YUSUF ZİYA ORTAÇ’IN ANMA YAZISI
Akbaba Dergisi imtiyaz sahibi Yusuf Ziya Ortaç, 1956 yılında dergide bir anma yazısı yayınladı. Yazının yayınlanmasından 34 yıl önce Bahriye Mektebi mühendislik şubesinden mezun olan güleç yüzlü bir gençten söz ediliyordu. Bu genç, Prof. Muhittin Emin Etingü idi. Bahriye Mektebinden 1922 yılında mezun olmuştu.
Bu zarif insan, Akbaba Dergisi’nin çizerlerinden biri olmanın ötesinde bir gemi inşa mühendisiydi. 1940’ların sonuna doğru İTÜ’de profesörlüğe atanmıştı.
Yusuf Ziya Bey’in yazısından dört yıl önce, korkunç bir suikastin hedefi olmuştu. (1952)
İTÜ REKTÖRLÜĞÜ’NÜN ÖLÜM İLANI
İTÜ Rektörlüğünün ilanından Etingü Hoca’nın kimliğinin detaylarını ve olayın safahatını öğrenmek mümkün. Duyurudan Prof. Muhittin Etingü Hoca’nın 13.10.1952 akşamı evinde feci bir şekilde vefat ettiği, cenazenin 15 Ekim günü Bayezit Camiinden kaldırılarak, Edirnekapı Şehitliğinde defnedildiği anlaşılıyor. Dayısının Refik Halit Karay, babasının Mabeyni Hümayun Katiplerinden Emin Bey olduğundan da söz edilmiş.
EMİN HOCA’YI KİM/NEDEN KATLETTİ ?
Olay tarihinde Emin Etingü Hoca , 4 yıldır İTÜ Makine Fakültesi Gemi İnşa bölümünde profesör idi. Ata Nutku ile birlikte bölümün kurucusuydu. Vatan Gazetesi'nde yayınlanan habere göre, Hoca İTÜ’ye yakın bir yerde oturmaktaydı. Taksim’de. Abdülhak Hamit Caddesi Hava Apartmanında eşi Münevver Hanım ve oğlu Ali ile birlikte yaşıyorlardı. (no. 72’de ) Dairesi dördüncü kattaydı. Ev, şimdiki Habertürk’ün karşısı, Havaş otobüslerinin kalktığı yerde idi.
Aile bir süredir Bolu’dan gelerek çiçekçi dükkanı açan Rıza Gerede tarafından tehditler almaktaydı.
Nedeni de şuydu:
Çiçekçi Rıza, Etingülerin akrabaları olan Ayşe’ye sırılsıklam aşık olmuştu. Rıza’nın alkol müptelası olması ve külhanbeyi tavırları Münevver Hanım tarafından öğrenilince ilgisinden rahatsız olunmuş, isteklerinden vazgeçmesi telkin edilmişti.
Bolu’lu çiçekçi Rıza, marazi bir şekilde bağlandığı Ayşe’ye ulaşamayınca, korkunç bir eyleme başvuruyor. İçi dinamit dolu bir paket hazırlıyor. Hoca’nın oturduğu apartmana giderek bir paket teslim edecekmiş gibi, komşusu Salomon Mordo’dan hocanın dairesini öğreniyor.
Etingü Hoca, kapıyı açınca, içi dinamit dolu paketi patlatıyor. 1950’ler İstanbul’unda korkunç bir patlama sesi duyuluyor. Sesin şiddeti paketin tahrip gücünü gösteriyor olmalı.
Bolulu Rıza, Türkiye’nin yakın zamanlarda tanık olduğu intihar bombacılarına benzer bir eylem gerçekleştiriyor. Emin Etingü Hoca ve eylemci Rıza olayda feci bir şekilde can veriyorlar.
İKİ DENİZ YARBAYI İTÜ’YE NASIL PROFESÖR OLARAK ATANMIŞTI?
Türkiye’de mühendislik ve tıp eğitimi askeri okullarda başlamıştır. Hendese-i Mülkiye, 1795’te kurulan askeri mühendishaneden ayrılarak sivil mühendislik okulu olarak açılmıştı. Bu kurum 1909’da Mühendis Mektebi Alisi, 1928’de Yüksek Mühendis Mektebi ve 1944’de çıkarılan bir kanunla İstanbul Teknik Üniversitesine dönüştürülmüştü.
İTÜ’de Gemi İnşa Mühendisliği Makine Fakültesi içinde bir bölüm olarak kurulmuştu. Ayrı bir fakülte olması 1970’lerde mümkün olabildi.
Türk gemi mühendisliğinin iki duayeni, Ata Nutku ve Muhittin Etingü, Heybeliada Bahriye Mektebinden Deniz İnşaiye Subayı olarak mezun olmuşlardı. (1920’ler)
Ata Nutku ve Muhittin Etingü Hocalar Bahriye Mektebinde çalışkan öğrenciler olarak takdirle öğrenim hayatlarına devam ederken, Heybeliada’daki okulun bahçesinde notları pek parlak olmayan Nazım Hikmet ve Necip Fazıl’la karşılaşmış olmalıdırlar. Farklı sınıflarda olsalar da.
Muhittin Hoca, 1923-1925 arasında ABD (MIT’de) ve Almanya Lubeck’te ihtisas eğitimi gördü.
Sonra 2.5 yıl süreyle İtalya’da görevlendirildi. Görevin konusu: Sakarya ve Dumlupınar denizaltılarının inşasına nezaret etmekti. Etingü, bir süre Gölcük Deniz Fabrikalarında çalıştıktan sonra bu kez Kiel’de görevlendirildi. (1937) Hitler Almanyasının erken dönemi yani. KielKrupp Germaniawerft tersanelerinde Türk denizaltıları inşa ediliyordu: Saldıray, Batıray, Atılay, Yıldıray denizaltıları. Etingü, bu denizaltıların yapımına nezaret eden komisyonda yer aldı. Denizaltıların adları bizzat Cumhurbaşkanı Atatürk tarafından başvekil Celal Bayar’a dikte edilmişti.
Batıray Almanya’da denize indiriliyor. Görsel kaynağı : Osman Öndeş
Etingü, Bahriye’de Ata Nutku ile birlikte Taşkızak Tersanesinde askeri mühendis olarak görevine devam ederken,1940’lardan itibaren Yüksek Mühendis Mektebinde dersler verdi. Büyük bir ihtimalle Ata Nutku Hoca da. Maarif Vekaletinin talebi, Milli Savunma Bakanlığının onayı ile öğretim görevlisi olarak.
Bu arada Yüksek Mühendis Mektebi, İTÜ’ye dönüştürüldü. 1948 yılı itibariyle Nutku ve Etingü mühendis deniz yarbayı rütbesinde idiler. Daha doğru ifade etmek gerekirse: Deniz İnşaiye Yarbayı.
Bu iki mühendis bahriye subayı İTÜ Senatosununun teklifi, üniversiteler arası kurulun uygun görmesi, Bakanlar Kurulu Kararı ve cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün onayı ile İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesine profesör olarak atandılar.
Prof. Muhittin Emin Etingü, görsel kaynağı: Emin Necdet İşli
40’lı yıllarda bu tür atamalar mümkündü. Hatta olağandı. Bir örnek vermek gerekirse, Dr. Adnan Adıvar ve Halide Edip Hanım, 1939’da ülkeye döndükten sonra, İstanbul Üniversitesinde öğretim üyeliğine atandılar. Dr. Adnan Bey bilim tarihi profesörü, Halide Edip Hanım İngiliz dili ve edebiyatı profesörü oldu. Mina Urgan da Halide Edib’in asistanlığına getirildi.
Her ikisinin de günümüz akademisinde geçerliliği olan ünvanları yoktu. Doktora derecesi-tezi Türkiye akademik camiasında henüz bilinen bir şey değildi. Proseförlük ve doçentlik, Darülfünundaki Müderrislik ve müderris muavinliğine denk ünvanlardı.
Bu arada, Prof.Teoman Özalp ve Prof. Kemal Kafalı’nın Muhittin Etingü’nün öğrencileri olduğunu da hatırlatalım.
MUHİTTİN ETİNGÜ HOCA’NIN KATLİNİN BANA HATIRLATTIKLARI
Muhittin Etingü Hoca’nın böylesine korkunç bir düşünceyle katledilmesi bana Onat Kutlar ve Yasemin Cebenoyan’ın The Marmara Cafe’de (1995) ve Kerem Yılmazer’in Levent HSBC binası önünde kırmızı ışıkta beklerken gerçekleştirilen bombalı eylemler nedeniyle hayatlarını kaybetmelerini hatırlattı. (2003)
Bu olaylar, insan yaşamının çevresindeki birçok değişkenin, dinamiğin, tesadüflerin etkisi altında belirlendiğini ve hayata veda biçiminin de öngörülemez olduğunu düşündürüyor bana.
MUHİTTİN ETİNGÜ HOCA’NIN ELİM KAYBI VE ERİCH FROMM
İstanbul Siyasal’da okurken (80’ler) çoğunlukla Cağaloğlu yoluyla yürüyerek iskeleye inerdim. Yolda sıklıkla Payel Kitabevi’ne uğrardım. Payelo yıllarda Wilhelm Reich ve ErichFromm’un çevirilerini yayınlıyordu. Reich’ın kitaplarından sıkıldım. Bitiremedim. Fromm’u severek okudum.
Bu olay bana Fromm ‘un iki kitabını hatırlattı. İnsandaki Yıkıcılığın Kökenleri ve Sevginin ve Şiddetin Kaynağı. Gerçekten de öç alma dürtüsü, bireyin yaratıcılığı ile ters orantılıdır. Kendini güçsüz ve saygınlığını yaralanmış hissedenler benliklerini onarmak için büyük bir şiddet eylemine başvurabilirler. Çiçekçi Rıza’nın eylemi bunu doğruluyor.
ETİNGÜ VE NUTKU HOCALAR ÜZERİNE BİR KAÇ SÖZ
İTÜ Gemi İnşa Bölümünün yeni kurulmakta olduğu yıllarda kurucularından birinin feci bir olayla hayattan koparılması ülkemiz bilim tarihi açısından son derece üzüntü vericidir.
Prof.Etingü, bir yazıda çok güzel betimlendiği gibi Akbaba Dergisinde çizgileri yayınlanacak kadar güçlü bir sanatçı olmasının yanısıra son derece birikimli bir mühendis ve öğretim üyesi idi.
Yaşamış olduğu Osmanlı ve cumhuriyet dönemlerinin en seçkin simalarından biri olduğundan kuşku yoktur.
Ailesi itibariyle de öyledir. Osmanlı yönetici sınıfına mensup bir aileden gelmekteydi. Babası Mabeyn katiplerinden Emin Beydi. Ayrıca Türk Edebiyatının ünlü siması Refik Halit Karay’ın yeğenidir.
Muhittin Etingü’nün Akbaba Dergisinde yayınlanan çizgilerinden bir örnek
Cumhuriyet donanmasının kuruluş yıllarında genç bir gemi inşaiye subayı olan Muhittin Etingü, ABD’de (MIT) ihtisas öğrenimi görmüştü. İtalya ve Almanya’da Türk denizaltılarının yapımına nezaret eden kurullarda bilfiil görev almıştı.
Bu tecrübe ve birikimi ile, Türk donanmasının gelişmesine katkıda bulunurken, İstanbul Teknik Üniversitesinin yetkili kurullarının talebi ve Bakanlar Kurulu Kararı ile -Ata Nutku ile birlikte- profesör olarak atanmış; birlikte gemi inşa bölümünü kurmuşlardı.
Ata Nutku, Ord. Profesörlüğe kadar yükselmiş, Türk Denizciliğinin sembol isimlerinden biri, hatta ikonu olmuştur.
Ne üzücüdür ki,
Ülkemizin yetiştirdiği bu ikideğerli hocadan, Muhittin Etingü, genç sayılabilecek bir yaşta çılgınca bir şiddet eyleminin kurbanı olmuştur. (1952)
Ata Nutku Hoca’nın adı ise insanı hayrete düşüren bir basın rezaletine konu olmuştu. (1999)
Şöyle ki,
Hoca’nın 1994’te 90 yaşında vefatından sonra o sıralarda inşa edilen bir feribota Ord. Prof.Ata Nutku adı verilmişti. Bu, Türk denizliğinin hocanın hatırasına güzel bir jesti idi. Gemi hala Eskihisar-Topçular hattında çalışmaktadır.
Fakat ne yazık ki, tarihimizden bihaber bir yayın organı (gazete) geminin adını Atatürk’ün Nutku ile ilişkili sanmış, alaycı bir şekilde “Atatürk’e yalakalıkta son nokta” manşetiyle haber yapmıştı.
Çok Okunanlar
Gelinim Mutfakta kim elendi? 10 bileziği kim aldı? 22 Kasım 2024 puan durumu
Fenerbahçe En-Nesyri için Al-Nassr'den gelen rekor bonservisi reddetti
22 Kasım 2024 burç yorumları
Netenyahu'yu tutuklayacak ülkeler belli oldu!
BEDAŞ 22 Kasım'da İstanbul'da elektrik kesintisi yaşanacak mahalleleri açıkladı
Lüks araba markası Jaguar logosunu neden değiştirdi? Yeni logosu ne oldu?
Bakan Yusuf Tekin'den Teğmen Ebru Eroğlu ve diğer teğmenleri kurtaracak karar!
21 Kasım 2024 reyting sonuçları: Perşembe günü hangi yapım birinci oldu?
Mauro Icardi’nin Greeicy ile kulis paylaşımı Nara’yı çileden çıkardı
İsmi Fenerbahçe ile anılıyordu: Al Nassr'da flaş Talisca gelişmesi