Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
34,9385
Dolar
Arrow
32,5064
İngiliz Sterlini
Arrow
40,8451
Altın
Arrow
2441,0000
BIST
Arrow
10.087

Almanya'nın göç politikası, zorluklar ve çözüm arayışları

Almanya'da haftalardır mülteci ve sığınmacı politikaları hakkında yapılan karar verme tartışmalarında üslup giderek daha da keskinleşiyor. Kendilerini çözümsüzlüğün sınırında hisseden ve cevapsız kalan soruları nedeniyle federal hükümeti eleştiren eyalet yöneticileri, göçün bir an önce kontrol altına alınması ve yönlendirilmesini isterken, ilk talepleri mülteciler için sürekliliği olan bir yardım bütçesinin oluşturulması ve iltica talebi reddedilen sığınmacıların geri gönderilme süreçlerinin hızlandırılması yönünde.

Şansölye Olaf Scholz, Almanya'ya gelen çok fazla sayıda insanın olduğunu belirterek, bu sebeple düzensiz göçü sınırlamanın hükümet için bir görev haline geldiğini söyledi. Bu doğrultuda bir geri gönderme paketi hazırladıklarını belirtirken, gerçekten korunmaya ihtiyacı olan sığınmacıların bu düzenlemenin dışında tutulacağını vurguladı.

Aynı zamanda Almanya'nın nitelikli iş gücüne ihtiyacı olduğunu, göçün bu ihtiyacı karşılamada önemli bir rol oynayabileceğini ifade eden Scholz, bütün argümanları de göz önünde bulundurarak, "Birbirimizi suçlamak yerine ortak bir çözüm arayışına girmemiz gerekir" dedi.

Bu konuda, daha öncede fikir birliğine varan hükümeti destekler nitelikte açıklama yapan, Ekonomi Bakanı Habeck, Berlin'deki konuşmasında, "Kim burada uzun süre kalmak istiyorsa, sosyal yardım sisteminden çıkmalı ve iş hayatına atılmalı" dedi.

İçişleri Bakanı Faeser ise konuyla ilgili hazırladığı taslakta, en az bir yıl hapis cezasına çarptırılan insan kaçakçılarının ve suçluların sınır dışı edilmesinin de kolaylaştırılması gerektiğini vurguladı.

Bakanlar Kurulu'nda konuşulması öngörülen diğer çözüm önerileri ise şöyle:

-          Mülteci adayları için kamu yararına çalışma zorunluluğu gündeme getirilebilir.

-          Mülteciler, ülkeye kabul edildikleri ilk andan itibaren belediyelerde işe başlamaları sağlanarak, belediyeler tarafından kamu yararına işlere kanalize edilebilirler. Böylece mülteci giderlerinin yerel yönetimler üzerindeki baskısı azaltılabilir.

-          Mültecilere sağlanan yardımların bundan sonra nakit para yerine, sadece alışveriş yapabilecekleri bir ödeme kartı aracılığıyla yapılması gündemde. Bu öneri ile Almanya'ya gelmeyi düşünenler için, yanıltıcı bir teşvikin önüne geçilmesi hedefleniyor.

Ülke içerisinde alınması gereken tedbirler için öneri taslakları hazırlanırken, Şansölye Scholz ve Bulgaristan Başbakanı Nikolaj Denkow, Berlin'de birlikte yaptıkları basın toplantısında, bu konuda vardıkları karşılıklı işbirliği kararı ile Bulgaristan - Türkiye sınırının teknik güvenliğinin dronlar ve kameralar aracılığıyla artırıldığını, alınan önlemlerden sonra bu sınırdaki kaçak girişlerin önemli boyutlarda azaltıldığını bildirdiler.

Açıklamanın sonunda, AB'nin dış sınır ülkelerini desteklemenin ortak bir görev olduğunu vurgulayarak, Başbakan Nikolaj Denkow'a teşekkür eden Şansölye Scholz, Almanya'nın Bulgaristan'ın Schengen Bölgesi'ne alınmasını desteklediğini tekrarladı.

Yeni Göçmen politikası tartışmalarının bu kadar sert geçiyor olmasının sebepleri için şöyle bir parantez açmak faydalı olacaktır. Almanya'da mülteci krizinin yanı sıra, durağanlaşan ekonomik büyüme ve istihdam piyasasındaki olumsuzlukların tetiklediği hassasiyetler, aşırı sağcı partilerin yükselmesine zemin hazırlamıştır.

Bu bağlamda, AFD ve Bayern bölgesindeki FW gibi, daha düşük sosyoekonomik statüye sahip, belirsiz mesleki ve sosyal perspektifler sergileyen seçmen gruplarına daha fazla odaklanan aşırı sağ popülist hareketler, halkın ulusal kimlik, ırkçılık, mülteci akını, güvenlik sorunu ve kamu yardımları gibi hassasiyetlerini kullanarak, politik arenada önemli kazanımlar elde etmişlerdir.

Özellikle Hessen ve Bayern eyaletlerindeki yerel seçim sonuçlarına baktığımızda, AFD'nin Hessen'de %18.4 oy aldığını, Bayern'de ise FW'nin %15.8 ve AFD'nin %14.6 oy oranıyla, Bayern eyaletinde SPD ve FDP‘nin, Hessen eyaletinde ise FDP ve Sol partinin önüne geçtiğini görüyoruz, ki bu partilerden FDP, Grüne ve SPDn'in Ana koalisyonu oluşturan partiler olduklarını vurgulamak gerekir.

Hem 2023 yılı Ocak-Eylül ayları arasında Almanya'da 233.744 kişilik sığınma başvurusunun bir önceki yıla göre %73'lük bir artış göstermiş olması, hem de aşırı sağın yükselmesi, koalisyon partilerinin ve muhalefet partilerinin mülteci krizi ile ilgili söylemlerini etkilemiştir.

Öyle ki, hümanist yaklaşımları ile dikkat çeken Yeşiller partisi, Baden-Württemberg Başbakanı Winfried Kretschmann aracılığıyla, partisini uzlaşmaya çağırarak, Weingarten'daki bir parti toplantısında, "Eğer insanlık adına toplumun kabul edebilirliğini sürekli olarak aşırı derecede zorlarsak, vatandaşların kabulünü kaybederiz" diyerek uyarıda bulundu.

14 Ekim'de Başbakanlık ofisinde yapılan toplantıda, CDU ve CSU, göç yasası ile ilgili hazırladıkları 26 maddelik taleplerini Olaf Scholz ve koalisyon partilerine ilettiler. Ancak bu maddelerin birçoğu tartışmalı ve hatta gerçekleştirilmesi çok zor olan talepler.

Taleplerin koalisyon partileri üzerinde yoğun bir baskı oluşturacağı ve ortak bir zemminde buluşulmasını zorlaştıracağı düşünülüyor. Fakat yapılan yorumlarda, önemli olan noktanın, Şansölye Olaf Scholz'un CDU/CSU partileri ile anlaşmaktan ziyade, federal eyaletler ile anlaşmaya varmasının daha önemli olduğu söyleniyor.

Almanya'nın göç ve mülteci meselesindeki denge arayışı, ülkenin hem içinde hem de dışında etkili olan birçok faktöre bağlı olarak devam ederken, 6 Kasım'da yapılacak bir sonraki toplantıda, açık olan soruların cevaplanarak, alınacak kararların hazırlanmış olması planlanıyor.