Peşinen söyleyelim, kolay kolay kapanmaz!
Aslında perşembenin gelişi çarşambadan belliydi.
7 Ekim 2023'te Hamas'ın yaptığı saldırıyla “Cehennemin kapıları açılır mı?” diye sormuş, İsrail'in misillemesinin bölgesel bir savaşı tetikleyebileceği tahmininde bulunmuştuk.
Aradan yaklaşık 14 ay geçti!
Ortadoğu'yu pençesine alan kaos bir kez daha kendisini gösterdi. Geçen hafta, Suriye'nin kuzeybatısında İdlib'te bulunan Heyet Tahrir eş Şam'ın şemsiyesi altındaki cihatçı gruplar, büyük bir saldırı başlattı.
Cumartesi günü itibariyle ülkenin ikinci büyük kenti Halep'in önemli bölümünü kontrol altına aldılar.
Her ne kadar Suriye'deki çatışmayı büyük ölçekte yeniden alevlendireceklerine, Esad'ın Halep civarındaki hakimiyetine karşı meydan okuyacaklarına dair şimdiye kadar fazla işaret vermemiş olsalar da bu, küresel siyaseti rasyonel bir bakışla okuyan ve bölgeyi yakından izleyenlerin beklediği bir gelişmeydi.
Amerika, İran'ın Suriye üzerinden Lübnan'a uzanan ayağını kesmediği sürece İsrail'in güvenliğini sağlayamayacağını bildiği için Pentagon'un arka bahçesinde nadasa bıraktığı cihatçı teröristleri yeniden Esad'ın üzerine salacağını tahmin etmek zor değildi.
İsrail'in Lübnan'la yaptığı ateşkes anlaşmasının daha mürekkebi kurumadan Halep ve çevresinde ortalığın toz duman içinde kalmasıyla yeni ve sonu Suriye için hayırlı olması pek muhtemel görünmeyen bir safhaya geçildi.
Gelen haberler, Suriye Ordusu'nun çok fazla mukavemet gösteremediği, askeri kuvvetinin kayda değer kısmını Ukrayna'ya yönlendirmiş olan Rusların, az sayıdaki uçağını devreye soksa da eskisi gibi sonuç alıcı şekilde mukabele edemediği yönünde!
Son bir haftadaki gelişmeler, Suriye'de 2011'de başlayan iç savaşın bitmediğini, hesapların kapatılmadığını gösterdi.
Esad, Şam ve Halep'i elinde tutmanın, büyük şehirlerden kıyı şeridine uzanan otoyolları kontrol altında bulundurmanın, iç savaştan galip çıkmaya yetmediğini anlamış mıdır bilmiyoruz ama siyasi ve askeri strateji açısından 13 yıl öncesine göre daha geriye düşme ihtimali çok fazla.
Bundan sonrası için yeni denklem nasıl kurulur, şimdilik bir şey söylemek zor.
Çok fazla belirsizlik ve soru işareti var.
İsrail'in istediği gibi Hizbullah'ın ayağı kesilse de fiili durum, Suriye'nin bundan sonra üniter yapısını ve bugünkü şekliyle toprak bütünlüğünü kolay kolay koruyamayacağını gösteriyor.
En iyi ihtimalle federatif bir yapıya dönüşebilir.
Putin, Amerika'dan Suriye'de kendi askeri ve stratejik çıkarına halel gelmeyeceğinin garantisini alırsa, Esad’dan desteğini çeker mi?
Mesela, ver Ukrayna'yı al Suriye'yi diyebilir mi?
İran, el altından Amerika ile anlaşıp Hizbullah'ı geri çağırırsa Suriye-Lübnan hattı çöker mi?
Esad, kendi rejimini sürdüreceği ve Akdeniz'e kıyısı olan küçük bir toprak parçasına razı olup memleketinin parçalanmasına rıza gösterir mi?
Heyet Tahrir eş Şam, Halep ve civarında sağladığı hakimiyetle Selefi bir emirlik kurup bunu idare edebilir mi?
Tayyip'in itinayla besleyip büyüttüğü İhvancılar, Suriye'nin bütününe sahip olmak yerine pastadan alacakları orta halli bir payla yetinir mi?
Diğer yandan Putin'in artık Esad'ı sırtında yük olarak görmeye başladığı sır değil. Kremlin'de hesapların, Rusya'nın cephesini daha fazla genişletmemesi üzerine yapıldığı biliniyor. Rusya için Suriye meselesi, Ukrayna'dan önce ve Ukrayna'dan sonra diye ikiye ayrılmış durumda.
Gelelim, bizim açımızdan zurnanın zırt diyeceği yere!
PYD/PKK, bu kaos ortamından istifade edip Suriye'nin kuzeyinden Akdeniz'e koridor açabilir mi? Bu koridor daha sonra Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ile birleşip, Büyük Kürdistan Projesi'nin nüvesini oluşturur mu?
Böyle olursa, Tayyip ne yapar?
İktidarını sürdürmek üzere düşündüğü Anayasa değişikliği için DEM'e ihtiyacı var.
Bunun için yurdum insanına “sınırlarımızı büyütüyoruz” havucunu uzatır mı? Bu nüveyi Türkiye'ye katmak için federal bir idareye geçme riskini göze alır mı?
Bunun için hamasi nutuklarla zemin yoklamaya başladıklarını biliyoruz.
Soruların cevaplarını zaman içinde öğreneceğiz.
Her ne kadar büyük bir sıkıntı içinde olsa da Esad’ın üzerini çizmek için şimdi çok erken.
Hala halkın önemli bir bölümü kendisine destek veriyor.
Ancak anlaşılan o ki süreç küresel güçler arasındaki stratejik pazarlıklarla nihayetlenecek.
Görünen köy kılavuz istemiyor.
Ortadoğu'da halk, ortaçağ kalıntısı zihniyetlere prim verdikçe, Atlantik ötesi için kullanışlı malzemeler üretmeye de devam edecek, diyerek yazımıza noktayı koyalım.
Çok Okunanlar
İhlas Holding hisseleri neden yükseliyor?
Ankara'da 17 erkek öğrenci, kız öğrenciyi okulda defalarca istismar etti!
Semih Çelik'in odasının fotoğrafları ortaya çıktı
Gelinim Mutfakta bugün kim birinci oldu? 3 Aralık Salı altını hangi gelin aldı?
100.000 bin TL'nin aylık getirisi ne kadar oldu
2025 Ocak maaş artışları: Emekli ve memur maaş zammı belli oldu
Microsoft'un yazılım lisansları kırıldı, ömür boyu etkinleştirme
Cemaat yurdunda kalan genç yaşadıklarını anlattı
Yeşilçam'ın Sezercik'i Sezer İnanoğlu ile eşi Seyhan Eyiçalış boşandı
Bugün TV'de ne var? 3 Aralık 2024 Salı yayın akışı