Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,0649
Dolar
Arrow
34,5203
İngiliz Sterlini
Arrow
43,3466
Altın
Arrow
3019,0000
BIST
Arrow
9.549

Reklam verenin otosansür etkisi

E-Ticaret yasası değiştirilerek, bir şirketin lisans bedelinde milyarlarca liralık indirim yapılmak istenmesinin haber değeri tartışılmaz. Üstelik de Karar gazetesi, günler önce bu değişikliğin Trendyol için yapıldığını İbrahim Kahveci imzasıyla “Vatandaştan al Çinliye ver” diye manşetten duyurmuşken.

    Buna rağmen değişikliğin TBMM Sanayi ve Ticaret Komisyonu’ndaki görüşmelerine medya pek de ilgi göstermedi; izleyenler de haberlerinde milyarlarca liralık ayrıcalık sağlanacak şirketin adını yazmadı.

Hürriyet’in, “E-ihracatın lisans ücretine indirim” ve Sözcü’nün “Emeklilere 33 milyar, tek bir şirkete 80 milyar”, haberlerinde şirket adı yoktu.  

    Hatta Sözcü’nün haberinde CHP Milletvekili Murat Emir’in, komisyonda “E-ticaret alanında faaliyet gösteren bir firmanın 80 milyar liralık lisans ücretinin silineceğini savundu” dediği yazılmıştı. Halbuki Emir, komisyon tutanaklarına göre, firmanın adını açıkça şöyle söylemişti:

    “Benzer düzenleme 2022 yılında Meclisimizde görüşülmüştü. E-ticaret firmaları belli ölçüde lisans ücretiyle vergilendiriliyorlardı. Ama ödeme zamanı geldiğinde yani 2024 olduğunda yepyeni bir yasayla karşı karşıya kaldık.

    O sırada da ilgili firmalar, Çinli bir firmanın hâkim ortağı olduğu Trendyol şirketi Meclis’te de Meclis dışında da önemli kulisler yapmıştı ve bu kulis de basına yansımıştı. Şimdi yine kulis yapıldığını, güçlü birilerinin bu teklifi önümüze getirdiğini görüyoruz.”

     “ŞİRKET KORUNUYOR”

     Komisyondaki görüşmeler sırasında Trendyol’un adı o kadar açık ve çok telaffuz edildi ki,

CHP Milletvekili Şeref Arpacı da “Bu adamlar, Türkiye’de pazarın tek hakimi olmak için her şeyi yaparlar” dedi. Ardından yıllık lisans ödemesindeki yeni düzenlemeyle bu şirketin korunduğunu söyledi.

      Bu sözlerden alınmış olsa gerek ki, söz alan komisyon başkanı Mustafa Varank, “Madem şirket isimlerini sayıyoruz, ben bu konuda en açık olanınız olabilirim” dedi. Varank, Trendyol’un Almanya’daki ofisinin açılışına gittiğini söyledi. Hemen ardından Getir için yılbaşında dağıtım yaptığını, Amazon’un İstanbul’daki açılışını yaptığını ve tüm şirketlere eşit baktığını ekledi.

     Komisyonda saatler süren tartışmanın sonunda AKP, yıllık lisans bedeli hesaplanırken şirketlerin o yıl yaptıkları ihracat ve yatırım tutarlarının 4 katı oranında indirim yapılması uygulamasının, piyasanın yüzde 20’den fazlasını elinde bulunduran şirketlere de uygulanması için önerge verdi. Böylece bugün itibariyle piyasanın yüzde 20’sini elinde bulundurduğu tahmin edilen tek şirket olan Trendyol’un yıllık lisans bedeli hesaplanırken yaptığı ihracat ve yatırım tutarları istisna edilmeyecek.  Bu sayede Trendyol kapsam dışına çıkmış gibi görünüyor ama yine de açık olmayan noktalar var; muhalefet Trendyol’un birtakım yeni ticari oyunlarla yıllık lisans teşvikinden yararlanabileceğinden endişeli.

     AKP’NİN MANEVRASI SORGULANMADI

     Gazetecilik açısından dikkat çekici olan, Trendyol’un adının ve CHP Milletvekillerinin Trendyol’un kulis faaliyetine ilişkin anlatımının -Sözcü dışında- medyada yer almaması. AKP’nin aradan iki yıl geçtikten sonra kendi getirdiği yıllık lisans bedeli uygulamasına neden muafiyetler getirdiği ve ertelemeye çalıştığı da medyada sorgulanmadı.

    Nedense iktidar medyası, başlangıçta bu düzenlemeden hiç söz etmedi, görmezden geldi. Türkiye ve Yeni Şafak, komisyondaki görüşmeler sonrasında “E-ticarette Türk malı kararı” ve “Çinli devlete karşı KOBİ’lere e-ticaret koruması” haberleri yapmakla yetindiler.

     Gazetecilik açısından önemli olan, iki yıl önceki kulis ve tartışmalar henüz belleklerde olmasına rağmen medyanın Trendyol’a milyarlarca liralık ayrıcalık için harekete geçilebilmesini görmezden gelebilmesi. Bunun tek nedeni olabilir; o da reklam gücü.

    Trendyol, daha geçen hafta yine birçok gazete ve haber sitesine boy boy haber görünümlü reklam vermişti. Öyle olunca da sansür ve otosansür kendiliğinden devreye giriyor.

    Nihayetinde medyamız da patronların elinde. Onlar için şirket çıkarları, kamu yararından daha değerli…