Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
37,3535
Dolar
Arrow
35,9326
İngiliz Sterlini
Arrow
44,9148
Altın
Arrow
3286,0000
BIST
Arrow
9.779

Paradigma değişiyor: Transhümanizm

Bertolt Brecht'in güzel bir şiiri var: ''Tankınız ne güçlü, generalim/ Siler süpürür bir ormanı / yüz insanı ezer geçer. Ama bir kusurcuğu var: İster bir sürücü''. 

Şiirin devamı da benzer... Hakim sınıfların sahip olduğu araçların insansız işlemeyeceğini, insanın da düşünüp başkaldıracağını işler Brecht. 

Artık o ''kusurcuk'' çözülüyor. İnsansız hava araçları (İHA'lar), nesnelerin interneti, ileri otomasyon sistemleri, akıllı fabrikalar, yapay zeka... İnsansızlaşıyor sistemin araçları. 

Solun genel kabülleri var. Bu kabüllerin gözden geçirilmesi gerekiyor. 

1) ''Tarih bizi haklı çıkaracak!'': Tarih adeta adaletin divanı gibi, haklı hakkını teslim eden bir Tanrı gibi düşünülüyor. Tarih sahnesinde haklı çıkma avuntusu ve ölüm korkusuyla başa çıkma çabası solu bu fikre götürüyor.

2) ''Ya barbarlık ya sosyalizm!'': Sosyalizmin tek alternatifi barbarlık olarak sunulup barbarlığın istenmeyeceğinden hareketle sosyalizmin onaylanması arzu ediliyor. Fakat ''barbarlık''tan kastın ne olduğu belli değil. Dahası, bu sürecin ne kadar süreceği, yani zaman parametresi de sağlıklı ele alınmış değil. İnsanların ömürlerinin çok ötesinde sonuçlar doğuracak kararların ağırlığını ihmal etme eğilimdedir. Bakınız küresel iklim felaketi. 

3) ''Sistem işçilere muhtaç'': ''Sistem''den ne kast edildiği de net olmamakla birlikte ''işçisiz'' veya bildiğimiz anlamda insani vasıflara sahip olmayan işçilerin olduğu bir sistem ufukta. Hal böyleyken, 19. ve 20. yüzyıl fabrikalarında nüfus bakımından yığılmış, öfkeli ve çaresiz insan yığınlarının gücüne yaslanan sol fikri çöküyor. 

Bu genel kabüllerin bir bir yıkılmasına ek olarak, genetiği, fizyolojisi, yetileri dönüştürülmüş, işlerlik bakımından geliştirilmiş bir insan yaratma teknolojisi halihazırda işliyor: Transhümanizm. Transhümanizm beraberinde getireceği etik, politik, hukuki, psikolojik ve daha nice bakımdan sorunlar bir tarafa, ''sistem'' için yeni kapılar açıyor. 

Pandemiler, küresel iklim felaketi ve savaş kaynaklı göçler, kısırlaşma, doğum yapmaktan kaçınma vb. nedenlerle nüfusun artış hızı azalıyor. Bu eğilim devam ederse, nüfus artış hızının azalmasının da ötesinde insan nüfusu azalacak. 

Kalabalıkların etkin kullanımını gerektirmeyen bir siyasal iktisadi sistem oluşuyor. Kalabalıkların etkin kullanımı gerekmediğinde, kitlelerin rıza üretimi de sosyal devlet de demokrasi de gereksiz hale gelecek. 

Düne kadar pek çoklarının Allah kelamı saydığı ''uluslararası hukuk'', ''AB hukuku'', ''AB kriterleri'', ''demokrasi'' ve ''insan hakları'' gibi kavram ve kurumlar itibardan düşeli çok oldu. 

Paradigma değişiyor. Her zamankinden de hızlı bir şekilde. Paradigmanın demirbaşı saydığımız ''kitleler'' artık bu değişen paradigmanın vazgeçilebilir bir ögesine dönüşmüş durumda. 

Transhümanizm kitleler için hiç kuşkusuz olanaklar da taşıyor bünyesinde. Ne var ki her yeni teknolojide ve her yeni dönüşümde olduğu gibi suyun başını kimin tuttuğuna bağlı hangi olanakların gerçekleşeceği. 

Transhümanizmin üzerine daha çok konuşulacak. Biz de konuşacağız, yazacağız. Bir kitabımız yolda. Şimdiden duyurmuş olalım.