Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.549

Sınırsız mecra sosyal medya

Sosyal medya.. Özellikle akıllı telefonların hayatımıza girmesinin ardından günümüzün vazgeçilmez tutkusu. Facebook, Twitter, İnstagram, Tiktok... Kimimiz için olmazsa olmazı. Bazıları ticari olarak kullanıyor, bazıları linç için. Bazıları da dertlerini anlatmak için. Yani sosyal medya sınırsız bir mecra aslında. Dolandırıcılık da yapılıyor, aracılık da. Siyasilere geri adım da attırıyor, kamuoyu oluşturup gözaltı da. Yani ne amaçla kullandığına bağlı. 

Tabii ki en güzeli de birbirimize kenetleten paylaşımlar. Bunun bir örneğini geçtiğimiz hafta yaşadım. İlk emekli polis memuru Ali Bayram'ın paylaşımında gördüm o videoyu. Sonrasında aynı paylaşımları, Zeki Kılınç, İsmail Okumuş ve Bombacı Mülayim hesaplarından daha sonraları ise gazeteciler, avukatlar herkes tarafından paylaşıldı. Kısacası çok kısa sürede bütün sosyal medya platformalarında karşıma çıkmaya başladı. O videoyu izleyince ve doğruluğunu da teyit edince bende paylaştım.

Merak etmeyin açıklayacam o videoyu. Gerçi sizler de izleyip etkilenip mutlaka yardım da yapmışsınızdır. Beni de derinden etkileyen o videolu paylaşım Jandarma Binbaşı Ergin Kupan'a aitti. Ergin komutanımız paylaştığı video da şöyle diyordu...

"Merhaba ben jandarma binbaşı Ergin Kupan. Ama sizlere SMA tip 1 kas hastası olan Parla Kupan'ın babası olarak sesleniyorum. Kızım Parla mutasyonlu SMA Tip 1 kas hastasıdır. Ve bu kas hastalığını dünyada tanı alan 8 kişiyiz. 27 yıldır bu vatan toprakları için savaştım. Şimdiki savaşım ise kızım Parla için."

İşte bu video kısa sürede viral oldu. Herkes bu videoyla birlikte IBAN hesaplarını paylaşıyordu. Etkileşim olunca internet haberleri, tv haberleri ve gazetelerin de ilgisini çekti ve haberleştirildi. Sonuç ne mi oldu? Türkiye yine bir oldu. Birlik oldu. Ergin Komutanımızın sesine ortak oldu. Parla'ya derman olmak için herkes verilen İBAN'a kendi bütçeleri doğrultusunda yardım gönderdi. Sosyal medyaya kadar yüzde 28'i toplanan paranın yüzde yüzü sadece bir gün içerisinde toplandı. Dile kolay 2 milyon dolara yakın para. Sonraları ise detaylar ortaya çıktı.

Anaokulu öğretmeni Gülşah Kupan ve binbaşı Ergin Kupan'ın mayıs ayında dünyaya gelen Parla'nın hastalığı 4 ay boyunca farkedilmediği ortaya çıktı. SMA tip 1 teşhisi konan Parla bebeğin masrafları ise yurtdışında yaklaşık 2 milyon dolardı. Aile bu parayı karşılamayınca İzmir Valiliği onaylı olarak kasım ayında yardım kampanyası başlattı. Sadece yüzde 28'i toplanmıştı. Kupan ailesi bir an önce parayı toplamak istiyorlardı. İşte 6 Ocak 2024 günü Binbaşı Ergin Kupan o videolu paylaşımı yaptı.

Evet sosyal medya sınırsız mecra dedik. Kimi zaman şiddete uğrayan yardım isteyen kadının feryadını gördük. Kimi zaman algılı linç paylaşımları. Kimi zaman da mutluluklarımızı. Yani ne istersek onu paylaşıyor, ne görmek istersek onu görüyoruz. Bazen sinirleniyoruz. Bazen öfkeleniyoruz. Oysa ki, iyi yönde kullanıldığı zaman o kadar faydası da var ki. Bir televizyon haberinden, bir gazete yazısından hatta internet haberlerinden daha etkili sosyal medya. Parla bebekte olduğu gibi, depremde yardım için, şiddete uğrayan bir kadının çığlığında olduğu gibi sosyal medya iyi yönde kullanınca etkileşimi çok fazla olduğu için olumlu sonuçlar alınabiliyor. Tabi kötü niyetliler de oluyor. Biz de bilişimci avukat Ümit Karadağ'a sosyal medyayı sorduk. 

Karadağ, "Sosyal medya platformları artık toplu etkileşimi beraberinde getirerek büyük etkiler yaratmaktadır. Öyle ki sosyal medya üzerinden yapılan protestolar bile sonuç doğurmakla birçok olgunun gerçekleşmesini de sağlayabilmektedir. Örneğin son zamanlarda sıkça rastladığımız üzere; adli vakalarda meydana gelen bir olayda serbest kalan bir sanığın sosyal medya üzerinden bu duruma tepki gösteren insanların oluşturduğu kamuoyu tepkisi adli makamların kararlarını gözden geçirmesini dahi sağlamaktadır. Diğer yandan internet ortamında sosyal medya kullanıcılarının niyetine göre iyi veya kötü kullanıma sınırsız bir şekilde imkan verildiği de unutulmamalıdır. Özellikle son zamanlarda kötü niyetli kullanıcıların dolandırıcılık gibi eylemleri oldukça yaygınlaşmıştır. Bu anlamda internet kullanıcılarının oldukça dikkatli olmaları gerektiği açıktır. Dolandırıcılar her geçen gün bu teknolojileri kendi özel kurguları çerçevesinde profesyonelce kullandıkları olan olaylardan açıkça görülmektedir. Bu kötü niyetli kullanıcılara karşı ise kullanıcıların özellikle şifrelerini güçlü oluşturmaları, siber güvenlik açısından tedbirli davranmaları, gerekli tedbirleri bilmeyen kullanıcıların da bu konudaki uyarıları dikkatle takip etmeleri gerekir. Bahsettiğimiz üzere her geçen gün kötüye kullanımların şekli de yöntemi de değişebilmektedir.

Teknoloji ve yapay zekanın hızla akıl almaz şekilde geliştiği şu dönemde suçlular da bu gelişmeleri aynı hızla takip etmektedirler. Suç işlerken bu gelişmeleri etkin olarak kullanmaya çalışmaktadırlar. Adli makamlardaki müracaatlar ise siber suçlar anlamında kötüye kullanma dolandırıcılık başta olmak üzere birçok suç çeşidinde kayda değer artışların yaşandığını göstermektedir. Bu suçların önüne geçmenin en etkin yolunun kamu spotları ile insanların bilinçlendirilmesi olduğunu düşünmekteyim. Hatta özellikle yine sosyal medya üzerinden bu bilinçlendirmenin yapılarak siber suçlarla etkin mücadelenin yapılabileceği açıktır." dedi.