Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.549

Kadınlar yaşatacak mı? Öldürecek mi?

Pek yakında Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasının üzerinden 2 yıl geçmi? olacak. Aradan 2 yıl geçmesine rağmen henüz net bir durum ya da bir kazananı yok. Sadece toprak kayıpları var ve daha da kötüsü ölülerin korkunç bilançosu var. Her iki taraf da farklı rakamlar bildirdiği için ölenlerin sayısı belirsiz. Savaş zamanında rakamları manipüle etme ve çarpıtmalar kolaylıkla yapılabilmektedir.

İngiltere Savunma Bakanlığı'nın verilerine göre bu savaşta 290 bine yakın Rus askeri öldürülmüş veya yaralanmış.  Amerikalı yetkililerin verilerine göre ise 70 bin Ukraynalı asker öldürülmüş, 120 bin de yaralanmış. Bu savaşta çok sayıda insan hayatını kaybetti ve bu, özellikle Ukrayna için bir alarm sinyalidir. Rusya’nın nüfusu Ukrayna nüfusunun 3 katından biraz daha fazla, belki de bu yüzden son zamanlarda Ukrayna'da kadınların askere alınması konusu giderek daha fazla konuşuluyor.

Rusya'da bu konuyla ilgili henüz bir yasa kabul edilmedi. Ukrayna'da ise tıp eğitimi almış Ukraynalı kadınların 1 Ekim'den itibaren askerlik kayıt ofislerine başvurması gerekiyor. Ukrayna Savunma Bakanlığı tarafından bu yönde bir kararname çıkarıldı. Kararnameye göre 18-60 yaş arası doktor, diş hekimi, hemşire veya eczacı olan kadınların kayıt yaptırması gerekiyor. Aynı zamanda bu kadınların da erkekler gibi ülkeyi terk etme hakkına sahip olmadığı anlamına geliyor. Bu kararname halk arasında bir hoşnutsuzluk dalgasına neden oldu. Çok sayıda eczacı istifa etti ve uzmanlar nüfusun bu kesiminin göç edeceğini iddia ediyor. Şu anda kadınların Ukrayna ordusunda gönüllü olarak savaştığını belirtmemiz gerekiyor. 

Ukrayna'da kadınların savaşa katılımına ilişkin yasa ve kararnameler kabul edildi. Rusya'da ise şimdilik sadece askere alınmaya "davet ediliyorlar". İşe alım ilanları Rus sosyal ağı VKontakte'de yayınlanıyor. Rusya'daki muhalif medya, kadınların Rusya Savunma Bakanlığı bünyesinde keskin nişancıların yanı sıra drone operatörlerinden oluşan özel bir ekipte eğitildiğini iddia ediyor. Kadınlar bu tür görevler için eğitiliyor çünkü onlar daha sabırlı ve detaylara daha çok  dikkat ediyorlar. Bu da keskin nişancılar veya drone operatörleri için önemli nitelikler. Rus ordusunda da kadınlar var ama şimdiye kadar sadece hastanelerde ve mutfakta görev alıyorlar. Aynı zamanda gözaltında bulunan birçok Rus kadın, cezalarını çekmek üzere askere alınmayı talep ediyor. Bunların birçoğu, hakkında şarkılar, şiirler ve hatta bir film yazılan, cesaretiyle ünlü, II. Dünya Savaşı'nın ilk kadın savaş kahramanı, Rus Sovyet partizanı Zoya Kosmodemyanskaya’yı kendilerine örnek alıyor.

Nazım Hikmet'in "Tanya" şiiri aslında Zoya için yazılmıştır. Her ne kadar Rusya'da kadınları orduya katılmaya zorlayacak bir yasa şu anda bulunmasa da, savaşın uzaması ve insan kayıplarının devam etmesi, Rus yetkililerin kadınların vatanlarını savunmak zorunda kalacağı bir kararname yayınlamasına yol açabilir. O zaman Rus kadınlara neden Ukraynalılara karşı Rus erkeklerle omuz omuza savaşmaları gerektiğini de açıklanması gerekecek. Ancak Rusya'da başkanlık seçimlerinin 2024 baharında yapılması beklendiğinden yetkililer böyle bir kararın alınmasını erteleyebilir ve yalnızca gönüllü alımıyla yetinebilirler. Kadınların ordu saflarına alınma olasılığı, Rus ordusunun erkeklerden oluşan erkekleştirilmiş imajıyla çelişecektir. 

Ukrayna'nın yasal olarak kadınların erkeklerle birlikte savaşmasını gerektirmesi, Kiev hükümetinin cinsiyet eşitliği gibi Avrupa (Batılı) fikir ve değerlerinden birini benimsemek istediğini anlamamızı sağlıyor. 2021'de Ulusal Savunmacılar Günü bayramının, Ukrayna Erkekler ve Kadınlar Savunma Günü olarak yeniden adlandırılması boşuna değil. Rusya'da cinsiyet eşitliği fikri o kadar da önemli değil, çünkü Rusya geleneksel değerleri savunan bir ülke.

Yukarıda bu satırları yazarken Nobel Ödülü alan Svetlana Aleksiyeviç'in "Kadın yok savaşın yüzünde" kitabını ve okurken siyah kalemle altını çizdiğim bir sözünü hatırladım: "Kadın hayat verir, kadın hayatı savunur, kadın ve hayat eş anlamlıdır" demektedir. O halde kadınların savaşa katılması durumunda hayat veren değil, ölecek ya da öldürmek zorunda kalacaktır.