Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.367

Niyet ettik er kişi niyetine transhümanist devrime

Son yazılarımızda endüstriyel devrimlerden bahsettik. Buharın, elektriğin, bilgisayarın hayatımıza girmesi ile gelişen sanayi ve toplum, son on bin yılda yapamadığı atılımı, son 250-300 yılda yaptı.

Göbeklitepe, Karahantepe, Troya, Çatalhöyük dönemlerinin ardından çok hızlı değişti dünya.

“Kıvam” Limitinden “Akma” Limitine geçti.

“Kıvama” gelmesi her ne kadar milyon yıl aldıysa da, “Akmaya” geçmesi pek o kadar sürmedi. 

Ardı ardına geldi devrimler.

İnternet, kişisel bilgisayarlar, tabletler, yapay zeka, aybikın, robotik, nesnelerin interneti, yazılım, sanal gerçeklik ve diğerleri.

Ekonomi alanında ise, bağlı nesneler, sosyal ağlar ve büyük veri gibi yeni olanaklar yani transhümanizmin harekete geçirdiği teknolojilerin bir kısmını hizmet olarak sunan, Uber, BlaBlaCar, Airbnb ve benzeri uygulamalar, taksilerle otellerle veya büyük mağazalarla rekabet eder hale geldi. 

Bu uygulamalar, LİBERALİZM kavramının doğrulanma süreci henüz tamamlanmadan, NEOLİBERALİZM kavramının hala tükaka olarak tanımlandığı bir anda, “ULTRANEOLİBERALİZM” kavramına geçişin önünü açtı.

Son üç yüzyılda yaşadığımız devrimlerin bizi getirdiği konum, yarattığı konfor aklımızı başımızdan aldı.

Ancak son zamanlarda sıkça sorulan soru şu!

What is next!

Bizi gelecekte daha neler bekliyor?

Birçok ülkeyi bir şey beklemediği, sadece kölelik beklediği kesin.

Yaşanan dönüşüme direnen, görmezden gelen ya da anlayamayan ülkelerin insanlarını maalesef kötü günler bekliyor. 

Geleneksel yöneticilerin peşinden koşan, icat yapamayan ya da yeni icatlara entegre olamayan toplumlar ya tarih sayfasından silinecek ya da sefilleri oynayacak.

Yeni formasyonlara yelken açan toplumların sınır kapılarında beton duvarları aşmak için yeni metotlar peşinde koşacaklar.

Türkiye bu dijital devrimin neresinde?

Konunun özünü kaçırsa da, elinden geleni yaptığı kesin.

Kestiği trafik cezasını indirimli ödeyelim diye anında, e-devletten mesaj olarak gönderiyor.

Neyse, gelelim asıl konumuza.

Yarattığımız sistem bizi kontrolü altına alıp, insanoğlunu yeryüzünden silecek mi?

Holivud filmleri gerçek mi olacak?

Bilge İnsan “Homosapiens” kendi yarattığı “AKILLI” ama “OTİSTİK” olan “Transhümanist” sistemin esri mi olacak?

Nasıl bir dönüşüm bizi bekliyor?

Allah “İş Bankasından” razı olsun.

Tüm bu soruların cevabını öğreneceğimiz kitaplar yayımlamış.

“21. Yüzyıl Kitaplığı” adı altında yayımladığı kitaplar kısa ve öz olarak, gelecek hakkında bizi bilgilendiriyor.

Herkes gardını alsın diyor.

150 tane aldım bu kitaplardan. 

Eşe dosta, okur-yazar arkadaşlara hediye ediyorum. 

Oldukça ucuz.

Bu paraya neredeyse bir çay içmek artık mümkün değil.

“İş Bankası Yayınlarının” gönüllü acentalığını yapıyorum.

(Duy sesimi eeeyyyy İşBankası)

21. Yüzyıl Kitaplığı, önümüzdeki on yıllarda insanlığın karşı karşıya kalacağı büyük sorunları, politika, ekonomi ve teknoloji alanlarında, daha şimdiden görünür hale gelecek tahayyüllerini konu alıyor.

Bilim insanları tarafından yeni bir çağa girdiğimiz söyleniyor. 

İklim krizlerinden ve kirlilikten bahsediyor.

Yeni felaketleri tanımlamaya çalışıyor.

2015 yılında, uzakdoğulu bilim insanlarının hücre genomlarını tamir ederek, hatta yükseltmek amacıyla deneyler yaptığını söylüyor.

Hastalıklı genleri ayıklayarak, çok daha uzun yaşayan insan yaratacaklarmış.

Tekno-tıp ve dünyanın überleşmesi hayatlarımızı farklı bir biçimde şekillendirecekmiş.

Kapitalizm çökecek mi yoksa vahşi bir kuralsızlık mı olacak? 

Kitabın yazarı “Luc Ferry”, insanlığın önüne çıkacak yeni risk unsurlarını değerlendiriyor.

Nanoteknolojiler, biyoteknolojiler, enformatik, büyük veri, bilişsel bilim üzerine bize yeni bir alan açıyor.

Kalıtsal genetik yapıya müdahale ederek, 80 yaşına kadar genç olacağımızı belirtiyor.

Anlaşılan “Azgın Teke Sendromu” artık daha uzun sürecek.

Teneşire girmeden epeyce başı ağaracak, ihtiyar delikanlıların.

Bizden geçti gibi.

Bizim nesil, 80 yaşına girdiğinde, huzur evi arayacak son insan topluluğu olabilir.

150 yaşında yaşamaktan sıkılanlar için, ötanazi tüm dünyada yasal veya zorunlu hale gelebilir.

Genetik yapısıyla oynanan “Trans-Canlı”, ekonomik ömrü dolunca, vergi indirimi hilesiyle hurdaya ayrılan araçlara benzer bir şekilde, kullanım kılavuzunda belirlenen yaşa geldiğinde hurdaya mı ayrılacak?

“Karbon Ayak İzi” sorun yaratacak mı? 

Geri dönüşüme mi girecek?

Yoksa “Helallik Alınmadan”, “Cenaze Namazı” kılınmadan mı defnedilecek?