Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.549

Osmanlı Parlamentosunda Rumeli vilayetlerinin temsili

RUMELİ  VİLAYETLERİ VE  SEÇİM BÖLGELERİ 

TBMM  Başkanlığı   Meclisi Mebusan ve Ayan   üyelerinin albümlerini  yayınladı. Çok faydalı bir hizmet .  Bu yazımda    İkinci  Meşrutiyetin  birinci yasama  dönemi   (1908-1912)     mebusları  vardır.   Rumeli vilayetlerini  temsil etmiş olan  mebusların  biyografilerini  inceleyerek  bazı   sonuçlara vardım.  Bu  yazıda  sınırlı  sayıda  parlamenter ele alınmıştır. Ayırt edici  temsili  nitelikleri  nedeniyle. Bunu  belirtmek isterim. 

Yazımda  ele alınan seçim bölgelerinin  tamamı  modern Türkiye’nin  sınırları  dışında kalmıştır. Mebuslar, İntihab-ı Mebusan Kanun-ı Muvakkatine  göre (Milletvekili Seçimleri  geçici   kanunu)  seçilmişlerdi.  

Seçim bölgeleri şöyleydi:  Selanik vilayetinde   merkez   liva Selanik, bağlı livalar    Drama, Serez. İşkodra  Vilayeti,  İşkodra  ve Draç livalarından oluşuyor.  Yanya vilayetinde  Berat  ve Preveze   var.  Manastır; Elbasan, Debre, Göriçe, Serfiçe’den oluşmaktaydı.  Kosova Vilayeti, Üsküp, İpek, Priştine ve Taşlıca  seçim bölgelerinden meydana gelmekteydi. 

PARLAMENTO   NEREDE  TOPLANDI? 

Geçen yüzyılın başında  İstanbul’a deniz yoluyla  gelen biri, Ahırkapı  Feneri’nin arkasından yükselen etkileyici  büyüklükte bir  bina görürdü. Ayasofya’nın  yanında   eski Bizans sarayının  bulunduğu   alanda  bu devasa  binayı  İtalyan  Fossatti kardeşler yapmıştı. 

Bina  mimari tarzı itibariyle göz alıcıydı.  Bina,   önceki yüzyılda  Üniversite binası (Darülfünun)  olarak tasarlanmıştı. Fakat  hiçbir zaman bu   maksatla kullanılamadı. Çünkü  üniversite  kurmak  bina  yapmaktan daha zordu.

1908  seçimlerinden  sonra  parlamento  için (Mebusan ve Ayan meclisleri) bir yer aranıyordu. Burası  münasip görüldü. Meclisler  1910 sonbaharına  kadar  burada  toplandılar. Daha sonra   Çırağan ve Fındıklı Sarayları  kullanılacaktır.  

Bina  daha  ziyade Adliye Nezareti  olarak  bilinir. Evkaf Nezareti de  burada idi.     1908’de Osmanlı Parlamentosu burada  açıldı.  Adliye ve Evkaf Nezaretleri   bir süre  daha burada  kaldılar. 

İkinci Meşrutiyetin ilk  parlamentosu   Sultan Abdülhamit’in   bir nutkunun okunması ile   çalışmalarına  başlarken Osmanlı Devletinin Rumeli  vilayetlerinin  temsilcileri  de   genel kurul   salonunda bulunuyordu. 

PARLAMENTODA ARNAVUTLAR 

Örneğin Arnavut Bağımsızlık   bildirisi  hazırlayan Avlonyalı İsmail  Kemal Bey orada  idi. İsmail Kemal  Bey,  II. Meşrutiyet Mebusanında Berat mebusu  idi.  

İsmail Kemal Bey, Sultan II. Abdülhamit’in  sadrazamlarından Avlonyalı Ferit Paşa’nın akrabasıdır. Yanya’da Rum Lisesinde,  İstanbul’da   Darülfünun  Hukuk şubesinde okumuştur. Jöntürk  muhalefetinin önemli bir simasıdır. 

Arnavutlukta, kökeni Doğu Roma’ya kadar giden bir soylular  sınıfı  vardır. Bunlar, Bizans ve Osmanlı  ile  zaman zaman uzlaşmış, çoğu zaman  savaşmıştır. Arnavut  senyörleri hiçbir  zaman otoriteye  tam   sadakatle bağlanmamışlardır. 

Müslüman Arnavutlar buna dahildir.  Arnavutlar, Babıali bürokrasisi  içinde  epey güçlü olmakla  birlikte,  milliyetçilik diğer Balkan halkları gibi  onlarda da daima altta alta sürmüştür. 

Arnavut milliyetçiliği   dini kimlikten öte  aşkın bir   tutum olagelmiştir.  İçinde Müslüman, Katolik, Ortodoks ve kadim Hristiyanlık  unsurları  bulunmuştur. 

Arnavut kimliğinin  tarihi  kahramanı nasıl Gazi İskender Bey ise,  modern Arnavutluk’un  kurucu kahramanı  ve  İsmail Kemal Bey’dir.  (1859-1919) 

1912-1914 arasında başbakanlık yapmış,   Birinci Dünya Savaşında müttefikler  tarafından Paris’e sürgün edilmişti. 1919’da  Perugia’da (İtalya)  hayata veda etmiştir. 

Bağımsızlık bildirisinden sadece   dört yıl önce İsmail  Kemal Bey, Osmanlı Mebusan Meclisinin üyesiydi.    Yine  aynı dönemde Yanya temsilcisi  olan  Müfit Bey de,  bağımsızlık ilanı sonrası  Arnavutluk hükümetinde bakan olmuştur.  

Sultan Abdülhamit’in  hall   tebliğ heyetinde bulunan Esat Toptani Paşa da  Arnavut asıllıdır. Draç mebusudur. Zamanında Abdülhamit  tarafından  epey  taltif edilmiş, jandarma  umum kumandanlığı  yapmış. Osmanlıcı-islamcı literatürde  çok kınanlardan biri. Ekmeğini  yediği  halifeye  ihanet etti babında bir  söylem var onun ismi etrafında. Toptani Paşa,  Balkan Savaşlarında Redif  alayları  komutanlığı  yapmış, dirayetli bir  komutanlık yapmadığı da ithamlar arasında. Arnavut  bağımsızlığında rol alanlardan  biri.  Arnavutluk  Prensliğine getirilen Prens Wilhelm (1914-1925) gelene kadar   naiplik  yapmış  Toptani Paşa.  Müzakereler  için gittiği Paris’te bir Arnavut milliyetçisi  tarafından öldürülmüş 1920’de.  

MANASTIR  VİLAYETİ MEBUSLARI 

Manastır Vilayeti  Göriçe  livası  mebusu (milletvekili)   İsmail Naki Bey,  (1865-1919)  İsmail Kemal Bey ile birlikte   Ahrar Fırkası (Liberal  Parti) kurucuları arasında  yer almıştır.  İttihat ve Terakki  liderleri ile  yollarının ayırınca, İbrahim Temo ve Abdullah Cevdet ile birlikte Osmanlı Demokrat Fırkasınının  kurucularından olmuştur. 

Keza, Serfiçe mebusu Koço Drizi Efendi, (1851-1927) Makedonya’nın Yunanistan’a iltihakından sonra Venizelist Partiye katılmıştır. 

Siyasi tarihte bir sözüyle hatırlanan Yorgo Boşo Efendi  de  Serfiçe milletvekilidir.  “Ben Osmanlı Bankası  kadar  Osmanlıyım”  sözü Boşo  Efendiye aittir. 

Boşo Efendi’nin bu sözü Osmanlı kimliğinin gayri müslimler   açısından  bir kurgu olduğunu apaçık göstermekte. Boşo Efendi  Heybeliada Ticaret  Mektebi   mezunu. Daha sonra Yunan Hükümetinde  bakanlık yapmıştır.  

Bir  başka üzerinde  durulması  gereken  husus ise  şudur:  Yunan burjuvazisi  Osmanlı parlamentosunda  temsil  edilmiştir. Örneğin,(Harisiyos Vamvakas (Haris Vamvaka Efendi)    (1972-1952)  burjuva  bir aileden geliyor.  Kozana’nın  zengin ve ünlü  ailelerden birine  mensuptu. Cenevre’de hukuk  tahsili  yapmıştı.    İlk Yunan öğrenci derneği olan  Minerva’nın kurucularından.  Balkan Harbinde Selanik düşünce, uzun süre  Selanik Belediye başkanlığı yapmış. Vamvaka Efendi de Serfiçe mebusu  idi. 

Ahrar ve Demokrat Fırkası  gibi, ademi merkeziyetçi  partilerin  Rumeli vilayetleri   vekilleri arasında rağbet görmesi  anlamlıdır.  Osmanlı  parlamentosunda   Rumeli  vilayetlerini  temsil eden milletvekilleri  yakın gelecekte  bağımsız devlet kurucuları arasında olmuş, hükümetlerde yer almışlardır. 

Manastır vilayeti, merkez  liva temsilcisi, Panço Doref Efendi ünlü bir araştırmacı,  hukukçu ve bölgenin   Osmanlıdan ayrılmasından sonra Macaristan   ve Londra’da    diplomatik görev  yapmıştır. 

Manastır  mebuslarından  Dr. Yanko  Dimitroviç   (1879-1946)   İstanbul Sırp   Lisesi ve İstanbul Tıp fakültesinden mezun olmuş,  Birinci Dünya Savaşından sonra Belgrad’a taşınmış, orada hekimlik yapmıştır.   

Mebusan Meclisine Balkan vilayetlerini temsilen katılmış olan milletvekilleri özellikle Rum, Sırp, Arnavut unsurların İstanbul’da  Tıp veya  Hukuk  eğitimi aldığı görülüyor. Orta öğretimlerini de   İstanbul’daki yatılı okullarda geçiyor çoğu zaman. Heybeliada Rum Ticaret Lisesi,  Sırp Lisesi  gibi.  

KOSOVA  VİLAYETİ  MEBUSLARI : PAVLOV VE DRAGA  

Kosova Vilayeti  Üsküp  bölgesinden  seçilmiş olan Todov Pavlov,  (1878-1948) ,  İkinci Dünya savaşı  sırasında Vardar  Makedonyasında  bölge valiliği  görevine getirilmiş;  yine  Üsküp’ten seçilmiş önemli  bir  sima, Mehmet Necip Draga’dır.  (1867-1920) Arnavut milliyetçiliğinin önemli simalarından olan Draga, Ali Draga Paşa’nın oğludur. Priştine’den seçilmiş olan Hüseyin Fuat Paşa,   Şurayı Devlet üyesi  iken Priştine   miletvekili  seçilmiştir. 

SELANİK  MEBUSLARI 

Selanik  vekilleri  arasında ilginç bir sima Dimitar Vlahof Efendidir.  Aslen Makedonyalıdır. Tanımmış  bir kimyacı ve sosyalist devrimci.  (1878-1951)  Vlahof Efendi Osmanlı  parlamentosunda “Amelenin sureti istihdamı hakkında   kanun”  teklifi vermiş. İşçi  sınıfının  hukukunu, sosyo ekonomik haklarını  yasa  ile düzenleme  girişiminde bulunmuş bir parlamenter. 1917 Ekim Devriminden sonra Makedon Bolşeviklerini örgütlemiş, İkinci Dünya Savaşında Tito hareketine katılmış. 

Selanik’in Drama  livasından  seçilen Rıza Bey, büyük mülk sahibi ve ziraat ile meşgul bir sima. 

Selanik vilayeti  temsilcileri arasında en çok  hatırlanan  isim   hiç kuşkusuz Cavit Bey’dir. Cavit Bey, İttihat ve Terakki  hükümetlerinin   ünlü maliye nazıdır. Cavit Bey, Selanik burjuvazisi tarafından  desteklenen bir isimdi. Meşrutiyet  parlamentosunda güçlü hitabeti  ve mali  konulara  hakimiyeti  ile  dikkat çekiyordu. 

Milli  mücadele  döneminde  Anadolu hükümeti  ile doğrudan bir teması olmamıştı. Bununla birlikte- ilginç bir şekilde-Lozan barış görüşmelerinde  Türk delegasyonuna müşavere heyeti  üyesi olarak  seçilmiştir. Lozan’da Düyunu Umumiyenin tasfiyesi meselesinde,  dış borçlar konusunda  onun  bilgi  birikimi ve eski nazırlığına itimat  edilmiş, ihtiyaç duyulmuştur. 

Cavit Bey’in erken cumhuriyet döneminde,  İttihat ve Terakki Cemiyetinin yeniden  iktidara  gelme teşebbüslerinin içinde olduğu anlaşılıyor. İttihatçılar  iktidarı Kemalist Parti’den   almak için çeşitli  toplantılar yapmışlar.  Bunlardan biri Büyükada  toplantısıdır.  İddiaya  göre İttihatçılar,   mili kurtuluş savaşı önderi, cumhur reisi Gazi Mustafa Kemal Paşa’yı  siyasi mücadele ile alt edemeyeceklerini  bildikleri için bir suikast ile ortadan kaldırmak  istemişler.    Tarihimizde  1926 İzmir   Suikasti davası olarak  bilinen olayda  adı geçenlerden biri  de Cavit Bey’dir. Ben Cavit  Bey’in bu tertipte   asli fail olduğu  kanısında  değilim. Ama bilindiği gibi İstiklal Mahkemesinin idama mahkum ettiği 15  kişiden  biri de Cavit Beydir.  Oğlu Şiar Yalçın Tanin  başyazarı Hüseyin Cahit Yalçın  tarafından himaye edilmiş, okutulmuştur.   

Selanik millletvekileri  arasında   anılması gereken  bir başkası, Emmanuel Karaso’dur. Karaso Sultan Abdülhamit’in tahttan indirilme   kararını  kendisine tebliğ  eden  heyette bulunmuştur. Meclis kararının  tebliğ  edilmesi  yine Meclis-i Umumi   tarafından kararlaştırılmıştır. Heyette, Türk,  Ermeni, Yahudi ve Arnavut   asıllı mebuslar  bulunmuştur. Karaso’nun Yahudi  olması  İslamcı  çevrelerde çok kınanan bir olaydır. Karaso’nun  heyetteki mevcudiyeti, İttihat ve Terakki’nin  bir Yahudi- mason  örgütü  olarak  tanımlanmasında  sıklıkla kullanılan bir temadır. Halbuki Meclis-i Umumi-i Milli  Sultan Hamit’in  halline,  veliaht Reşat Efendi’nin V. Mehmet sıfatıyla  tahta çıkarılmasına karar vermişti.  Hall fetvasını yazan ise Elmalılı Hamdi Yazırdır . Meclis  kararını tebliğ  eden heyette  Aram Efendi,  Emmanuel Karaso, Arif Hikmet  Paşa ve  Esat Toptani Paşa  bulunmuşlardı. 

Oysa ki Karoso,  Türkiye Yahudileri için, aynı Moiz Kohen (Tekin Alp)  gibi  Türkleşmeyi savunan  bir siyasetçi idi. “Bir Yahudi  yahudiden önce Türk  olmalı”  demekteydi.  Bu ifade azınlık  kimliğinden   önce vatandaşlık  kimliğini önemsediğini  gösteriyordu. Zaten  Türkiye Yahudileri, diğer anasırın ayrılıkçı  tutumları karşısında daima  devlete  sadık ve entegrasyonist  olmuşlardır.  1492 büyük Sefarat  göçünden sonra  tutumları hep böyle  olmuştur. 

Selanik mebusu Rahmi Bey de İkinci  Meşrutiyetin dört döneminde  parlamenterlik yapmıştı. İlk iki dönemde Selanik son iki  dönemde İstanbul’dan seçilmiştir. Mütarekenin başında İttihat ve Terakki hükümeti onu İzmir Valiliği görevine getirmişti. İngilizler tarafından  Malta’ya sürülenler  arasındaydı Rahmi Bey. Daha sonra 1926 suikast davasında gıyabında  yargılandı.  Yargılamalar  sırasında Rauf Bey gibi yurtdışındaydı.   1933’e kadar  yurtdışında  kaldı. 

Rahmi Bey’in aile kökenleri Rumeli fatihlerinden  Gazi Evranos  beye kadar  uzanıyor. Selanik mebusu olmasının nedeni bu bence.  Mithat Şükrü Bleda’nın akrabası onun gibi Hürriyeti Ebediye tepesine defnedilenlerden.   

1874  Selanik  doğumlu olan Mithat Şükrü Bleda, İttihat ve Terakki'nin uzun müddet "kâtib-i umumiliğini" (Genel Sekreterlik) yapmıştı.    Osmanlı  parlamentosuna Serez  ve Drama’dan seçilmişti.Cumhuriyet döneminde TBMM üyeliği de yaptı.  

1935’ten sonra  üç dönem Sivas milletvekilliği  yapmış, 1956'da İstanbul'da vefat etmiştir. Bleda, vasiyeti üzerine Hürriyet-i Ebediye şehitliğine gömülmüştür. 

Selanik mebusu Yorgi Huneus Efendi,  1872 Burdur   doğumlu.  Atina’da hukuk  tahsil etmiş. Bu  durumu şöyle yorumlamak mümkün.   İç Batı  Anadolu’da   zengin bir esnaf-burjuva  Rum cemaati yaşıyor.  Bu  kesim çocuklarını İstanbul veya Atina’da hukuk  ya  da tıp eğitimine göndermektedirler. Parlamentoda Rum milletvekilleri  çoğunlukla böyle profillerden oluşmakta. 

Selanik Serez seçim bölgesi  mebusu Dimitri Dinga efendi, Atina’da hukuk  okumuş,  daha sonra Yunan hükümetinde bakanlık  yapanlardan biri de Dimitri Dinga Efendi.   1876-1974. arasında yaşamış.  Uzun hayatı Yunan  tarihinin her devrini  yaşadığını gösteriyor. Krallık,  cunta,  demokrasi.  Bunları  yaşayan bir şahıs 1908’de Osmanlı Mebusan meclisi  üyesiydi.  Bunu  hatırlatmak isterim. 

Serez mebuslarından başka bir isim de Hristo Dalçef  Efendi.  Hukuk  eğitimi görmüştü. Mecliste Trakya  ve  Makendonya   Bulgarlarının   hakları  ile ilgili  kanun  teklifleri vermiştir. Dalçef  Efendi İkinci Dünya Savaşında Tito hareketine katılanlardan  biri.  Dalçef’in ailesi Makedonya’da çok tanınmış bir aile. Çocukları  şair, heykeltraş ve mimar. 

ADALAR DENİZİ VİLAYETİ  TEMSİLCİLERİ 

Cezair-i Bahri  Sefid  (Ege Adaları) vilayetinin seçim bölgeleri adalardan oluyordu. Vilayetin merkez l livası Rodos idi. Sakız, Rodos, Limni, Midilli  adaları  seçim  bölgeleri  idi. Her  ada  bir milletvekili ile temsil edilirken, sadece Midilli   iki milletvekili  temsil   ediliyordu. Bu adaların temsilcilerinden  Mihalaki  Salta, 1915’te Liberal Parti’den   seçiemlere  katılmış,  yani adaların Yunanistan’a iltihak  etmesinden sonra orada siyaset  yapmış,  daha önce  Osmanlı meclisi  mebusanında  parlamenterlik yapmıştı. 

MİLLİ   MÜCADELE KADROSU İÇİNDE RUMELİ FAKTÖRÜ 

Milli   kurtuluş savaşı önderliği  ve  cumhuriyetin kurucu  kadrosunun biyografileri incelendiğinde şaşırtıcı bir  şeyle karşılaşılır: pek çoğunun Rumeli  topraklarında  doğmuş olduğu gerçeği. 

Türk bağımsızlık savaşını  yönetmiş ve Anadolu’da yeni bir Türk devleti  kurmuş olan  bu kadro  içinde Rumeli kökenliler   dikkat  çekici bir orandadır. Birkaç örnek vermek  gerekirse;  Fahrettin Altay Paşa, İşkodra, Fahrettin Türkkan Paşa,  Şumnu,  Ali Fethi Okyar, Pirlepe, Manastır, Kazım Özalp  Paşa,Köprülü, Makedonya, Abdülhalik Renda, Yanya, Şükrü Kaya, İstanköy, Dr. Reşit Galip, Rodos. Modern Türkiye’nin  kurucusu  Gazi Mustafa Kemal Atatürk,  Selanik doğumluydu. Ve 1899’da Harbiye’ye gelinceye kadar Balkanlarda  yaşamıştı.  

PARLAMENTER TEMSİLİN SİYASAL SONUÇLARI 

İttihat ve  Terakki cemiyeti,  bir Rumeli  örgütü olarak Selanik’in kozmopolit, burjuva  ortamı içinde  gelişme olanağı  buldu.  Kanunu Esasi’nin  yürürlüğe konulmasında  temel belirleyici oldu. 

Anayasal rejmin iadesi,  gelişmiş  Balkan  burjuvazisi  tarafından desteklendi. Özü itibariyle bağımsızlıkçı, söylem düzeyinde  yerinden yönetim ve adem-i merkeziyeti  savunan  yerel  güçler anayasal   düzen ve siyasal  katılım  peşindeydiler. Bu  bölgelerden  seçilerek İstanbul’daki   parlamentoya gelen   mebusların çoğu birkaç yıl içinde  kurulacak    olan   bağımsız  devletlerin en üst düzeyde politik önderleri oldular. 

Bu bölgelerden  seçilen Türk mebusların  sayılarının  göreli azlığının sebebi   demografik yapıdır. Rumeli’den seçilen Türkler, çoğunlukla eşraf-mütegallibe veya  orada görevli  yüksek dereceli asker, mülki idareci  ve yargı  mensuplarıydı.  

Meclis üyeleri İsmail Kemal Bey ve Esat Toptani Paşa’nın Arnavutluk’un  kurucu önderleri olduğu  dikkate alınırsa,  parlamenter temsilin, merkez kaç/ayrılıkçı  eğilimlerin Osmanlı  yasama organında  yüksek  sesle  telaffuz edilmesi  sonucunu  doğurduğunu  söylemek doğru olur.  Bu mebuslar  içinde atipik üyeler de yok değildi sosyalist  devrimci Vlahof Efendi gibi. 

Büyük ayrılıktan sonra Rum milletvekileri, Yunan siyasi  elitine dahil oldular. Çoğu Venizelist kadrolarda yer aldı.  Sırp  ve Makedonlar  ise İkinci Dünya Savaşından sonra Tito’nun  kadrosunda  yer buldular. 

Meşrutiyet parlamentarizmi  imparatorluğun dağılma sürecini  hızlandırdı. Mebusan Meclisinin Türk olmayan vekilleri  kendi bağımsız   devletlerinin  kurucuları   önderliğini  üstlenirken, Rumeli  kökenli Türk mebuslar, asker ve sivil elit, Anadolu’da Türkiye Büyük Millet Meclisi  hükümetinin  ve  yeni  Türkiye  Devleti’nin kuruluşuna ciddi kadro  desteği sağladı. Bu sonuç, Rumeli  vilayetlerinin  etnik  ve sınıfsal olarak pek çok dinamiği  içinde barındırdığını gösterir.