Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, eriyen döviz rezervlerini önlemek ve tekrar rezerv biriktirmek için yeni karalarlar aldı. Kararlar, 3 Mayıs 2025 Cumartesi tarihli Resmi Gazetede yayınlandı.
Önce kararları özetleyelim. Sonrasında yorumlayalım.
Yabancı para mevduat için zorunlu karşılık oranları tüm vadelerde 200 baz puan, yurt içi yerleşiklere yapılan bir yıla kadar vadeli yabancı para cinsinden repo işlemlerinden sağlanan fonlar için zorunlu karşılık oranı 400 baz puan artırıldı.
Anlamı ve amacı: Merkez Bankası bankalardaki döviz mevduat karşılıklarından yaklaşık 4.5 milyar dolara yakın döviz likiditesi çekecek.
İhracat genelgesinde yapılan değişiklikle, ihracat bedellerinin Merkez Bankasına asgari satış oranı yüzde 35 olarak belirlendi. (Bu oran Kavcıoğlu döneminde yüzde 60’a kadar yükseltilmiş, sonra aşamalı olarak indirilmiş 5 Mart’ta yüzde 30’dan yüzde 25’e düşürülmüştü.)
Anlamı. İhracatçının kazandığı dövizlerin üçte birine el koyarak, Merkez Bankası döviz rezervlerini artırmak.
Merkez Bankası dövizleri neden artırmak ister? Normal şartlarda yanıt şudur: Ülkenin süresi bir yıldan az dış borç ödemelerini ve ithalatını karşılayacak bir rezerve sahip olmak, ekonomiyi dış şoklara karşı korumak için.
Artık Yeni Türkiye’de normal şartlar yok. Türkiye, eskiden de cari açık veriyordu ama AKP dönemindeki cari açığın milli gelire oranı yaklaşık 10 kat arttı. Dış borcumuz şişiyor, ithalatımız artıyor. Böyle bir ekonomide rezerv biriktirmek için milletin boğazı sıkılıyor. Son iki yıldır, yabancılara ve sıcak paraya dünyanın en yüksek reel faizini vererek rezerv biriktirdik.
Dünyada dolara verilen faiz yıllık yüzde 4’ler seviyesinde iken, biz yabancılara ve yurt dışına para çıkarmış olan yerlilere, “Dolarını getir, Türk Lirasına çevir, sana yüzde 50 faiz verelim. Doları sabit tutacağız, en azla yüzde 10-15 artıracağız, sen de dolara yüzde 35-40 reel faiz alırsın” sözünü verdik. Bu faizi Türk milleti yüksek enflasyona katlanarak, dolaylı vergiler ödeyerek, kemer sıkarak ödedi. Biraz döviz rezervi birikti. Döviz rezervleri swap hariç net 65 milyar dolara kadar geldi.
Güya bu rezervler bizi dış şoklara karşı koruyacaktı. Dış şok neymiş. Bizim iç şoklarımız bize yeter. Siyasi ihtiras uğruna yapılan hukuk darbesi sonucunda bir çuval incir berbat edildi. Ekrem İmamoğlu ve arkadaşları tutuklandı. Merkez Bankası döviz rezervleri hızla erimeye başladı. Son 40 günde rezervler 65.6 milyar dolardan 16.4 milyar dolara düştü. Döviz rezervlerindeki dramatik düşüşü, yazının sonundaki grafikte göreceksiniz.
İktidar ve yandaşları, “Ortada yolsuzluk var, ellemeyelim mi” gibi ucuz polemik yapıyorlar. Ortada yolsuzluk varsa, bunu belgelersin. Ben Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarının yolsuzluk yapıp yapmadıklarını bilemem. Ama bildiğim şu var.
Geçtiğimiz günlerde eski CHP milletvekili ve maliye uzmanı Aykut Erdoğdu, beşer yıllık döremler itibarı ile İstanbul’da AKP’li belediyelerin kullandığı bütçe ile yaptığı hizmetler ve İmamoğlu’nun kullandığı bütçe ve yaptığı hizmetleri kıyaslamış. Bunları karşılaştırdığımızda AKP dönemi harcamalarının didik didik incelenmesi gerekiyor.
Burada yazmaya kalksam ciltler dolusu kitap olacak kadar AKP dönemi yolsuzluk iddiaları var. 17-25 Aralık ses kayıtları, Yunus Emre Vakfı yolsuzlukları, Kızılay yolsuzlukları, Melih Gökçek dönemi Anka Park rezaleti, 300’e yakın değiştirilen ihale kanunu, toplumda sebepsiz zenginleşmiş bir yığın yandaş var. Bunlara yönelik hiçbir araştırma yapılmadan ispatsız belgesiz iddialarla, “hukuku çalıştırıyoruz” diyemezsiniz. İnandırıcı olmaz. Zaten inandırıcı olmadığı için bu kadar rezerv eridi. Faizler düşecekken, arttı. Şimdi tekrar rezerv biriktirmek için dolara daha da yüksek faiz ödemeye devam edeceğiz.
Hazinenin borçlanma maliyetleri arttı. Bu faizi yine biz ödeyeceğiz. Dış borcun Türk lirası maliyeti arttı. Dış borcun özel sektöre ait olan kısmının maliyet artışı, bize özel sektör zamları ile enflasyon olarak geri dönecek. Dış borcun devlete ait olan Türk lirası karşılığı maliyet artışının faturası millete, yeni vergiler olarak geri dönecek.
19 Mart haftasının ilk günlerinde İhtirasın bedeli diye bir yazı yazmıştım. İlk tespitlere göre bu işin ekonomiye maliyetinin yaklaşık 80-90 milyar dolar civarında olacağını öngörmüştüm. Ancak, hatadan dönmemekte kararlılar. Bırakın tutuksuz yargılamayı, belediye operasyonunda ikinci dalgaya da gittiler.
Rezerv erimesi durdurulamıyor. Yabancıların çıkışının yanı sıra yurt içinde yükselen faize rağmen döviz ve altına talep durmadı. Enflasyon düşürülemiyor. Faizler bir süre daha yüksek kalmaya devam edecek. Yüksek faiz, devletin daha fazla faiz ödemesi yurttaşların daha fazla vergi ödemesi, daha az hizmet vermesi, sanayide devam eden daralmanın sürmesi, işsizliğin artması demek.
Bu siyasi ihtirasın bedeli, 80-90 milyar dolarlardan 120- 130 milyar dolara kadar çıkacak gibi görünüyor. İki yıl önce 10 ili etkileyen depremin yaklaşık 120 milyar dolarlık faturasını daha hala ödememişken, durduk yerde bir 120 milyar dolara yakın bir faturadan söz ediyoruz.
Tüm bunlar devam ederken Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı, grup toplantısında, “Bakalım cumhurbaşkanlığı hevesi yolunda daha kaç CHP’li telef olup gidecek” dedi.
Doğal olarak herkesin aklına “sırada Mansur Yavaş mı var” sorusu geldi.
İmamoğlu operasyonu yapılırken, aklımdan “Daha cumhurbaşkanlığı seçimine çok var. Ekrem İmamoğlu’nu harcamak için neden bu kadar erken davrandı” sorusu geçmişti.
“Bakalım Cumhurbaşkanlığı hevesi yolunda daha kaç CHP’li telef olup gidecek” açıklaması ve Merkez Bankası’nın yeniden döviz rezervi biriktirmeye niyetlenmesi üzerine, sanki bu sorunun yanıtını buldum.
İkinci hamle için galiba biraz zamana ihtiyaç var ki, bu kadar erken başladı…
Ekrem İmamoğlu için iki yılda biriktirilen rezervler yakıldı. Gerçi Cumhurbaşkanı, siyasi rakiplerini etkisiz hale getirmek için Merkez Bankası rezervleri ile ne kadar ilgilenir, bilemiyorum. Ama şu anda Mansur Yavaş’a operasyon çekmek için Merkez Bankası rezervleri müsait değil.
O nedenle de Merkez Bankası’nın yeniden rezerv biriktirmek için aldığı son kararları değerlendirirken iki olasılık var diye tahmin ediyorum,
A- Ekonomik görünümü güçlendirmek…
B- Mansur Yavaş operasyonuna hazırlanmak…
Çok Okunanlar

Mansur Yavaş’ı telef etmek için hazırlanmak

Burası 'Tokat': Ya medet!

CHP'deki Kurultay soruşturmasında dikkat çeken gelişme...

Üçüncü sıradaki parti değişti, CHP ile AKP arasında kaç puan fark var?

Fatih Erbakan'dan yeni ittifak sinyali: Partilerin ismini de söyledi...

MSB’nin 'Ajan' meselesi

Türkiye'den bir milletvekili Cemil Önal ile görüşmek istedi iddiası!

Cumhur'da 'Açılım' ve 'İmamoğlu' anlaşmazlığı!

Sırrı Süreyya Önder hayatını kaybetti, gazeteler nasıl gördü?

BDDK kararları sonrasına merak ediliyordu... Döviz zengini iller belli oldu