Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
35,8790
Dolar
Arrow
32,9500
İngiliz Sterlini
Arrow
42,5402
Altın
Arrow
2506,0000
BIST
Arrow
10.891

Soma için adalet

301 madencinin karbonmonoksit zehirlenmesinden yaşamını yitirdiği Soma maden faciasının üzerinden 10 yıl geçti.  Göz göre gelen faciaya ilişkin davada yargılanan sanıkların hiçbiri tutuklu değil.

Facianın 10. yılında kamu görevlileri ilk kez yargılanmaya başlandı. 28 kamu görevlisinin yargılandığı davanın ilk duruşması 8 Mayıs’ta görüldü. Sanıklar, Baroların temsilcileri, avukatlar ve faciada hayatını kaybedenlerin ailelerinin katıldığı duruşmada, madencilerin yakınları 10 yıldan beri adaleti bulamadıklarını belirterek davaya müdahil olmak istediklerini belirttiler.

Manisa Barosu Başkanı Av. Ümit Rona, yaptığı açıklamada “Bu bir alelade bir iş cinayeti değil, iş kazası değil bu büyük bir katliamdır. Vicdani ve tarihsel sorumluluğumuz var. Manisa Barosu Başkanlığı olarak Avukatlık Kanunun 76. maddeden aldığımız güçle insan haklarını korumak ve savunmak ve aynı zamanda hukukun üstünlüğünü savunmak ve korumak görevi barolara kanunla verilmiş olduğundan dolayı Manisa Barosu Başkanlığı olarak bu davanın tarafı olmak istiyoruz. Katliamda hayatını kaybedenlerin yakınları olan ailelerin burada katılma taleplerinin de kabul edilmesi gerekir” dedi. Manisa ve İzmir Barosu ile Bağımsız Maden-İş Sendikası’nın müdahil olma taleplerinin reddedildiği dava 12 Eylül 2024 tarihine ertelendi.

İstanbul Barosu da yazılı bir açıklama yaparak “Soma’da soruşturma izni için neden 10 yıl beklendi?” sorusunu yöneltti ve “28 kamu görevlisinin yargılanmasına maden faciasının ancak 10. yılında başlanabilmesi adil yargılanma ilkesinin bir kez daha ihlalidir” dedi.

Bilirkişi raporlarında “denetimde yetkili ve görevli kurumların mevzuat ve madencilik tekniklerine aykırı hususları görmezden gelerek göz yumduğu’ belirtilmiş olmasına rağmen bu kamu görevlileri hakkında her iki bakanlık da yıllarca soruşturma izni vermemiştir” ifadelerinin yer aldığı açıklamadaki tespitler dikkat çekiyor.

“İhmali ve kusurları bulunan kamu görevlilerinin yargılanabilmeleri için bu faciada yaşamını yitiren madencilerin yakınlarının son çare olarak AYM’ye yaptıkları bireysel başvuru üzerine Anayasa Mahkemesi’nin 29 Ocak 2020 tarihinde verdiği ‘yaşam hakkının ihlal edildiği’ yönündeki kararı üzerine ancak kamu görevlilerinin yargılanmasının önü açılabilmiştir” denilen açıklama şöyle devam ediyor: “Ülkemizin en büyük iş kazasında çeşitli sorumlulukları bulunduğu bilirkişi raporlarıyla da tespit edilmiş olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın iş müfettişlerinin de aralarında bulunduğu 28 kamu görevlisinin yargılanmasına maden faciasının ancak 10. yılında başlanabilmesi adil yargılanma ilkesinin bir kez daha ihlalidir. 10 yıl soruşturma izni için neden beklenmiştir? Kazada ihmali ve kusuru bulunan bu 28 kamu görevlisi hakkında yaklaşık 3 yılda hazırlanabilen iddianamede şüphelilere sadece ‘görevi kötüye kullanma’ suçu isnat edilmiştir.”

Baro, gördüğü eksiklikleri de sıralıyor ve sorumluların, bilinçli taksir ya da olası kastla ölüme sebebiyet vermekten cezalandırılmalarını istiyor.

“Savcılıkça 301 madencinin ölümü ve 162 madencinin de yaralanmasına sebep olan bu olayda çeşitli derecede kusurları ve sorumlulukları bulunan kamu görevlileri hakkında ‘bilinçli taksirle 301 kişinin ölümüne ve 162 kişinin de yaralanmasına sebebiyet vermekten’ yahut ‘olası kastla ölüme sebebiyet vermek’ suçlarından cezalandırılmalarının istenmemiş olması da eksikliktir. Her ne kadar 28 kamu görevlisini yargılayacak olan Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesi CMK m.174/2’ye göre suçun hukuki nitelendirilmesi sebebiyle iddianameyi iade edemeyecek olsa da yargılamanın ilerleyen evrelerinde suçun vasıf ve mahiyetinin değişmesi ihtimali nedeniyle ‘10 yıla rağmen’ iddianamede yapılmış olan eksik ve yüzeysel soruşturma eksiklikleri giderilmelidir. Sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz.”

13 Mayıs 2014; yalnız ülkemizin değil tüm insanlık tarihinin en karanlık günlerinden birisi olarak tarihi geçti. En acımasız şartlarda, insan canının her şeyden ucuz olduğu bir madende 301 canı kaybettik. İhmaller, kusurlar, görmezden gelinenler… Acılar halâ taze…

Soma’da 10 yıldır olduğu gibi bugün de en temel talep; Adalet!

Bir daha Somalar olmasın, sorumlular hukuk önünde hesap versin, taşeron cehennemine, insan canını hiçe sayan kâr hırsına son verilsin, insanın insanca yaşadığı ve çalıştığı bir ortam sağlansın istiyor aileler ve emekçiler.

Soma için adalet istiyorlar…