El öpen özel harekatçı ve AKP'nin yeni medya planları

Devlet adabının, memuriyet anlayışının, kuralların, denge ve gerekliliklerin, bir sistemi var eden ve olması gereken bütün dinamiklerin yok edildiği bir dönemdeyiz.

Ergenlik döneminin ileri safhalarında yaşadığım olayların olağanüstü bir tecrübe kazandırdığına inandırmıştım kendimi. 

İçimde şaşırma duygusunun kalmadığını düşünüyordum, hatta boyumdan büyük laflar edip “şaşırmaya şaşırır olduk” diyordum.

Şimdi 46 yaşında şaşkınlıktan şaşkınlığa savrulup durduğum, "Bu da mı oldu, bir üst perdede ne yaşayacağız?" diye sorup durduğum bir dönemdeyim.

Çünkü MHP-AKP iktidarında, her gün en üst seviyede, en hayal edilemez olaylarla, en akıl almaz yolsuzluk aksiyonlarıyla, insan onurunun varlığını defalarca sorgulatan siyasi profil eylemleri ve davranışlarıyla şaşkınlıktan şaşkınlığa itiliyoruz.

Son örnek, üstelik 15 Temmuz’un yıldönümünde, özel harekatçı Süleyman Karadeniz’in Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin elini öpmesine tanık olmak oldu. 

Türkiye’de kimlerin MHP’ye yakın olduğunu herkes bilir. Ancak insanların bilmedikleri, belki de bilip başka bir strateji inşa ettikleri bir yaklaşım çerçevesinde gelişiyor bu tuhaf olaylar. Belki de bu bir keskin mesaj. 

15 Temmuz gecesi onlarca yurttaşın ölümüne neden olan korkunç bir girişim olarak tarihte yer aldı. Ve iktidar, sanki bu yaşananlardan hiç ders almamışçasına tarikatları devletin içine dolduruyor, kendilerine yakın hissettiklerine güç verdikçe vermeye devam ediyor.

Üniformalı asker ve polislerin kimlikleri soru işareti. Bu durum sıradan bir yurttaş için en basit anlatımıyla çok korkutucu.

Sığınılacak bir adalet zaten kalmadı.

CHP'NİN YAPMASI GEREKEN

Genel seçimlere daha dört yıl var.

CHP’nin yerel seçimlerde bir başarı elde ettiğini gördük. Bu başarı elbette çeşitli parametrelere bağlıydı. Ancak sonuç itibarıyla 21 yılı aşan süredir derin bir çaresizlik içinde savrulan halkın büyük kısmı en azından bir nefes aldı.

Ancak şu an Cumhuriyet Halk Partisi’nin ortaya koyduğu siyaset, gelecek adına çok da bir şey vadetmezken, morallerin de yavaş yavaş düşmesine neden oluyor.

Cumhuriyet Halk Partisi ve muhalif tüm organizasyonlardan halkın beklentisinin çözüm üretmek olduğunu düşünüyorum. CHP artık, AKP iktidarının ne kadar kötü yönettiğini hatta yönetemediğini anlatmayı bırakıp, sorunların nasıl düzeltileceğini anlatmalı.

Anlatmanın da ötesinde planlarını paylaşmalı.

VE AKP'NİN MEDYAYA DAİR YENİ PLANLARI 

CHP'nin yerel seçim başarısının ardından genel seçimlerde de CHP'nin iktidara geleceğini düşünenlerin sayısı az değil. Ancak AKP ve küçük ortağı MHP, elbette iktidarı güle oynaya vermek istemeyecektir.

Böylesine oturmuş bir gücü, sınırsız finans kaynaklarını bir mücadeleye girmeden kolayca muhalefete devretmelerini beklemek büyük hata olur.

Erken seçim olasılıklarının yanı sıra, her şey normal seyrinde ilerlerse hem gazeteciler hem sıradan yurttaşlar olarak tarihin en kaotik, en yorucu seçim dönemlerinden birine girebiliriz.

Yazımı tamamlamadan önce AKP’nin iktidarı bırakmamak için neler yapacağından bir örnek vermek istiyorum. Bilindiği üzere AKP ve küçük ortağı MHP, kendilerince oluşturdukları çok etkin dinamikler sayesinde varlıklarını sürdürdüler. 

Gerçeklerin üzerini örtmek, bunca yıl devam eden bir iktidarın en önemli sebeplerinden biriydi. Bunu nasıl yaptılar?

Elbette kamu kaynaklarıyla fonlanan, kamu ihalelelerinin servis edildiği besleme holdinglerin satın aldığı, git gide güçlenen, marketlerde bedava dağıtılan iktidar medyası unsurlarıyla, televizyon kanalları, binlerce besleme trol, sayısız internet sitesi, onlarca ve hatta yüzlerce profesyonel gazeteci tarafından yönetilen sosyal medya hesapları ile... 

Şimdi ise inandırıcılıklarını yitirdiklerinin farkındalar. 

Kendi içlerindeki kavgalarda kullanılmak üzere ve kitleler üzerinde yeniden etkin olabilmek adına yeni bir strateji ürettikleri konuşuluyor medya koridorlarında. Yakın gelecekte Türk medyasında tuhaf oluşumlar ortaya çıkabilir. 

Artık iktidar medyası, muhalif görünümlü medya organlarına ihtiyaç duyuyor. Bazılarının satın alımı için görüşmeler yapıldığı dillendiriliyor. İzleyip, gerçek bilgilere ulaştığımızda paylaşacağım.