Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.549

Çaresizliğin yılı

Her yılın sonunda, bir yıl boyunca yaşadıklarımız, tecrübe ettiklerimiz ve hissettiklerimizin muhasebesini yaparız. 2023 yılı kolay kolay unutamayacağımız bir yıldı, çünkü kendimize birçok soru sorduğumuz ve cevabını alamadığımız bir yıl oldu.

Daha yılın başında, planlarımızı yapmaya çalıştığımız bir dönemde Türkiye, bir ülkenin başına gelebilecek en büyük trajedilerden birini yaşadı. O soğuk, kasvetli Şubat sabahı, birçok insanın kaderini sonsuza dek değiştirdi. Binlerce insan, ne yazık ki yaşamlarını yitirdi. Kahramanmaraş merkezli  deprem ruhumuzu olduğu kadar tüm varlığımızı da sarstı. Yaşadığımız şokun etkisiyle kısa bir süre sesimiz çıkmaz oldu. Sonrasında kendimize şu soruları sormaya başladık: Nasıl oldu da bu kadar çok masum insan yeni binalar ve lüks sitelerin yıkıntıları altında can verdi?  Bilim adamları neden zamanında dinlenmedi?  Neden bu kadar geç müdahale edildi? gibi soruları çoğaltabiliriz.

Endişe, şaşkınlık, korku, öfke her vatandaşın yüzünde rahatlıkla görülebilecek duygulardı. Her köşe başında sadece deprem trajedisinden söz ediliyordu. Bir anda deprem çantalarının satışları önemli ölçüde arttı. Bilim adamlarının önerdiği düdükler her yerde düzinelerce satılmaya başlandı, çünkü deprem durumunda düdük hayati önem taşıyordu. Enkaz altında kalırsanız, kurtarıcıları uyarmak için düdüğü kullanabilirsiniz. "Çok büyük düdük satışlarınız var, değil mi?" diye merakla bir dükkanın satıcısına sordum. "Öyledir. İnsanlar düzinelerce satın alıyorlar. Ama kızım, bizim Türklerin hafızası zayıftır. Herşeyi çok çabuk unutuyoruz. Bu depremi de unutacağız” diye melankolik ve üzgün bir ses tonuyla cevap verdi. Ona baktım ve ben de üzülerek, derin bir iç çekerken  "Güle güle" dedim.

Ancak Türklerin deprem sonrasında gösterdiği seferberlik ve dayanışma, tüm dünyaya insanlık dersi oldu. Yurt dışından gelen insanların yardımları da aynı zamanda insanlığın ölmediğini gösteren bir dersti. Ama yine de güçlü bir çaresizlik ve suçluluk duygusuna kapılmıştık! Daha fazla yardım etmek istedik ama yapamadık. Ölü sayısının artmasını engellemek istedik ama başaramadık! Hak ve adaleti görmek istedik ama göremedik!

Geride bıraktığımız yılda, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın, yani ortak tarihi geçmişe sahip iki halkın birbirini öldürdüğü "kardeşler savaşı"nın başlamasından bu yana yaklaşık  iki yıldır aynı duyguları yaşıyoruz. İnsan olarak artık kan, dehşet, ölüm ve  benzeri istatistikleri görmek istemiyoruz.

Sanki Ukrayna'daki savaş yeterli değilmiş gibi, bir de Hamas ile İsrail arasındaki savaşın başlaması, insanların ne kadar zalim olabileceğini bir kez daha gösterdi. Başlangıçta Gazze, "açık hava hapishanesi" olarak bahsedilirken, şimdi bu toprak parçası iki ay içerisinde "gerçek bir insan mezarlığına" dönüştü. Ve biz insanlar, çatışmanın bir tarafında ya da diğer tarafında masum insanların yaşadığı trajedi karşısında bir kez daha çaresizlik hissettik.

Yeryüzünde yaşanan onlarca silahlı çatışma, birçok insanın pervasızlığı ve açgözlülüğünden kaynaklanan doğal felaketler karşısında çok güçsüzüz. Dünyanın jeopolitik fay hatlarının yeniden konumlandığı zamanlara tanık oluyoruz. Bu nedenle televizyonda veya internette açıklanamaz ve hayal edilemeyecek şiddet sahneleri görmek zorunda kalıyoruz. Ancak bu sahneler ve olaylar kendimizi son derece çaresiz hissetmemize neden oluyor. Adaletsizliklerin olduğunu ve hiçbir şey yapamayacağınızı bilmek zor geliyor. Dünyadaki talihsizlikleri görüp onları durduramamak da zor geliyor. Biliyorum ki çaresizlik bizi İNSAN yaparken çözümünü ancak umutta bulabildiğimiz bir duygudur.

Önümüzdeki yılın bizlere öncelikle Barış ve Umut getirmesini diliyorum! Bu dünyadaki hiçbir çocuğun acı çekmemesini, çocukların savaşın ne olduğunu, talihsizliklerin veya doğal felaketlerin ne olduğunu bilmesini istemiyorum. Çocuklarımızın geleceği için onlara daha güzel, daha iyi bir dünya bırakmak için hepimiz elimizden geleni yapalım.

Henüz anaokulunda olan çocuğumun eve gelip bana "Anne, savaş nedir?", "Anne, askerler neden ölmek zorunda?" diye sormamasını istiyorum. 

Herkese umut dolu mutlu yıllar diliyorum!