Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
37,5658
Dolar
Arrow
33,9499
İngiliz Sterlini
Arrow
44,6408
Altın
Arrow
2814,0000
BIST
Arrow
9.577

CHP’deki ‘Dip Dalga’ partileşiyor

CHP giderek umut olmaktan çıkıyor.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun yerine Genel Başkanlık koltuğuna oturan Özgür Özel’in kurultay sonrasında sürekli yalpalayıp sağa sola savrulması, zaten kafası karışık olan seçmeni tabiri caiz ise iki arada bir derede bıraktı.

Aday belirleme sürecinde güçlü bir liderlik sergileyememesinin yanı sıra arka arkaya yaptığı vahim yanlışlar 1 Nisan itibarıyla ortaya çıkacak muhtemel tablonun pek iç açıcı olmayacağının habercisi sanki.

Bu kez namus belasına verilecek oylarda dramatik bir azalış olacak gibi görünüyor.  

Seçmenin sıtkı sıyrıldı. Belki de hiç sandığa gitmeyecek.

Hemen her il ve ilçede sıkıntı yaşanıyor. 

Ezcümle CHP Genel Başkanlığı’nı eline, yüzüne bulaştırdı.

Partiden umudunu kesen sadece seçmen değil. 

2020 yılından buyana parti içi muhalefeti yürüten ve liderliğini Gazeteci-Yazar Celal Eren Çelik’in yaptığı “Dip Dalga Hareketi” CHP’den ayrılıp yeni bir parti kurma kararı aldı.

Bu kararda; CHP’nin son süreçte değiştirilmekten çok dönüştürüldüğü, Türkiye’deki tüm siyasal partilerin bir biri ile aynı olduğu, Türkiye’de merkez siyasetin güç kaybederken, radikal siyasetin orta ve uzun vadede güç kazanacağı yönünde yaptıkları değerlendirmeler etkili oldu.

Belki de en önemlisi, hâlihazırda Türkiye’de seçmenin ciddi bölümünün mevcut siyasi yapılar dışında yeni bir seçenek arıyor olması…

Muhalif seçmenin kendisine yapılan dayatmalarla birlikte protestonun daha da arttığını ve seçenek olabilecek, umut olabilecek bir adres aradığını tespit etmişler.

Atacakları adım, yerel seçimin sonucuna bağlı olmayacak. 

CHP’ye ya da diğer partilere çıkacak oydan bağımsız olarak hareket edecekler.

Siyasal aktörlerin yozlaşmış olduğunu ve bunların milletin yarasına merhem olmayacağını düşünüyorlar.

Yerel seçimin hemen sonrasında, 1 Nisan’da düğmeye basılacak. 

İlk aşamada Türkiye turuna çıkacaklar.

Ülkeyi gezecekler, nabız tutup kendilerini tanıtacaklar, planlarını, programlarını, yapacaklarını anlatacaklar. 

Cumhuriyet Bayramı’nda yani 29 Ekim’de partinin kuruluş dilekçesini verecekler.

Halen kurucular kurulu görüşmeleri yürütülüyor. Parti içinde muhalefet yaptıkları dönemde beraber olan isimler ve illeri örgütleyecek olanlar hazırlıklarını tamamlamış.

Aslında süreç 4 yıldır devam ediyor. Parti programını da hazırlamışlar. 100 kişilik kurucular kurulu oluşturacaklar. 

Tüzük üzerinde ise çalışılıyor.

Bu konuda iddialı olduklarını söyleyelim. Dedikleri o ki bu, Türkiye’de şuana kadar yapılmış en demokratik tüzük olacak. Seçmeni bir figüran halinden çıkarıp siyasetin bizatihi öznesi ve karar alma süreçlerinin her birinde söz sahibi yapacak bir tüzük hazırlayacaklarını söylüyorlar.

2020 parti içinde muhalefete soyundukları zaman kendi aralarında şunu konuşmuşlar:

“CHP içinde bir mücadele verilmeli kurtarılabiliyorsa kurtarılmalı, zira CHP ülkeyi kuran parti olması sebebiyle AKP’nin Türkiye’ye verdiği büyük hasarı, - eğer ki partiyi biz yönetiyorsak - biz ortadan kaldırırız.”

Bu nedenle, CHP kurtulmadan Türkiye kurtulmaz diyerek yola çıkmışlar!

Yaptıkları değerlendirme dikkat çekici:

“CHP’nin kurtulmak gibi bir derdi yok. Demokrasi tiyatrosu adı altında bir sistem kurulmuş, iktidar da muhalefet de bundan memnun. Rant kardeşliği kurmuş durumdalar. Bir demokrasi tiyatrosunda, cambaza bak deyip halkı, milleti soyuyorlar, kendi seçmenlerini birbirleri ile korkutuyorlar. Dolayısıyla bu yapının değişme, dönüşme gibi bir şansı yok. Yozlaşma da büyük bir sorun. İdeoloji kalmadığı gibi moral değerlerin de kalmadığını gördük. Dolasıyla gelinen noktada, CHP Atatürk partisi değildir, sadece tarihin bir kesitinde Atatürk’ün açılış kurdelesini kestiği bir siyasi organizasyondur. Partinin içinde ne Atatürk, ne de felsefesi bulunmadığı gibi mümkünse bulunmaması tercih edilir duruma gelmiştir.”

Türkiye’nin siyasi hayatında CHP’den kopan ya da ayrılan partilerin başarılı olamadıkları biliniyor.

Bunun da farkındalar.

“İnsanların kafasında CHP’den ayrılanların kurduğu partilerin başarısız olduğu gibi bir kanı var. Bunun sebebi şudur; bu algının yaratılmasını sağlayan örneklerde CHP’den ayrılan gruplar ya bir mezhep partisi ya da küçük bir CHP kurmak istediler. Bütün kadrolarını CHP’den götürdüler, CHP’ye saldırarak siyaset yaptılar ve CHP’nin hastalıklarını da yeni kurdukları partiye götürdüler. Bunların başarılı olma şansı yoktu. Biz, Türkiye’de cumhuriyetçi merkez odağın kurulmasını sağlayacağız, bunun için de çok geniş ve büyük geniş toplumsal muhalefeti örgütleyeceğiz.”

Anlattıklarından anladığım kadarıyla partinin yelpazesi geniş olmakla birlikte üzerinde hassasiyetle durdukları bazı noktalar bulunuyor. 

Atatürkçülük, laiklik, milliyetçilik, tam bağımsızlık, antiemperyalizm, tarikatlara kesinlikle karşı olmak, cumhuriyet devrimlerinden ve felsefesinden taviz vermemek gibi kırmızı çizgileri var. Sosyalist, milliyetçi, sosyal demokrat gelenekten de gelseler, samimi inançlı gelenekten de olsalar, bugün Türkiye’de sistem içinde kendisini temsil edecek hiçbir parti olmadığını düşünenleri kapsayacaklar. 

Ancak söz konusu kırmızı çizgilerin ihlal edilmemesi veya bunlardan taviz istenmemesi gerekiyor. Toplumun tüm katmanları ile birlikte toplumsal muhalefet geliştirmeyi hedefliyorlar.

On puanlık uzman sualine gelince…

Parti için parayı nereden bulacaklar?

Masrafları kolektif olarak karşılayacaklar. Aldıkları karar bu yönde. 

Türkiye’de siyasetin finansmanını iş adamları ve özellikle de müteahhitler yapıyor sonrasında bunun diyeti kendilerine ödeniyor. 

Bunu tersine çevirmeyi hedeflemişler. Öncelikle masraflar minimize edilecek daha sonra bunlar kolektif olarak karşılanacak. Daha öncesinde deneyimlemişler. Şimdiye kadar 53 il gezip yaptıkları 25 bin kilometre yolun masrafları böyle karşılamışlar.

Yazıyı bağlamadan, partileşme sürecinin sosyal medyada duyurulmasının ardından gelen ilk 5 gün içinde, 2 bin 500 kişinin, yeni parti oluşumuna katılmak için başvuru yapmış olduğu bilgisini verip yazımıza noktayı koyalım.