İstanbul'da 2005 yılında 2 ay içerisinde 3'ü kadın 1'i travesti 4 kişi öldürüldü. Soğukkanlı seri katil bu kadınlardan ikisi tanınmasın diye yaktı. Peş peşe işlenen seri cinayetlerin ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri katille ilgili delil bulmak için olay yerinde incelemelerini büyük bir titizlikle yaptı. 19 yıl önce teknoloji bu kadar ilerlememişken sabıkası olmayan o seri katil nasıl yakalandı?
O dönem Küçükçekmece Asayiş Büro'da çalışan şu an biri emekli diğeri aktif olarak çalışan tecrübeli iki polis memurunun bu katili yakalamadaki dikkat çekici ayrıntıları neydi? İstanbul polisinin yakaladığı o katili ne ele vermişti? Asayiş Şube Müdürü dahil cinayet polisleri neden gece karakola baskın yapar gibi gelmişlerdi. İşte bu soruların cevaplarını şu ana kadar yazılmayan detaylarıyla sizlere aktaracağım.
İstanbul Kartal'da 5 Ekim 2005 TEM Otoyolu kenarında Begüm Tenekesen silahla öldürüldükten sonra yakıldı. Şişli'de 18 Ekim 2005 tarihinde 72 yaşındaki Nihal Tezkuran evinde ensesine sıkılan tek kurşunla öldürüldü. Katil ya da katiller Tezkuran'ın cep telefonunu da aldı. 11 Kasım 2005 tarihinde ise Gökçe Şandır, Tenekesen'in cesedinin bulunduğu yerde silahla öldürüldükten sonra yakılmış olarak bulundu. 29 Kasım 2005 tarihinde Etiler Ulus'ta bir otomobil içinde "Serenay" takma adlı Murat Taç adlı travesti öldürüldü.
2 ay içerisinde işlenen 4 cinayette tek delil ise Murat Taç'ın otomobilinde bulunan parmak iziydi. Bu parmak izi ise fuhuştan poliste kaydı bulunan o dönem Balıklı Rum Hastanesi'nde çalışan bir hemşireye aitti. İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri bu hemşireyi teknik olarak takibe almıştı. İşte bu hemşire de görev sonrası evine giderken telefonunu kapattığı için adresi bile bir türlü bulunamıyordu.
Polisin elinde tek bir kişi vardı. Her ne kadar cinayeti işleyen kişinin bu olmadığını bilselerde her gün hemşireyi teknik olarak takibe devam ediyorlardı. Ancak hemşirenin birlikte yaşadığını öğrendikleri İstanbul Üniversitesi Turizm Bölümü 1'nci sınıftan terk eden Osman Bora Çuhacı da elde delil olmamasına rağmen şüpheliydi. Ancak Çuhacı'nın telefonu hiç açılmıyordu. İşte bu sırada Şişli'de öldürülen 72 yaşındaki Nihal Tezkuran'ın evinden çalınan telefon hat takılıp açılınca sinyal verdi. Cinayet polisi telefonu kullanan kişiyi gözaltına aldı. Telefonun kendisine ait olmadığını tanıdığı Balıklı Rum Hastanesi'nde çalışan hemşirenin sattığını söyledi. Bu hemşire polisin peşinde olduğu hemşireydi. Telefonu kullanan kişi çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bu arada 4 cinayetle ilgili kriminala gönderilen kovanların sonucu da cinayet polisine gelmişti. 4 kişi de aynı silahla öldürülmüştü. Yani polis sıradan bir katil değil seri katil arıyordu.
KAPKAÇ YALANIYLA BAŞLADI...
En son işlenen cinayetin üzerinden bir ay geçmişti. Tarihler 27 Aralık 2005 tarihini gösterdiğinde İkitelli'de bulunan özel bir hastaneye bacağından vurulmuş bir kadın gitti. Doktorların haber vermesi üzerine hastaneye Küçükçekmece İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri gitti. Yaralı olan kadın kendisinin hemşire olduğunu ve çantasını almak isteyen kapkaçcıya direndiği için bacağından vurulduğunu söyledi. Ancak şu an emekli olan Tahsin Kütük ve diğeri de Bursa'da görev yaptığını öğrendiğimiz iki polis memuru buna inanmadı. Çünkü kapkaççı almadığı çanta yüzünden kimseyi vurmazdı. İşte çapraz sorgu hastanede sürerken hemşire yanında nişanlısının da olduğunu belirterek "şu an hastane önüne çıktı" dedi. Bu sefer Asayiş Büro Amirliği ekibi dışarıda bulunan nişanlıya sordu. Bu kişi Osman Bora Çuhacı'ydı. Çuhacı'da polislere, "Yürüyorduk. Araçla yanımıza yanaştılar. O sırada çantayı almak istedi vermeyince ateş edip bacağından vurdular. Ben de kucaklayıp asansöre sonrasında da eve çıkardım. Kanı durduramayınca hastaneye getirdim" dedi.
SERİ KATİLİ YAKALATAN İŞTE O SORU
Ancak eli sargılıydı. Şu an aktif olarak çalışan polis memuru "eline ne oldu" diye sorunca Çuhacı ise "cam kapıya çarptım. O nedenle kesildi" dedi. İnandırıcı bulmamıştı tecrübeli polis memuru. Konuştuğu kişinin seri katil olduğunu da bilmiyordu. "Eline baktıralım gel içeri" dedi. İşte aslında seri cinayetin çözüm düğümü de bu sözlerle çözüldü. Doktor kontrol ettiğinde elindeki yaranın cam kırığından kaynaklı yara değil elde patlayan silah yarası olduğunu söyledi. Nişanlı çift polisi kandırmak istemiş ancak başaramamıştı. Kapkaç yalanı sonrası "asansörle eve çıktık" yalanını da, polisin belki eve bakarsa asansör, koridor ve dairede kan izleri bulur diye söylediği ortaya çıktı.
"Silahı site içerisinde attım" dedi. Ancak bulunamadı. Kapkaç yalanı ortaya çıkmıştı. Silahla oynarken nişanlısı hemşireyi vurduğunu itiraf etmişti. Boş kovanı da tuvalete atıp sifonu çektiğini söyledi. Evde inceleme yapan Küçükçekmece Olay Yeri İnceleme ekipleri koltuğa saplanmış mermi çekirdeğini buldu. Küçükçekmece Asayiş Büro Amirliği ekipleri yaralamadan gözaltına aldıkları Osman Bora Çuhacı'yı Halkalı polis karakoluna götürdü. Çuhacı karakolda polislerden telefon açmak istediğini belirtti. Telefonu alınca da hemşireye "Silahı senin bile bulamayacağın yere sakla" diye mesaj attı. İşte bu mesajla birlikte açılan telefon sinyalinin Halkalı Polis Merkezi'nden geldiğini tespit eden o dönemin Asayiş Şube Müdürü, Cinayet Büro Amirinin de bulunduğu polisler Halkalı polis karakolunu basarcasına akın ettiler. Çünkü o mesaj atılan telefon 4 cinayeti işledikleri düşündükleri Osman Bora Çuhacı'ya aitti. İşte kapkaç yalanını ortaya çıkaran ve elindeki yaradan şüphelenerek gözaltına alan o iki polis memuru aslında bir taraftan seri cinayeti çözmüş diğer taraftan da başka cinayetler işlenmesinin önüne geçmiş oldular.
Eve tekrar giden polisler mutfak dolabı içinde bulunan çöp kovasının içinde meyve kabuklarıyla kamufle edilmiş tabancayı da buldular. İncelenen tabancanın 4 cinayette kullanılan silah olduğu ortaya çıktı. Mahkemeye sevk edilen Çuhacı, Şişli'deki yaşlı kadının eskort kadınları muayene için getirdiği Balıklı Rum Hastanesi'nde hemşire nişanlısıyla tanıştığını, zengin olduğu için evine hırsızlık yapmak için gidip öldürdüklerini, diğer iki kadını da Halkalı'daki evlerinde cinsel ilişkiye girdikten sonra silahla öldürüp, Kartal'a götürüp yaktığını, travestiyi de ilişki sonrası araçta öldürdüğünü söyledi. Müebbet hapis cezası alan seri katil Osman Bora Çuhacı halen cezaevinde. Olayı çözen polis memurlarından biri emekli diğeri de duyduğumuza göre Bursa Emniyet Müdürlüğü'nde çalışıyormuş. 19 yıl önce ellerinde şimdiki gibi teknoloji olmadan seri katilin yakalanmasını şüpheleri ve iyi sorgulama yaptıkları için çözülmesini sağlayan bu iki polis gibi başarılı diğer polislerin bence polis okullarında emekli olduktan sonra yeni polis adaylarına ders vermeleri sağlanmalı..
Çok Okunanlar
Gelinim Mutfakta kim elendi? 10 bileziği kim aldı? 22 Kasım 2024 puan durumu
Fenerbahçe En-Nesyri için Al-Nassr'den gelen rekor bonservisi reddetti
22 Kasım 2024 burç yorumları
BEDAŞ 22 Kasım'da İstanbul'da elektrik kesintisi yaşanacak mahalleleri açıkladı
Netenyahu'yu tutuklayacak ülkeler belli oldu!
Lüks araba markası Jaguar logosunu neden değiştirdi? Yeni logosu ne oldu?
Bakan Yusuf Tekin'den Teğmen Ebru Eroğlu ve diğer teğmenleri kurtaracak karar!
21 Kasım 2024 reyting sonuçları: Perşembe günü hangi yapım birinci oldu?
Mauro Icardi’nin Greeicy ile kulis paylaşımı Nara’yı çileden çıkardı
İsmi Fenerbahçe ile anılıyordu: Al Nassr'da flaş Talisca gelişmesi