapar. ChatGPT ise “Kesin konuşamam, yatırım tavsiyesi değildir” ifadelerini tercih eder. X’in platform olanaklarıyla (retweet, trend, viralite) Grok spekülatif ama güncel bir ses üretir.
ChatGPT’nin söylemi statik ve anındalık-dışıdır. Grok’un söylemi kullanıcılara akış, ChatGPT arşiv hissi verir. ChatGPT etkileşimi zaman ve mekan-dışı tutarak, yanıtları genel bir bilgi havuzundan çeker ve anlık bağlamdan yoksundur.
Grok, Sophie Bishop’un deyimiyle X’teki “algoritmik gossip” akışını doğrudan söylemine entegre ederek dijital mahallesinin dedikoducusu gibi dinamik hareket eder. ChatGPT ise iletişimde her zaman hazır dijital kütüphaneci ve arşivci gibi algılanır. AI aracılı iletişimde insanların iletişim biçimi de AI’lere göre dönüşmekte. ChatGPT ile konuşurken resmileşiyor, Grok ile konuşurken daha rahat ve hatta daha esprili bir persona takınabiliyoruz.
Bu bağlamda medya söylem analizi açısından aynı teknolojinin (LLM), farklı platform ve söylem stratejileriyle bambaşka algılar yaratması bir araştırma konusu olmaya aday.
Ulrich Beck’in risk toplumu, bugün AI ile iletişimde “Hangi bilgi doğru? Duygusal yakınlık hissediliyor mu? Kimliğim bu iletişimde nasıl icra ediliyor?” sorularıyla yeniden karşımıza çıkıyor.
Kullanıcılar aracın görünmez olması ve doğal iletişim hissinin çelişkisini yaşamakta. Stanford AI-MC araştırmalarının da gösterdiği gibi, AI aracılığıyla iletişimde bir samimiyet–kontrol ikilemi arasında kalınmakta. Diğer yandan ChatGPT ve Groke, ikisi de insanlarla çevrimiçi iletişime geçen AI teknolojisi olmakla birlikte farklı medya ekolojilerini temsil ediyor. Söylem farklılığının sadece sosyo- psikolojik kuram ve yaklaşımlarla anlaşılamayacak kadar derin ekonomi-politik arka planla bakılması gereken nedenleri var. Nedenler ve bağlamlar gelecek haftanın konusu.
Ama bu arada şunları kendimize sorup düşünebiliriz belki. Hangi AI ile nasıl konuşuyor ve nasıl bir insana dönüşüyoruz? Ve neden iletişime geçmeyi, soru sormayı ve bilgi almayı tercih ediyoruz? Bizimle konuşan ne, algoritma mı yoksa bir şirket paradigması mı? Söylem farkının nedeni iki farklı şirket tipi arasındaki değer zinciri değişikliği mi?
Çok Okunanlar
Bilal Erdoğan senaryosu Ankara’yı karıştırdı
Şamil Tayyar’dan gündeme oturacak Mehmet Akif Ersoy iddiası!
MASAK raporlarında gerçek ortaya çıktı
Kastamonu'da ölü bulunan anne ve oğlunun otopsi raporu tamamlandı
Eski Habertürk spikerinden Mehmet Akif Ersoy hakkında bomba iddialar!
'Karşılıklı gol bas, illaki gol yerim ben' mesajını atan kişi bakın kim çıktı?
Güllü'nün kızının yakalanmadan önceki son görüntüleri ortaya çıktı
Mehmet Akif Ersoy'un da aralarında olduğu 4 kişi tutuklandı
Silivri'ye yapılacak duruşma salonunun inşaatından ilk görüntüler
Manchester City, Real Madrid’i yendi: Şampiyonlar Ligi'nde günün sonuçları