15 yıldır hep gündemde

Beşiktaş'ta bir çöp konteynerinde 3 Mart 2009 günü gitar kutusu içerisinde başı gövdesinden ayrılmış genç kız cesedi bulundu. Polis yaptığı incelemede cesedin 17 yaşındaki Münevver Karabulut'a ait olduğunu belirledi. Katili ise Cem Garipoğlu'ydu. 15 yıldır gündemden düşmeyen bu cinayette tek soru var. 'Cem Garipoğlu Yaşıyor mu?', 'Öldü mü'...

Habertürk Gazetesi'nde çalışıyordum. Tarihler 3 Mart 2009 tarihini gösteriyordu. Akşam saat ?21.00-22.00? sıralarında Genel Müdürüm Ramazan Kurnaz arayarak Beşiktaş'da bir çöp konteynerinde başı kesilmiş gitar kutusunda bir kızın cesedi bulundu. Kimdir nedir bilmiyoruz. Sende çık. Araç gönderdim sana' dedi. Ben hazırlanırken bir taraftandan Beşiktaş emniyetteki kaynağımı aradım. Meşgule aldı. Bu arada ulaştırma şoförü de geldi. Araca bindikten sonra aradığım  emniyetteki arkadaş dönüş yaptı. Öldürülen kızın bilgilerini sordum. Önce söylemek istemedi. Sonrasında da 'Adı Münevver Karabulut 17 yaşında' dedi. Peki cinayeti kim işlemiş bir şey belli mi diye sorduğumda kesinlikle söyleyemem dedi. Kısa bir zorlamadan sonra da Cem Garipoğlu dedi. Hayyam Garipoğlu'nun yeğeni dedi. Ailesinin adresini sorduğumda birazdan Levent Karakolu'na gelirler dedi ve telefonu kapattık. Hemen müdürüm Ramazan Kurnaz'ı arayarak yola çıktığımı ve cinayetle ilgili aldığım bilgileri kendisiyle paylaştım. Katilin de Cem Garipoğlu olduğunu söyleyince olayın çok büyük olduğunu söyledi. Sonrasında gazeteden bir muhabir arkadaşı arayarak öldürülen Münevver Karabulut'un ailesi için Levent Polis Karakolu'na gönderdim.  

Ben de cesedin bulunduğu olay yerine gittim. Sabaha karşı eve geldim. Bir gün sonra cinayet gündem olmuştu. Ancak katili kimse bilmiyordu. Biz cinayet akşamı aile dahil herkesin görüntüsünü çekip tüm bilgileri toplamıştık. Bütün basın mensupları cinayetle ilgili bilgi toplamak için uğraşırken ben ise Bahçeşehir'de bulunan Cem'in okuluna ve adresine gittim. Merkez muhabiri Hüseyin Şentürk ve Asayiş Şube muhabiri Mustafa Şekeroğlu'yla sürekli telefonla irtibat halindeydim. Okula gidip yöneticilerle görüşüp Cem Garipoğlu'nun da resmini alıp gazeteme mail yoluyla ilettim. 

Bir gün sonra Türkiye cinayeti işleyen kişinin Cem Garipoğlu olduğunu ve resmini bizim haberimizden gördü. Sonrasında her gün Cem'in yakalanabilir diye takiplerimizi sürdürdük. Cem'in kaldığı yerler dahil her yeri çekip haberleştirdik. Bu cinayette bir çok başarılı habere imza atan ve görüntülere ulaşan Mustafa Şekeroğlu arkadaşımız bu sefer de cinayette kullanılan testerenin fotoğrafını da dosyadan alıp haberleştirdi. 

197 gün sonra Cem Garipoğlu teslim oldu. O gece de Asayiş Şube Müdürlüğü'ne gittim. Geceyi şubede geçiren Garipoğlu daha sonra Çocuk Şube Müdürlüğü'ne götürüldü. Asayiş Şube Müdürlüğü merdivenlerinden inerken yaklaşıık 6 aydır haberini yaptığımız Cem Garipoğlu'nu ilk defa o gece görmüştük. Cem Garipoğlu tutuklanarak cezaevine gönderildi. 10 Ekim 2014 günü ise Silivri 5 Nolu L Tipi Cezaevi'nde kendini asarak intihar etti.

Ancak Cem Garipoğlu'nun intiharına ise kimse inanmadı. Sürekli olarak ölmedi, yurt dışına kaçtı türünde söylentiler, sosyal medya paylaşımları hatta haberler yapıldı. Münevver Karabulut'un ailesi mezarı açılsın diye savcılığa başvurdu. Bu soruların cevabını ise otopsiye katılan emekli cinayet büro polis memuruyla yaptığımız röportajda yer verdik. 6 Ekim 2023 günü 12punto.com.tr'de yayınlanan röportajda polis memuru, aracın adli tıp kurumu kapısından başlayarak otopsi yapılana kadar her anı kamera kaydı ve fotoğraflama yapıldığını belirtti. İşte bu röportajın yayınlandığı gün Cem Garipoğlu'nun babası da Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na giderek oğlunun mezarının açılmasını talep etti. İşte 12punto'daki bu röportaj sonrası bir gelişme daha yaşandı. Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'ndan Garipoğlu'nun otopsi işlemi esnasında yapılan işlemlere ait video görüntüleri talep etti. İşte bu görüntülerin izlenmesinin ardından savcılık Cem öldü mü, yaşıyor mu cevabını yıllar sonra bir kez daha verecek.