Titanlar, ürküten ve etkileyen zırhları İle Hint-Pasifik Okyanusuna indiler

ALMANYA-KANADA-FRANSA-HiNDİSTAN-İSRAİL-JAPONYA-AVUSTRALYA

Dünya devi ülkeler Titan zırhlarını giyinerek denizden ve havadan, Dünya ticaret yollarının kalbi olan Hint-Pasifik Okyanusu'na doğru yola koyuldular. Masmavi sularıyla hem coğrafi hem de politik olarak dünyanın en hareketli bölgelerden biri olan Hint-Pasifik Okyanusu, yeryüzünün yaklaşık üçte birini kaplıyor. Dünyamızın "Blue Planet" yani mavi gezegen adını almasını sağlayan Hint-Pasifik Okyanusu, şimdilerde tıpkı masmavi bir satranç tahtası gibi, büyük bir strateji oyunu kurmak üzere yola koyulan Titanları, ağırlamak için bekliyor. Oyun kurmak doğru tanımlama olsa gerek, çünkü meselenin adı şimdilik RIMPAC tatbikatı.

PANDEMİ, KÜRESEL ÇATIŞMALAR VE YENİ DENGELER

Pandemi ile birlikte, ihtiyaçlarının büyük kısmını başka ülkelerden temin eden birçok ülkenin aklında, cevaplanamadıkları takdirde, sonuçları kaosa sürükleyebilecek olan, yeni sorular belirdi. Dünya ile ticari bağımız koparsa ne yaparız? Enerji ve gıda ihtiyacımızı karşılayamazsak, şimdiye kadar sivilizasyonla ilgili kurduğumuz bütün kaleler yıkılır mı? Pandemi atlatılmış olmasına rağmen, gelişmiş ülkelerin strateji meclisleri hala bu senaryolar için çözüm modelleri üretip, ihtiyaç halinde aktive edilmek üzere, teorik ve pratik uygulamaları hazır hale getirmeye çalışıyorlar.

İkinci Dünya Savaşı sonrasında, dünyada bir daha, bu denli alenen olması beklenmeyen bir durum gerçekleşti. Bir ülkenin diğerini cebren işgale kalkıştığı, Rusya-Ukrayna savaşı, Dünyanın özellikle avrupanın ezberini bozdu. Ardından Orta Doğu'daki dengeleri altüst eden İsrail-Hamas savaşı ve evveliyatında Suriye'deki savaş ile hareketlenip, bütün dünyaya yayılan insan dalgası. Ve elbette dev Titanları derin uykularından, bir daha uyumamak üzere sarsarak uyandıran Pekin-Tayvan sarmalı. Kendi kalesinin içindeki barışa ‘‘Burgfrieden’’ ve sivilizasyon gelişimine odaklanan sakin haldeki bütün Titanlar, uyudukları derin uykudan uyanarak, değişmekte olan yeni dünya dengesine uyandılar. Bu uyanmanın ilk ibareleri, kendini silahlanma yarışı olarak göstermeye başladı. Ülkeler, ağır silahlanma ve radar sistemleri alanında daha önceki yıllara göre rekor seviyelerde artış gösteren yatırımlar yaptılar.

ÇİN'İN ARTAN ASKERİ GÜCÜ - TAYVAN VE HİNT-PASİFİK TİCARET YOLLARI

2010 ile 2019 yılları arasında Hint-Pasifik bölgesindeki ülkelerin savunma harcamaları yüzde 50 oranında sürekli bir artış gösterdi, söz konusu ülke Çin olduğunda ise bu artış yüzde 80'i buluyor. Örneğin, 2021 yılında Çin'in askeri harcamaları yaklaşık 285,9 milyar ABD doları iken, 2022 yılında Pekin'deki askeri harcamalar yaklaşık 292 milyar dolar oldu. Ayrıca Çin'in, Güney Çin Denizi'ndeki tartışmalı ıssız adalarda, yeni üsler kurarak bölgedeki askeri varlığını sürekli güçlendiriyor olması, bölgede aktif ticaret yapan diğer ülkelerin dikkatinden kaçmıyor.

Tayvan, Hint-Pasifik Okyanusu üzerinden gerçekleşen ticaretin en önemli bölgesi, dolayısıyla Çin'in bu denli süratli bir şekilde silahlanıyor olması ve Pekin'in Tayvan'ı cebren kontrol altına alma ihtimali, Hint-Pasifik ticaret yollarını kullanan ülkeler için ciddi bir tehlike arz ediyor.

ALMANYA'NIN SAVUNMA STRATEJİLERİ

Bu ticaret yolunu kullanan ülkelerden bir tanesi de Almanya. Almanya'nın da savunma harcamalarını son yıllarda önemli ölçüde artırdığı görülüyor. 2023 yılı için Almanya'nın savunma bütçesi, bir önceki yıla göre yüzde 9 artarak 66.8 milyar euroya (72 milyar dolar) ulaştı. Ayrıca, Almanya hükümeti, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından Ulusal Savunma sitemlerini (Bundeswehr'i) modernize etmek amacıyla 100 milyar euroluk özel bir fon oluşturdu. Bu fon da, Almanya'nın savunma harcamalarındaki artışı olarak kabul edildi.

Geçtiğimiz günlerde Alman Savunma Bakanlığı, Deniz Kuvvetleri Basın ve Bilgi Merkezi aracılığı ile düzenlediği basın toplantısında Baden-Württemberg fırkateyni ile Frankfurt am Main fırkateynlerini 7 Mayıs 2024'te Hint-Pasifik Okyanusu'na göndereceklerini ve bütün basın mensuplarının bu halat çözme törenine davetli olduğunu paylaşmıştı.

7 Mayıs'ta yapılan tören ile Wilhelmshaven'dan yola çıkan lojistik ve destek gemisi ‘‘Frankfurt am Main’’, hava savunma kuvvetleri ile eş zamanlı olarak bölgeye doğru hareket etti. 7 ay sürecek olan görev yolculuğunun halat çözme törenine, Alman Savunma Bakanı Boris Pistorius, Deniz ve Hava Kuvvetleri Müfettişleri, Koramiral Jan Christian Kaack ve Korgeneral Ingo Gerhartz katıldı. Baden-Württemberg fırkateyni'nin ise İspanya'nın Rota Limanı'ndan hareket edeceği bilgisi paylaşıldı.

(Baden-Württemberg fırkateyni-Kaynak: Vikipedi)

Alman Savunma Bakanı Boris Pistorius tören alanında yaptığı konuşmada, ‘’Amacımız, bölgedeki deniz hukuku kurallarının uygulanmasına katkı sağlamak ve bölgedeki ortaklarımızla ilişkilerimizi genişletmektir. Hedefimiz, uluslararası mal ve hammadde taşımacılığı için önemli olan geçiş yollarının istikrarına, güvenliğine ve işlerliğine katkı sağlamak, çünkü bu durum bizi de doğrudan etkiliyor; Kızıldeniz'de yaşananlar bu duruma açık bir örnektir’’ dedi.

7 ay sürecek olan görevin amacı, bölgede varlık göstermek, bilgi toplamak ve tatbikat kapsamında, olası saldırı senaryolarını canlandırmak.

Lojistik destek gemisi ‘‘Frankfurt am Main’’de, yaklaşık 200 asker görev yapıyor. Gemide ayrıca iki adet Sea Lynx MK 88A güverte helikopteri bulunacağından, Deniz-Hava Filosu taktik kuvvetleri de gemide görev yapacak. 180 kişilik personeli ile İspanya'nın Rota Limanı'ndan hareket eden ‘‘Baden-Württemberg fırkateyni’’ ise bize Rota Limanı'nın stratejik önemini yeniden hatırlatıyor.

ROTA LİMANI'NIN STRATEJİK ÖNEMİ

İspanya'nın güneybatısındaki Cadiz Körfezi'nde stratejik bir konuma sahip olan Rota Limanı, ismini Cadiz kenti yakınlarındaki Rota kasabasından alıyor. Bu liman, Afrika'nın kuzey kıyıları ve Atlantik'e erişim açısından son derece önemli. 6.100 dönümlük bir alan üzerine kurulmuş olan ve İspanya'nın en büyük Amerikan askeri topluluğuna ev sahipliği yapan limanın, Cebelitarık Boğazı'na yakınlığı ise Rota Limanı'nı bölgedeki deniz trafiği ve askeri operasyonların merkezi haline getiriyor.

NATO ve ABD Deniz Kuvvetleri için lojistik ve operasyonel bir destek merkezi olan Rota Limanı'nda, ABD Deniz Kuvvetleri'nin Avrupa ve Afrika Komutanlıkları için ileri bir operasyon üssü bulunuyor. Bu özellikleri ile Rota Limanı, NATO'nun güney kanadının savunmasını üstlenerek ABD'nin Avrupa ve Afrika'daki askeri operasyonlarını destekliyor.

2022 NATO Madrid Zirvesi'nde, üsse konuşlandırılan ABD destroyerlerinin sayısının artırılmasına ve 600 askerin daha bölgede bulundurulmasına karar verildi. Karar ile ilgili anlaşma 2023 yılında imzalanarak yürürlüğe konuldu.

SAVAŞ VE BARIŞ  ARASINDA GÜÇ DENGESİ ARAYIŞI

Bu yazının sonunda kendimizi Baden-Württemberg gemisinin teknik özelliklerini, ağır silahlarını ve mürettebatını incelerken bulursak şaşırmayalım; Çünkü savaş fırkateynlerinin, yüksek menzilli ağır silahların, hedefe kilitlenen füzelerin, neredeyse reklam filmi gibi YouTube videolarında servis edildiği zamanlardan geçiyor dünya. Değişen dünyanın yeni senaryoları hiçbir gizliliğe ihtiyaç duyulmadan evlerimize servis ediliyor.

Bu duruma, savaş karşıtı çığlıklar ve protestolar ile karşılık vermek ne kadar anlamlı bilmiyorum. Ancak Hint Okyanusu'nda yaşananların, karşılıklı bir potansiyel gücü sergileme yarışı olduğu aşikar. Bazen, rakiplerin barış masasına oturmalarının tek yolu, birbirlerine üstün gelip gelemeyeceklerinden emin olmamalarıdır.

Hint Okyanusu bütün dünyanın ihtiyaçlarını temin eden bir ticaret rotası. Bu rotanın kontrolünü tek başına elinde tutmak, Titanların her birinin tek başına kurduğu bir hayal olsa da, bu bölgenin kontrolünü sadece bir ülkenin eline bırakmama kararlılığı, geriye kalan diğer tüm Titanların ortak hareket noktasını oluşturuyor. Hint Okyanusu'nda yapılacak olan RIMPAC tatbikatı, bu kontrolü tek başına Çin'e devretmemekte kararlı olan ülkelerin, hem güç gösterisi hem de stratejik bir hamlesi gibi görünüyor. Dileyelim ki Hint Okyanusu'nda sergilenecek olan temsili savaş tatbikatı, tarafları savaştan vazgeçirip, sivilize bir anlaşma masasında, sulh yolu bulmaya ikna edecek kadar gerçekçi ve de verimli olsun. Gerçek şu ki, bir tatbikat milyarlarca euroya mal olsa da, yıllarca sürecek, sayısız maddi ve manevi zarara sebebiyet verecek çok uluslu bir savaştan daha evladır.