Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
43,3270
Dolar
Arrow
38,7713
İngiliz Sterlini
Arrow
51,4637
Altın
Arrow
3960,0000
BIST
Arrow
9.701

Atatürk’ün maliye ve bütçe hakkındaki düşüncesi

Atatürk parti için iki yol üzerinde durmuştur. İşte bu iki esas üzerinde çok kuvvetli durarak bunu ne olursa olsun, bir yoluna koymayı kendine iş edinen parti için, şu sonuca varmıştır:

Denk bütçe ve düzgün ödeme. Maliyede köken budur. Rakamlarla, geliri gidere uydurarak yapılan bir bütçeden daha kötü bir iş olamaz.

Böyle bir bütçeden denklik beklemek hayaldir. Bütçe denkliği ile düzgün ödeme maliyenin yüreğidir. Bu ikisi bulunmayan bir devlette genel hizmetler sarkar, kredi düşer, ekonomik işler sarsılır.

Bunun içindir ki parti, denk bütçe de bir tek yol gözükmüştür. Gider bütçesinin de sonuna kadar dikkatli bir tutumla yersiz, icapsız, faydasız harcamaların önüne geçerek, tutum köküne devletin her işinde yer vermek ve en son gideri gelire uydurmaktır.

Bunun için düzgün ödemeyi hazine için ne kadar gerekli görmüş ise yurttaşlardan da vergilerde bu yolu gütmesini istemiştir. Bu yerinde bir dilektir.

Vergi nedir? Asalakların, şunun bunun karnını doyurmak için yurttaşların para vermesi demek değildir. Vergi, genel hizmetlere devlet işlerine yurttaşın ortaklığıdır. Verginin başka bir anlamı yoktur. Zira devlet vergiyi ancak ve ancak ulusun egemenliğine, yurdun bayındırlığına yurttaşın güven ve refahına, vatanın korunması  ve savaşa  sarfetmek üzere alır. Bunun için vergiyi,  yurttaş hiç düşünmeden irkilmeksizin düzgün ödemeye çalışmalıdır. Yurttaş, düzgün ödeme ile bütçe denkliğini korur. Böylece devlet işleri bir düzende gider. 

Yurttaş istediği kadar düzgün ödemelidir. Zira, yurttaş istediği kadar düzgün ödemek için savaşıp dursun. Vergi kanunları karmakarışık olunca bundan bir fayda beklenemez ve böyle bir yapı, ekonomik prensiplere dayanmayan vergi kanunları her gün bin türlü zorluklar doğurur. Bunun için parti vergi kanunlarını  iyileştirmek ve uygunlaştırmak yoluna girmiştir. Yalnız (teklif) adını alan, çeşit çeşit hiç  bir ilmi esasa uymayan vergi toplamak, geçmiş günlerde pek acıklı bir iş olduğu gibi son zamanlarda  düzeltilmiş olduğu sanılan bu uygulamalar da yine geçmişin kötü alışkanlıklarından kurtulmuş değildi. Yurttaştan alınan vergi uygulamaları o kadar değişik o kadar karmaşık idi ki maliye örgütlerimiz bunun içinden çıkamıyordu. Bir yandan da vergiyi ödeyen yurttaş sıkıntı çekiyor,  bir türlü düzgün ödemeyi başaramıyordu. Bunu yurttaşın vergi işindeki çekingenliğine ya kaçındığına yükletilmemelidir. Hayır, vergi uygulamalarının yolsuzluğu, vergi kanunlarının uygulamaları  bir düzene koyamaması, vergileri salmak , almak, toplamak yollarının girintili çıkıntılı olması ve en son Maliye Bakanlığında bu işlerle uğraşan teknik bakımından düzgün düşünen maliye  bilgileri ile ışıklanmış uzmanların bulunmamış  olması bu karışıklığın başlıca sebebidir. Bunun sonucu  olmak üzere vergi uygulamalarının,  vergi alamamak korkusuyla daha doğrusu göze kestirilen masrafı koruyacak gelir bulamamak düşüncesiyle uygulamaların tortulu  ve araçsız olması üzerinde durulmuştur.

Bunun hazine kadar vergi veren yurttaş için de çok, pek çok güçlükler doğurduğunu her iki tarafda  bilirken devlet bir türlü bu yoldan dönememiştir. Bu konunun kökü hep maliye işinde henüz yeni ve yaratıcı prensiplerin alınmamasında ve geçmişin örümcek başlı yöneticilerinin  elinde maliye işlerinin kurtulamamasındadır. 

İşte Parti bunu göz önüne alarak uygulamaların özürüt ve araçlı esaslara çevrilmesini programında açıkça göstermiş maliye kanunlarının bu yolda yapılmasını istemiştir. 

Gümrük işlerinde önce yalnız gümrük parası almaktan başka bir şey düşünülemezdi. Cumhuriyet devleti gümrüklerden geçecek malın yurtta bela kesilmemesini yurttaşın sırtına ayrıca bir yük olmamasını göz önüne alarak bundan bir esası kabul etmiştir. Ulusun ekonomik menfaatlerine uygun tarife yapmak ve işte bu ana fikir gümrük tarifesi için en kesin bir iştir. Göğsümüz kabararak söyleyebiliriz ki ulusal ekonomiyi her gün biraz daha yerleşip genişleten bu tarifelerdir. İşte Parti bunu ulusumuzun faydasına daha uygun bir şekle koymayı istemiş ve o yola girmiştir. Gümrük ve teknikişlerinde kara bir bela vardır: Kaçakçılık!

Kaçakçı bayağı bir hırsız değildir. Milletten çalan, devletten çalan aşağı bir vatan hainidir. Kaçakçılık devlete, ulusa, hazneye, maddi ve manevi pek çok zarar veren bir kötü şeydir. Buna karşı parti acımadan bu iğrenç işin kökünü kazıyıncaya dek bunu boğuncaya kadar bir savaş önlemiştir. Kökü kurutulacaktır.

Prof. Dr. Duran BÜLBÜL