RUMELİ VİLAYETLERİ VE SEÇİM BÖLGELERİ
TBMM Başkanlığı Meclisi Mebusan ve Ayan üyelerinin albümlerini yayınladı. Çok faydalı bir hizmet . Bu yazımda İkinci Meşrutiyetin birinci yasama dönemi (1908-1912) mebusları vardır. Rumeli vilayetlerini temsil etmiş olan mebusların biyografilerini inceleyerek bazı sonuçlara vardım. Bu yazıda sınırlı sayıda parlamenter ele alınmıştır. Ayırt edici temsili nitelikleri nedeniyle. Bunu belirtmek isterim.
Yazımda ele alınan seçim bölgelerinin tamamı modern Türkiye’nin sınırları dışında kalmıştır. Mebuslar, İntihab-ı Mebusan Kanun-ı Muvakkatine göre (Milletvekili Seçimleri geçici kanunu) seçilmişlerdi.
Seçim bölgeleri şöyleydi: Selanik vilayetinde merkez liva Selanik, bağlı livalar Drama, Serez. İşkodra Vilayeti, İşkodra ve Draç livalarından oluşuyor. Yanya vilayetinde Berat ve Preveze var. Manastır; Elbasan, Debre, Göriçe, Serfiçe’den oluşmaktaydı. Kosova Vilayeti, Üsküp, İpek, Priştine ve Taşlıca seçim bölgelerinden meydana gelmekteydi.
PARLAMENTO NEREDE TOPLANDI?
Geçen yüzyılın başında İstanbul’a deniz yoluyla gelen biri, Ahırkapı Feneri’nin arkasından yükselen etkileyici büyüklükte bir bina görürdü. Ayasofya’nın yanında eski Bizans sarayının bulunduğu alanda bu devasa binayı İtalyan Fossatti kardeşler yapmıştı.
Bina mimari tarzı itibariyle göz alıcıydı. Bina, önceki yüzyılda Üniversite binası (Darülfünun) olarak tasarlanmıştı. Fakat hiçbir zaman bu maksatla kullanılamadı. Çünkü üniversite kurmak bina yapmaktan daha zordu.
1908 seçimlerinden sonra parlamento için (Mebusan ve Ayan meclisleri) bir yer aranıyordu. Burası münasip görüldü. Meclisler 1910 sonbaharına kadar burada toplandılar. Daha sonra Çırağan ve Fındıklı Sarayları kullanılacaktır.
Bina daha ziyade Adliye Nezareti olarak bilinir. Evkaf Nezareti de burada idi. 1908’de Osmanlı Parlamentosu burada açıldı. Adliye ve Evkaf Nezaretleri bir süre daha burada kaldılar.
İkinci Meşrutiyetin ilk parlamentosu Sultan Abdülhamit’in bir nutkunun okunması ile çalışmalarına başlarken Osmanlı Devletinin Rumeli vilayetlerinin temsilcileri de genel kurul salonunda bulunuyordu.
PARLAMENTODA ARNAVUTLAR
Örneğin Arnavut Bağımsızlık bildirisi hazırlayan Avlonyalı İsmail Kemal Bey orada idi. İsmail Kemal Bey, II. Meşrutiyet Mebusanında Berat mebusu idi.
İsmail Kemal Bey, Sultan II. Abdülhamit’in sadrazamlarından Avlonyalı Ferit Paşa’nın akrabasıdır. Yanya’da Rum Lisesinde, İstanbul’da Darülfünun Hukuk şubesinde okumuştur. Jöntürk muhalefetinin önemli bir simasıdır.
Arnavutlukta, kökeni Doğu Roma’ya kadar giden bir soylular sınıfı vardır. Bunlar, Bizans ve Osmanlı ile zaman zaman uzlaşmış, çoğu zaman savaşmıştır. Arnavut senyörleri hiçbir zaman otoriteye tam sadakatle bağlanmamışlardır.
Müslüman Arnavutlar buna dahildir. Arnavutlar, Babıali bürokrasisi içinde epey güçlü olmakla birlikte, milliyetçilik diğer Balkan halkları gibi onlarda da daima altta alta sürmüştür.
Arnavut milliyetçiliği dini kimlikten öte aşkın bir tutum olagelmiştir. İçinde Müslüman, Katolik, Ortodoks ve kadim Hristiyanlık unsurları bulunmuştur.
Arnavut kimliğinin tarihi kahramanı nasıl Gazi İskender Bey ise, modern Arnavutluk’un kurucu kahramanı ve İsmail Kemal Bey’dir. (1859-1919)
1912-1914 arasında başbakanlık yapmış, Birinci Dünya Savaşında müttefikler tarafından Paris’e sürgün edilmişti. 1919’da Perugia’da (İtalya) hayata veda etmiştir.
Bağımsızlık bildirisinden sadece dört yıl önce İsmail Kemal Bey, Osmanlı Mebusan Meclisinin üyesiydi. Yine aynı dönemde Yanya temsilcisi olan Müfit Bey de, bağımsızlık ilanı sonrası Arnavutluk hükümetinde bakan olmuştur.
Sultan Abdülhamit’in hall tebliğ heyetinde bulunan Esat Toptani Paşa da Arnavut asıllıdır. Draç mebusudur. Zamanında Abdülhamit tarafından epey taltif edilmiş, jandarma umum kumandanlığı yapmış. Osmanlıcı-islamcı literatürde çok kınanlardan biri. Ekmeğini yediği halifeye ihanet etti babında bir söylem var onun ismi etrafında. Toptani Paşa, Balkan Savaşlarında Redif alayları komutanlığı yapmış, dirayetli bir komutanlık yapmadığı da ithamlar arasında. Arnavut bağımsızlığında rol alanlardan biri. Arnavutluk Prensliğine getirilen Prens Wilhelm (1914-1925) gelene kadar naiplik yapmış Toptani Paşa. Müzakereler için gittiği Paris’te bir Arnavut milliyetçisi tarafından öldürülmüş 1920’de.
MANASTIR VİLAYETİ MEBUSLARI
Manastır Vilayeti Göriçe livası mebusu (milletvekili) İsmail Naki Bey, (1865-1919) İsmail Kemal Bey ile birlikte Ahrar Fırkası (Liberal Parti) kurucuları arasında yer almıştır. İttihat ve Terakki liderleri ile yollarının ayırınca, İbrahim Temo ve Abdullah Cevdet ile birlikte Osmanlı Demokrat Fırkasınının kurucularından olmuştur.
Keza, Serfiçe mebusu Koço Drizi Efendi, (1851-1927) Makedonya’nın Yunanistan’a iltihakından sonra Venizelist Partiye katılmıştır.
Siyasi tarihte bir sözüyle hatırlanan Yorgo Boşo Efendi de Serfiçe milletvekilidir. “Ben Osmanlı Bankası kadar Osmanlıyım” sözü Boşo Efendiye aittir.
Boşo Efendi’nin bu sözü Osmanlı kimliğinin gayri müslimler açısından bir kurgu olduğunu apaçık göstermekte. Boşo Efendi Heybeliada Ticaret Mektebi mezunu. Daha sonra Yunan Hükümetinde bakanlık yapmıştır.
Bir başka üzerinde durulması gereken husus ise şudur: Yunan burjuvazisi Osmanlı parlamentosunda temsil edilmiştir. Örneğin,(Harisiyos Vamvakas (Haris Vamvaka Efendi) (1972-1952) burjuva bir aileden geliyor. Kozana’nın zengin ve ünlü ailelerden birine mensuptu. Cenevre’de hukuk tahsili yapmıştı. İlk Yunan öğrenci derneği olan Minerva’nın kurucularından. Balkan Harbinde Selanik düşünce, uzun süre Selanik Belediye başkanlığı yapmış. Vamvaka Efendi de Serfiçe mebusu idi.
Ahrar ve Demokrat Fırkası gibi, ademi merkeziyetçi partilerin Rumeli vilayetleri vekilleri arasında rağbet görmesi anlamlıdır. Osmanlı parlamentosunda Rumeli vilayetlerini temsil eden milletvekilleri yakın gelecekte bağımsız devlet kurucuları arasında olmuş, hükümetlerde yer almışlardır.
Manastır vilayeti, merkez liva temsilcisi, Panço Doref Efendi ünlü bir araştırmacı, hukukçu ve bölgenin Osmanlıdan ayrılmasından sonra Macaristan ve Londra’da diplomatik görev yapmıştır.
Manastır mebuslarından Dr. Yanko Dimitroviç (1879-1946) İstanbul Sırp Lisesi ve İstanbul Tıp fakültesinden mezun olmuş, Birinci Dünya Savaşından sonra Belgrad’a taşınmış, orada hekimlik yapmıştır.
Mebusan Meclisine Balkan vilayetlerini temsilen katılmış olan milletvekilleri özellikle Rum, Sırp, Arnavut unsurların İstanbul’da Tıp veya Hukuk eğitimi aldığı görülüyor. Orta öğretimlerini de İstanbul’daki yatılı okullarda geçiyor çoğu zaman. Heybeliada Rum Ticaret Lisesi, Sırp Lisesi gibi.
KOSOVA VİLAYETİ MEBUSLARI : PAVLOV VE DRAGA
Kosova Vilayeti Üsküp bölgesinden seçilmiş olan Todov Pavlov, (1878-1948) , İkinci Dünya savaşı sırasında Vardar Makedonyasında bölge valiliği görevine getirilmiş; yine Üsküp’ten seçilmiş önemli bir sima, Mehmet Necip Draga’dır. (1867-1920) Arnavut milliyetçiliğinin önemli simalarından olan Draga, Ali Draga Paşa’nın oğludur. Priştine’den seçilmiş olan Hüseyin Fuat Paşa, Şurayı Devlet üyesi iken Priştine miletvekili seçilmiştir.
SELANİK MEBUSLARI
Selanik vekilleri arasında ilginç bir sima Dimitar Vlahof Efendidir. Aslen Makedonyalıdır. Tanımmış bir kimyacı ve sosyalist devrimci. (1878-1951) Vlahof Efendi Osmanlı parlamentosunda “Amelenin sureti istihdamı hakkında kanun” teklifi vermiş. İşçi sınıfının hukukunu, sosyo ekonomik haklarını yasa ile düzenleme girişiminde bulunmuş bir parlamenter. 1917 Ekim Devriminden sonra Makedon Bolşeviklerini örgütlemiş, İkinci Dünya Savaşında Tito hareketine katılmış.
Selanik’in Drama livasından seçilen Rıza Bey, büyük mülk sahibi ve ziraat ile meşgul bir sima.
Selanik vilayeti temsilcileri arasında en çok hatırlanan isim hiç kuşkusuz Cavit Bey’dir. Cavit Bey, İttihat ve Terakki hükümetlerinin ünlü maliye nazıdır. Cavit Bey, Selanik burjuvazisi tarafından desteklenen bir isimdi. Meşrutiyet parlamentosunda güçlü hitabeti ve mali konulara hakimiyeti ile dikkat çekiyordu.
Milli mücadele döneminde Anadolu hükümeti ile doğrudan bir teması olmamıştı. Bununla birlikte- ilginç bir şekilde-Lozan barış görüşmelerinde Türk delegasyonuna müşavere heyeti üyesi olarak seçilmiştir. Lozan’da Düyunu Umumiyenin tasfiyesi meselesinde, dış borçlar konusunda onun bilgi birikimi ve eski nazırlığına itimat edilmiş, ihtiyaç duyulmuştur.
Cavit Bey’in erken cumhuriyet döneminde, İttihat ve Terakki Cemiyetinin yeniden iktidara gelme teşebbüslerinin içinde olduğu anlaşılıyor. İttihatçılar iktidarı Kemalist Parti’den almak için çeşitli toplantılar yapmışlar. Bunlardan biri Büyükada toplantısıdır. İddiaya göre İttihatçılar, mili kurtuluş savaşı önderi, cumhur reisi Gazi Mustafa Kemal Paşa’yı siyasi mücadele ile alt edemeyeceklerini bildikleri için bir suikast ile ortadan kaldırmak istemişler. Tarihimizde 1926 İzmir Suikasti davası olarak bilinen olayda adı geçenlerden biri de Cavit Bey’dir. Ben Cavit Bey’in bu tertipte asli fail olduğu kanısında değilim. Ama bilindiği gibi İstiklal Mahkemesinin idama mahkum ettiği 15 kişiden biri de Cavit Beydir. Oğlu Şiar Yalçın Tanin başyazarı Hüseyin Cahit Yalçın tarafından himaye edilmiş, okutulmuştur.
Selanik millletvekileri arasında anılması gereken bir başkası, Emmanuel Karaso’dur. Karaso Sultan Abdülhamit’in tahttan indirilme kararını kendisine tebliğ eden heyette bulunmuştur. Meclis kararının tebliğ edilmesi yine Meclis-i Umumi tarafından kararlaştırılmıştır. Heyette, Türk, Ermeni, Yahudi ve Arnavut asıllı mebuslar bulunmuştur. Karaso’nun Yahudi olması İslamcı çevrelerde çok kınanan bir olaydır. Karaso’nun heyetteki mevcudiyeti, İttihat ve Terakki’nin bir Yahudi- mason örgütü olarak tanımlanmasında sıklıkla kullanılan bir temadır. Halbuki Meclis-i Umumi-i Milli Sultan Hamit’in halline, veliaht Reşat Efendi’nin V. Mehmet sıfatıyla tahta çıkarılmasına karar vermişti. Hall fetvasını yazan ise Elmalılı Hamdi Yazırdır . Meclis kararını tebliğ eden heyette Aram Efendi, Emmanuel Karaso, Arif Hikmet Paşa ve Esat Toptani Paşa bulunmuşlardı.
Oysa ki Karoso, Türkiye Yahudileri için, aynı Moiz Kohen (Tekin Alp) gibi Türkleşmeyi savunan bir siyasetçi idi. “Bir Yahudi yahudiden önce Türk olmalı” demekteydi. Bu ifade azınlık kimliğinden önce vatandaşlık kimliğini önemsediğini gösteriyordu. Zaten Türkiye Yahudileri, diğer anasırın ayrılıkçı tutumları karşısında daima devlete sadık ve entegrasyonist olmuşlardır. 1492 büyük Sefarat göçünden sonra tutumları hep böyle olmuştur.
Selanik mebusu Rahmi Bey de İkinci Meşrutiyetin dört döneminde parlamenterlik yapmıştı. İlk iki dönemde Selanik son iki dönemde İstanbul’dan seçilmiştir. Mütarekenin başında İttihat ve Terakki hükümeti onu İzmir Valiliği görevine getirmişti. İngilizler tarafından Malta’ya sürülenler arasındaydı Rahmi Bey. Daha sonra 1926 suikast davasında gıyabında yargılandı. Yargılamalar sırasında Rauf Bey gibi yurtdışındaydı. 1933’e kadar yurtdışında kaldı.
Rahmi Bey’in aile kökenleri Rumeli fatihlerinden Gazi Evranos beye kadar uzanıyor. Selanik mebusu olmasının nedeni bu bence. Mithat Şükrü Bleda’nın akrabası onun gibi Hürriyeti Ebediye tepesine defnedilenlerden.
1874 Selanik doğumlu olan Mithat Şükrü Bleda, İttihat ve Terakki'nin uzun müddet "kâtib-i umumiliğini" (Genel Sekreterlik) yapmıştı. Osmanlı parlamentosuna Serez ve Drama’dan seçilmişti.Cumhuriyet döneminde TBMM üyeliği de yaptı.
1935’ten sonra üç dönem Sivas milletvekilliği yapmış, 1956'da İstanbul'da vefat etmiştir. Bleda, vasiyeti üzerine Hürriyet-i Ebediye şehitliğine gömülmüştür.
Selanik mebusu Yorgi Huneus Efendi, 1872 Burdur doğumlu. Atina’da hukuk tahsil etmiş. Bu durumu şöyle yorumlamak mümkün. İç Batı Anadolu’da zengin bir esnaf-burjuva Rum cemaati yaşıyor. Bu kesim çocuklarını İstanbul veya Atina’da hukuk ya da tıp eğitimine göndermektedirler. Parlamentoda Rum milletvekilleri çoğunlukla böyle profillerden oluşmakta.
Selanik Serez seçim bölgesi mebusu Dimitri Dinga efendi, Atina’da hukuk okumuş, daha sonra Yunan hükümetinde bakanlık yapanlardan biri de Dimitri Dinga Efendi. 1876-1974. arasında yaşamış. Uzun hayatı Yunan tarihinin her devrini yaşadığını gösteriyor. Krallık, cunta, demokrasi. Bunları yaşayan bir şahıs 1908’de Osmanlı Mebusan meclisi üyesiydi. Bunu hatırlatmak isterim.
Serez mebuslarından başka bir isim de Hristo Dalçef Efendi. Hukuk eğitimi görmüştü. Mecliste Trakya ve Makendonya Bulgarlarının hakları ile ilgili kanun teklifleri vermiştir. Dalçef Efendi İkinci Dünya Savaşında Tito hareketine katılanlardan biri. Dalçef’in ailesi Makedonya’da çok tanınmış bir aile. Çocukları şair, heykeltraş ve mimar.
ADALAR DENİZİ VİLAYETİ TEMSİLCİLERİ
Cezair-i Bahri Sefid (Ege Adaları) vilayetinin seçim bölgeleri adalardan oluyordu. Vilayetin merkez l livası Rodos idi. Sakız, Rodos, Limni, Midilli adaları seçim bölgeleri idi. Her ada bir milletvekili ile temsil edilirken, sadece Midilli iki milletvekili temsil ediliyordu. Bu adaların temsilcilerinden Mihalaki Salta, 1915’te Liberal Parti’den seçiemlere katılmış, yani adaların Yunanistan’a iltihak etmesinden sonra orada siyaset yapmış, daha önce Osmanlı meclisi mebusanında parlamenterlik yapmıştı.
MİLLİ MÜCADELE KADROSU İÇİNDE RUMELİ FAKTÖRÜ
Milli kurtuluş savaşı önderliği ve cumhuriyetin kurucu kadrosunun biyografileri incelendiğinde şaşırtıcı bir şeyle karşılaşılır: pek çoğunun Rumeli topraklarında doğmuş olduğu gerçeği.
Türk bağımsızlık savaşını yönetmiş ve Anadolu’da yeni bir Türk devleti kurmuş olan bu kadro içinde Rumeli kökenliler dikkat çekici bir orandadır. Birkaç örnek vermek gerekirse; Fahrettin Altay Paşa, İşkodra, Fahrettin Türkkan Paşa, Şumnu, Ali Fethi Okyar, Pirlepe, Manastır, Kazım Özalp Paşa,Köprülü, Makedonya, Abdülhalik Renda, Yanya, Şükrü Kaya, İstanköy, Dr. Reşit Galip, Rodos. Modern Türkiye’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Selanik doğumluydu. Ve 1899’da Harbiye’ye gelinceye kadar Balkanlarda yaşamıştı.
PARLAMENTER TEMSİLİN SİYASAL SONUÇLARI
İttihat ve Terakki cemiyeti, bir Rumeli örgütü olarak Selanik’in kozmopolit, burjuva ortamı içinde gelişme olanağı buldu. Kanunu Esasi’nin yürürlüğe konulmasında temel belirleyici oldu.
Anayasal rejmin iadesi, gelişmiş Balkan burjuvazisi tarafından desteklendi. Özü itibariyle bağımsızlıkçı, söylem düzeyinde yerinden yönetim ve adem-i merkeziyeti savunan yerel güçler anayasal düzen ve siyasal katılım peşindeydiler. Bu bölgelerden seçilerek İstanbul’daki parlamentoya gelen mebusların çoğu birkaç yıl içinde kurulacak olan bağımsız devletlerin en üst düzeyde politik önderleri oldular.
Bu bölgelerden seçilen Türk mebusların sayılarının göreli azlığının sebebi demografik yapıdır. Rumeli’den seçilen Türkler, çoğunlukla eşraf-mütegallibe veya orada görevli yüksek dereceli asker, mülki idareci ve yargı mensuplarıydı.
Meclis üyeleri İsmail Kemal Bey ve Esat Toptani Paşa’nın Arnavutluk’un kurucu önderleri olduğu dikkate alınırsa, parlamenter temsilin, merkez kaç/ayrılıkçı eğilimlerin Osmanlı yasama organında yüksek sesle telaffuz edilmesi sonucunu doğurduğunu söylemek doğru olur. Bu mebuslar içinde atipik üyeler de yok değildi sosyalist devrimci Vlahof Efendi gibi.
Büyük ayrılıktan sonra Rum milletvekileri, Yunan siyasi elitine dahil oldular. Çoğu Venizelist kadrolarda yer aldı. Sırp ve Makedonlar ise İkinci Dünya Savaşından sonra Tito’nun kadrosunda yer buldular.
Meşrutiyet parlamentarizmi imparatorluğun dağılma sürecini hızlandırdı. Mebusan Meclisinin Türk olmayan vekilleri kendi bağımsız devletlerinin kurucuları önderliğini üstlenirken, Rumeli kökenli Türk mebuslar, asker ve sivil elit, Anadolu’da Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümetinin ve yeni Türkiye Devleti’nin kuruluşuna ciddi kadro desteği sağladı. Bu sonuç, Rumeli vilayetlerinin etnik ve sınıfsal olarak pek çok dinamiği içinde barındırdığını gösterir.
Çok Okunanlar
BEDAŞ açıkladı... İstanbul'da elektrik kesintisi
23 Kasım 2024 günlük burç yorumu
Fenerbahçe-Kayserispor muhtemel 11 belli oldu
Yalı Çapkını dizisinde ayrılık
Al-Nassr'da kadroya alınmayan Talisca'nın gitmesine bu formülle izin verecek!
Kenan Yıldız Milan - Juventus maçında ilk 11'de mi? Maç ne zaman, saat kaçta?
Av. Turan Karakaş hayatını kaybetti
Verona- Inter maçında Hakan Çalhanoğlu oynayacak mı? 11'de yer alıyor mu?
Gazeteler Kılıçdaroğlu'nun davasını nasıl gördü?
Conor McGregor'a cinsel tacizden ceza