Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.549

Yakalanırsam beni öldürürler dedi kapkaç yaptı

Hırsıza kilit olmaz.. Eğer hırsız isterse ona duvar, kapı dayanmaz derler. İşte bu sözü destekleyen hırsızlık olayı 10 Ocak 2005 yılında Sarıyer'de bir yalıda meydana gelmişti. Kapısında 24 saat polis bekleyen ve güvenlik kameralarının sürekli olarak kayıt altında olduğu bu yalıya iki hırsız denizden tekneyle girmişlerdi. Sabah Gazetesi'nde çalışırken özel olarak yaptığım bu haberden sonra soygun olayı gündem olmuştu. Peki bu soyulan yalı kime aitti? Hırsızlar kaç gün sonra nasıl yakalandı? Hırsıza kilit olmaz sözünü hatırlatan iki hırsızı İstanbul polisi nasıl yakalamıştı?

Sarıyer Yeniköy'de önünde 24 saat polis bekleyen ve her köşesinde güvenlik kamerası bulunan bir yalı 10 Ocak 2005 günü sabaha karşı iki hırsız tarafından soyuldu. Deniz tarafından tekneyle yalıya arka bahçeden giren iki hırsızın soyduğu bu yalı eski başbakanlardan Tansu Çiller'e aitti. Üstelik soygun gerçekleştiğinde Tansu Çiller ve eşi Özer Çiller de evde bulunuyordu. İki hırsız Çiller ailesinin yatak odasına kadar girerek Bvlgari saat, gerdanlık, pırlanta yüzük küpe vs dahil ziynet eşyalarını alarak aynı şekilde deniz yoluyla kaçmışlardı.

Sabah kalkan Çiller çifti hırsızlığı fark edince polisi aradı. Olay yerine neredeyse İstanbul Emniyetine bağlı tüm birimler gönderildi. Sabah Gazetesi'nde muhabir olarak çalışıyordum. Telefonumu arayan bir polis memuru olayı bana söylediğinde şaşırmış ve inanmakta güçlük çekiyordum. Çünkü bahsettiği hırsızlık olayı bir başbakanın kaldığı yalıydı. İnanmamam normaldi. Ama yine de Balmumcu'da bulunan gazete binasına giderek bölge muhabiri olan Mustafa Kaya arkadaşımla buluşup Çiller'in yalısının bulunduğu yere gittik. O sırada nereye gittiğimizi Mustafa'ya dahi söylemedim. Yalı önüne gittiğimizde ön kapıda çok sayıda polis bulunuyordu. Karşıda bulunan bir büfeye girerek neler olduğunu sordum. O da sanırım soygun olmuş. Buraya gelen polisler telefonla konuştuğundan biliyorum dedi. İşte o an soygun olayını kesinleştirmiş ve polis memurunun söylediğinin doğru olduğunu anlamış oldum. Tekrar araca dönerek Mustafa'ya yalıyı çekmesini söyledim. O da araç içerisinden yalıyı çekti. Sonra da beni arayan polis arkadaşla buluşma yerine gittim. Bilgilerin tamamını aldıktan sonra gazeteye giderek haberi yazdık. Bir gün sonra haber manşet olmuştu. Haberin gazetede yayınlanmasının ardından gerek emniyette gerek medya da bir hareketlilik olmuştu. Başbakanın evi soyulmuştu. Bir anda gündem oldu.

İşte bu haber emniyet ve medyada ses getirmişti. Gündem olmuştu. İşte o haberi okuyan birinde de panik oluşmuştu. Bu da evi soyan hırsız Yavuz Kutluay'dı. Soyduğu yalının eski başbakan Tansu Çiller'e ait olduğunu gören hırsız Yavuz Kutluay. Beşiktaş Barbaros caddesinde kapkaç yapıp daha sonra cep telefonuyla ihbarda bulunup kendini yakalatmıştı. Sorgusunda kapkaç olayını kabul eden Kutluay tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Bunu yapmasının ise tek bir sebebi vardı. Çünkü okuduğu gazete soyduğu yalı haber olmuştu. Sahibi de eski Başbakan Tansu Çiller'di.

İşte İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri bu soygunun ardından tüm birimleriyle çalışma yaptı. Çalınan telefonlardan biri Bursa'da sinyal verince bu kişi gözaltına alınmıştı. Tek delil ise buydu. Çünkü evde yapılan incelemede 2 hırsıza ait parmak izi çıkmamıştı. İkisi de parmak izi çıkmasın diye yapıştırıcı sürmüşlerdi. Telefonu alan kişi gözaltına alındı. Telefonu İstanbul'da bulunan Yavuz Kutluay'dan telefonu aldığını söyledi. Polis ise tüm aramalara rağmen bir türlü Kutluay'ı bulamıyordu. 

Diğer hırsız Gökmen Yeryaran ise soygundan birkaç gün sonra gözaltına alındı. Çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Polis Kutluay'ı arama çalışmalarını sürdürürken Bayrampaşa Cezaevi'nde olduğunu tespit etti. Kapkaç suçundan tutuklanan Yavuz Kutluay, yalı soygununu itiraf etti. Kutluay, "Hırsızlık için girdiğim ev Başbakan Tansu Çiller'e aitti. Gazetede haberi okuyunca kapkaç yapıp kendimi ihbar ettim. Çünkü eğer hırsızlıktan yakalanırsam beni öldürürler" demişti. İşte denizden tekneyle yalıya giren iki hırsız İstanbul emniyetinin çalışmasıyla kısa sürede yakalandı. Bu soygunda bize bir atasözünü hatırlattı. Hırsıza kilit olmaz..