Milli Savunma Bakanlığı'nın yaptığı açıklamadan öğrendik.
“Irak'ın kuzeyinde gerçekleştirilen arama faaliyetleri sırasında girdikleri mağarada metan gazından etkilenen 12 asker şehit oldu”
Hem ocaklara hem yüreklere bir kez daha ateş düştü!
Askerler, Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde 28 Mayıs 2022'de şehit olan Piyade Üsteğmen Nuri Melih Bozkurt'un naaşına ulaşmak için arama tarama faaliyeti yürütüyorlardı.
PKK’lıların daha önce Zap’ta hastane olarak kullandığı bir mağaraya girdiler. Sabah 08.00 sularıydı. Ekipte 10 personel vardı, ikisi önden gidiyordu. İlerledikçe arkadakiler değişik bir koku duydu. Biraz daha gidince önlerindeki iki personelin yerde yattığını gördüler.
Arkadaşlarına ulaşmak istediler ama onlar da nefes alamıyordu. Kendilerini can havliyle dışarı attılar. Ne olduğunu anlamamışlardı, komutanlarına “mağaraya zehirli gaz atılmış” diye bilgi verdiler.
Bunun üzerine İstihkam Üsteğmen Ege Akar içeride kalan askerleri kurtarmak için mağaraya girdi. Ancak O da gazdan etkilendi ve yere yığılıp kaldı. Daha sonra dışarı çıkardıklarında nabzının olmadığını fark ettiler, kalp masajı yaptılar ve bölgeden tahliye ettiler.
Adeta can pazarı yaşanıyordu.
Piyade sözleşmeli erler Özkan Özkanlı ve Mahsun Yeşildemir de arkadaşlarını kurtarmak için içeri girdi ama onlar da dışarı çıkamadı.
Mesele üstü kapatılacak gibi değildi. İletişim Başkanı Fahrettin Altun vakit kaybetmeden olayın mağara içerisinde doğal yollarla oluşan metan gazı nedeniyle meydana geldiğini açıkladı:
“Bu elim olay, milletimizin yüreğinde derin bir acı yaratmıştır. Bu süreçte vatandaşlarımızdan, yalnızca resmî makamlardan yapılacak açıklamalara itibar etmelerini ve dezenformasyona karşı dikkatli olmalarını önemle rica ediyoruz”
Maazallah, “spekülatif” haberler sızarsa “terörsüz Türkiye” diye yurdum insanına ittirmeye çalıştıkları açılım, saçılım süreci sekteye uğrayabilirdi.
Peki, metan gazı böylesine tehlikeli olabilir miydi?
Sorunun cevabını, askerî coğrafya ve askeri jeomorfoloji uzmanı Dr. Selim Erdoğan verdi. Sosyal medyadan meseleye dair dikkat çeken paylaşım yaptı.
Dedi ki:
“Askerlerimizin gerçekten metan (veya oksijen yitimine neden olacak başka bir gaz) nedeniyle şehit olmuş olması 'imkansız, yalan söylüyorlar' dedirtecek uzaklıkta değil. Mümkündür... Yarasa dışkısı birikiminin yoğun ve havalanması kısıtlı yeraltı sistemlerinde metanla çok karıştırılan amonyak yoğunlaşması olur. Ancak organik içerik arttıkça bu ortamın morfolojık ve hidrolojık koşullarına bağlı olarak metan, CO ve CO2 gibi gazların yoğunlaşmasına yol açabilir. Oksijen içeriği keskin şekilde düşer ve 'tatlı ölüm' dediğimiz, farkında bile olmadan insanın kendinden geçtiği ve birkaç dakika içinde ölüme teslim olduğu durum gerçekleşir. 'Mağarada ne işi var metanın?' diyen abiler; hem de öyle bir olur ki, siz fark edene kadar selânızı okutur...”
Paylaşımından devam edelim.
“Detektör hayat kurtarır! Aksaray'da, 2011, 2012 yıllarında, define için girdikleri mağarada bu şekilde iki kardeş ölmüştü. MTA ekibiyle birlikte, daha sonra Havran Baraj gölü altında kalan mağarada böyle bir tehlike yaşadık. Daha sonra, 2017'den itibaren risk almayı bıraktık ve ekipteki herkese birer gaz detektörü alındı. Meselâ, 2017'de Hatay Hassa'daki lav tüpü mağaralarda hidrojen sülfid çıkışından şüphelendiğimiz için hepimiz detektörlerle ve ihtiyaç halinde kullanmak için itfaiyeci tipi oksijen maskeleriyle girmiştik. Ateş düştüğü yeri yaktı ama umarım bu felaketten bir ders çıkarılır. Çok basit ve ucuz bazı ekipmanın varlığı, böyle önlenebilir kazaları ölüm sebebi yapmaktan çıkarır”
İşte zurnanın zırt dediği yer burası!
Askerlerin yanında neden metan gazını ya da herhangi bir zehirli gazı tespit edecek detektör bulunmuyordu?
Koskoca Türkiye Cumhuriyeti'nin, mağara araması yapacak askerlere verecek bir gaz detektörü yok muydu?
Girin internete bakın 597 liraya bile metan gazı detektörü satılıyor.
Oysa askerliğini yapan her Türk vatandaşı bilir ki kışlada en küçük bir risk faktörü bile dikkate alınır, askerin can güvenliği hep öncelikli olur.
Böylesine önemli göreve çıkarken ve hatta mağaralarda arama tarama faaliyeti yapılacağı da biliniyorken, böyle bir ihmal nasıl söz konusu oldu?
Cevabını şimdilik bilmiyoruz. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Bizleri derin ve acı bir üzüntüye boğan bu olay başlattığımız idari tahkikat ile en ince ayrıntısına kadar incelenecektir" diye açıklama yaptı. Bu tahkikattan ne vakit, nasıl bir sonuç çıkacak hep birlikte göreceğiz, diyerek yazımıza noktaya koyalım.
Çok Okunanlar

Ortalığı karıştıran evlilik teklifi

Gel bakalım Yiğit Bulut efendi

“İkinci Habur mu, İkinci Mondros mu?”

Parmağına krem süren vekil gündemde

Gazeteler, terör örgütü PKK'nın silah bırakmasını nasıl gördü?

İkinci Habur mu ikinci Mondros mu?

CHP'li Yavuzyılmaz'dan LGS sonuçlarıyla ilgili çarpıcı iddia

Özgür Özel’e hakkında başlatılan jet soruşturmaya CHP’li isimlerden sert tepki

Spotify'la yaşanan 'Emine Erdoğan listeleri' krizinde yeni gelişme

'Terörsüz Türkiye masalının gerçek yüzü' toplantısı