Sosyal medya ünlüsü doktor ve estetisyenlere dikkat
Sosyal medya hayatımızda her geçen gün daha fazla yer kaplıyor. Mesleki sebeplerle ya da sebepsizce sosyal medyada çok zaman geçiriyoruz. Bunu, platformların sunduğu analizlerden ya da telefonlarımızın bize gösterdiği ekran süresi raporlarından net biçimde görebiliyoruz.
Birkaç ay önce edindiğim bir veriye göre Türkiye’de günlük ortalama ekran kaydırma mesafemiz 169 metre. Kendimden örnek vermek gerekirse, mesleki nedenlerle günde yaklaşık 5,5 saatimi ekrana bakarak geçiriyorum. Elbette bu durum, hayatımızda köklü değişimlere ve etkilenmelere yol açıyor.
Son dönemde özellikle Instagram’da, farklı meslek dallarından kişilerin yüksek takipçili hesaplarla kişisel tanıtım çabalarına girdiğini görüyoruz. Ancak burada ciddi riskler var. Türk insanı, ekranda gördüğü kişilere güvenme konusunda tereddüt etmiyor. Eskiden bu durum gazetelerde çıkan kişiler için geçerliyken, artık sosyal medyada rastladığımız popüler hesaplar için geçerli hale geldi. Bu büyük bir hata. Zira şöhret olduğu için daha kolay dolandırıcılık yapanların ülkesinde yaşıyoruz.
Sosyal medya; günlük yaşamdan eğitime, sağlıktan siyasete kadar pek çok alanda yönlendirici bir güç haline geldi. Kişi ve kurumlar, artık takipçi sayıları ve dijital görünümleri üzerinden değerlendiriliyor. Özellikle sağlık sektöründe bu, büyük bir tehlike işareti. Karşımıza sık sık estetik uzmanı ya da doktor paylaşımları çıkıyor. Doktorlar, doktordan çok birer “şovmen” gibi davranıyor; kimi espriler yapıyor, kimi kurgulanmış videolarla takipçi toplamaya çalışıyor.
Elbette zor yaşam koşullarında tanınırlığın önemi büyük, insanlar hayata tutunmaya çalışıyor. Fakat burada dikkat edilmesi gereken, popülerliğe kapılıp hatalı tercihler yapmamak. Sağlık gibi liyakatten asla taviz verilmemesi gereken bir alanda, bir doktorun takipçi sayısının fazla olması onun çok iyi bir hekim olduğu anlamına gelmez. Doktorluk gibi meslekler, görünürlükle değil; liyakat, tecrübe ve ahlaki değerlerle anlam kazanmalıdır.
Bu noktada aklıma, geçtiğimiz yıllarda kaybettiğimiz ve birebir tanışma fırsatım olmasa da varlığından yüzlerce kez haberdar olduğum “Kolsuz Agop” geliyor. Türkiye’nin efsanevi cilt doktorlarından biriydi. Sosyal medyanın olmadığı dönemde adı, titizliği, alanındaki uzmanlığı ve her hastasına farklı yaklaşımıyla duyulmuştu. Ünü öylesine büyüktü ki onu tanımayanlar, tedavi olmayanlar bile varlığından haberdardı; tıpkı benim gibi.
Sözün özü; sosyal medya kullanıcıları artık “dikkat çağında” yaşıyor. Daha dikkatli olmak zorundayız. Popülariteye aldanmamak gerekir. Çünkü popülerlik, başarı ve tecrübeyle eşit değildir. Popüler olmak, deneyimli olmak anlamına gelmez.
Sorgulamak, araştırmak ve şüpheyle yaklaşmak zorundayız. Gazeteciler olarak bizler de sık sık sağlık sektöründeki olumsuzluklara tanıklık ediyoruz. Güzelleşmek uğruna canından olan insanlar var bu ülkede, hatta dünyada. Belki de sosyal medyada rastladıkları bir videodan etkilenerek böyle tercihler yaptılar.
Unutmamak gerekir ki yanlış tercihlerin sonuçları ağır oluyor.
Çok Okunanlar

Türkiye’den isimlere gönderilmiş mektuplar dosyalı halde bulundu!

Fatih Altaylı Kurultay davası sonrası ikinci hamleyi de açıkladı

ORC anketine göre AKP’deki erime devam ediyor!

Karakol saldırısında 2 polisi şehit eden saldırganın ifadeleri ortaya çıktı

Lütfü Savaş kurultay davası sonrası sessizliğini bozdu

Türkiye'yi vurursa...

88 Milyon TL dendi ama gerçek farklı çıktı

Hikmet Çetin'den CHP'nin 7. Genel Başkanı Klıçdaroğlu'na 'Özür' telefonu

Kemal Kılıçdaroğlu uzun süren sessizliğini bozdu

Gürsel Tekin'e kötü haber