Hukukumuz da ezbere. Anlatamıyoruz. Suç ve ceza politikası diyoruz ama nafile. Suç ve cezanın belirlenmesi sadece bir ahlak veya etik meselesi değildir. İktisadi, toplumsal ve hatta psikolojik durum da etkilidir, hatta çoğu zaman daha etkili olmalıdır.
Cezaevlerine giden hemen herkesin göreceği gibi yeni yapılan cezaevleri bile yeterli gelmiyor. Mahkumlar ıslah olmayı bırakın nefes alacak veya uyuyacak yer bulamıyor. Umarım her cezaevi böyle değildir.
Öte yandan, sosyal medyaya yansıyanlara bakarsak cezaevlerine atılması gereken epey bir insan dışarıda dolaşıyor. Trafikte terör estirenler, kuytuda çocuğa kadına sarkan tecavüzcüler, kumar ve bahis oynatanlar, kara para aklayanlar, teröristler... Elbette tüm bu insanlar adil yargılanmalı. Ne var ki, bu insanları yakalamak, yargılamak ve ceza çekmelerini sağlamak da bir politika meselesi.
Kanunlarımızı, yönetmeliklerimizi ve imkanlarımızı gözden geçirmeliyiz. Aksi takdirde, hesapsızlığımızın bedeli yalnızca insanlık dışı ceza infaz rejimi olmayacak. Adalet hepten çökecek.
Kara para aklayanları, kumar ve bahis oynatanları yakalayıp mahkum edebilmek için adaleti sağlayacak ellerin temizlenmesi gerekecektir. Suç ekonomisinin sahiplerinin gücüyle başa çıkabilmek için etkin ve güçlü ama denetlenebilir bir kolluğa ve yargı sistemine ihtiyaç var. Bunun çok uzağında olduğumuz görülüyor.
Kolluğun ve yargı mensuplarının birer süper kahraman olduğunu varsayalım. Peki ya ceza kanunumuz? Memnun muyuz?
Türk Ceza Kanunu'nun 142. ve 228. maddelerine bakalım. Hakkaniyet can çekişiyor. TCK. 228. maddeye göre, ''kumar oynanması için yer ve imkan sağlayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve iki yüz günden aşağı olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır.'' Ne kadar caydırıcı değil mi? Bir de ekonomik ve toplumsal bakımdan müşkül bir hırsızın işleyebileceği bir suça bakalım. Mesela TCK m. 142'ye göre adet veya tahsis veya kullanım gereği açıkta bırakılmış eşyayı çalan, örneğin atıl durumda bulunan bir kabloyu kesen bir hırsıza hop 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası veriliyor. 5 çift ayakkabı çalan biri 7 yıl ceza alırken, kumar oynatan, eli kolu uzun, tonla para kaldıran biri adli para cezasıyla yırtabiliyor.
Ya kara para aklayanlar? Ya uyuşturucu baronları? Onları yargıya teslim etmek bile neredeyse imkansız. Kamu vicdanı kan ağlıyor. Adi suçlardan yakalananlarla zekatını ödüyor adalet.
Hukuka inanan biri olarak uyarımı yapayım. Adaletin terazisi bozulsa da suç işlemeyelim. Adaletin titrek bedenine biz de yük olmayalım.
Çok Okunanlar

Gençlerin en çok beğendiği genel başkan belli oldu!

'İlk Kurşun' kutlamaları hiç mi kanınıza dokunmadı?!

İşte 'en başarılı başkanlar' anketinin sonuçları!

Tuncer Bakırhan’dan süreçle ilgili kafaları karıştıran sözler!

Su krizi ve üç büyük yanlış

Denizde kaybolan iş insanı Halit Yukay'ın cansız bedeni bulundu

Aleyna Tilki'den istismar mağdurlarına destek mesajı

Boğulma tehlikesi geçiren 3 kadını vatandaşlar kurtardı

Emekli Albay Orkun Özeller'den AKP'li Çelebiye 'bere' tepkisi

Uğur Dündar'dan, Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'kepazeliktir' sözlerine sert yanıt