Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
37,4780
Dolar
Arrow
35,6644
İngiliz Sterlini
Arrow
44,5940
Altın
Arrow
3179,0000
BIST
Arrow
10.105

'Allah Rahmet Eylesin’ demeyin artık hesap verin

Dün sabah tüm Türkiye güne korkunç bir haberle uyandı. Bolu Kartalkaya’da otel yangınının görüntüleri “Eyvah” dedirtti. 

“Eyvah” dedirtti çünkü görüntüleri gördüğümüzde ölen vatandaşların sayısının çok olacağı belliydi!

Önce 3 kişi olarak açıklandı kayıp sayımız… Sonra yavaş yavaş arttı. Gece sona ererken rakam 66’ydı. Yeni günün ilk dakikalarında 76’ya çıktı! 

Her felakette olduğu gibi yavaş yavaş arttı sayı!

350 yatak kapasiteli otelden şimdilik 76 cenaze çıktı. Neredeyse konaklayanların üçte biri yanarak, dumandan boğularak can verdi. 

İşin trajik tarafı çocuklar, aileler, gençler, sporcular, profesörler, gazeteciler diri diri yanarken olayın sorumlusu yok!

Gün boyunca bir kavga vardı belediye bakanlığa, bakanlık belediyeye topu attı. “Sorumluluk onlardaydı” diye…

Bize ne kardeşim sorumluluk kimdeyse kimde. Giden canlardan kimse sorumlu değil mi?

Örneğin belediye… Diyelim ki sorumluluk bakanlıkta sen yerel yönetim olarak neden ekstra denetimler uygulamıyorsun? ‘Bakanlık ihmalkarlık yaptı’ demek kolay sen neden o bölgenin yönetimi olarak ekstra tedbirler, denetimler uygulamıyorsun? 

Peki ya bakanlık? Nasıl oluyor da sorumluluğu bir yerel yönetime bırakıyorsun? Zaten yönetim de sizin partiden değil daha fazla denetlesene daha fazla sıkıştırsana… İzinleri kontrol et… Nasıl ihaleleri didik didik ediyorsanız insan sağlığı ve güvenliği için de sıkı denetimler uygula…

Ölen insanların hesabını şimdi bakanlıktan mı, belediyeden mi, itfaiyeden mi, otel yönetiminden mi soracağız? 

Ayrıca herhangi biri sorumlu olsa ne yazar? Giden canlar geri mi gelecek? Neden zamanında önlem alınmıyor?

Ama işin kolay tarafı “Onlar yaptı” demek. Türkiye’de böyle bir yeni savunma mekanizması gelişti. Sorumluluğu kabul etmeyip başkasına yüklemek. 

Evli adam kadınlarla basılıyor, “Algı operasyonu FETÖ oyunu bu” diye açıklama yapıyor. Futbol takımı yeniliyor, “Yapının oyunu hakemler bizi yaktı” oluyor. Dolandırıcılıktan yakalanıyor, “İtibar suikastı” diye kıvırıyor. Bu ülkede kimse hiçbir şey yapmıyor anlayacağınız hep başkaları yapıyor. Sorumluluk alan yok. 

Letonya’yı bilir misiniz? Küçük bir Baltık ülkesi… 2023 Dünya Bankası verilerine göre nüfusu 1milyon 882 bin. İstanbul’un onda birinden bile az. 2013 yılında Letonya’nın başkenti Riga’da bir alışveriş merkezinin çatısı çöktü. Kazanın çatının hatalı tasarımı sonrasında meydana geldiği tespit edildi. 

54 kişinin yaşamını yitirdiği kaza sonrası ne oldu biliyor musunuz? Dönemin Letonya Başbakanı ValdisDombrovskis, 54 kişinin ölümüne neden olan alışveriş merkezi kazası nedeniyle siyasi sorumluluğu olduğunu belirterek istifa ettiğini duyurdu.

Alışveriş merkezini yapan o değil, izinleri veren o değil, hatalı tasarımı yapan da o değil. Ama “Sorumluluk belediyede, müteahhitte, firmada, ya da taşeron işçilerde” demedi. 

Biz kimse istifa etsin de demiyoruz sadece bu ülkede ecelden değil ihmalkârlıktan ölen vatandaşlarımızın ölmemesi için ihmale karşı önlem alalım diyoruz. Yoksa yayın yasağı koyup insanları haberdar etmeyerek faciaların önüne geçemediğimizi yüzlerce olayla öğrenmedik mi? 

Bakın dün bir araştırma yaptım son 50 yıl içinde İngiltere’de başına tabela düşüp ölen adam yok. Almanya’da da yok! 

İşte buna insan hayatına önem vermek deniyor. Basit bir tabela takılırken bile mühendis görevlendiriyor belediyeler ya da işletmeler. 6 kişi gelip önce etüt yapıyor. Tabela hangi malzemeden yapılmalı, nasıl monte edilmeli, hava şartlarına göre nasıl sabitleştirilmeli diye… Ağacın dalı kırılıyor etrafına şerit çekip bir hafta yeni bir dal kırılıp kimseye zarar vermesin diye uyarı levhaları konuluyor. 

Tüm bu önlemlere rağmen bir kaza sonrası birinin başına bir şey gelmeye görsün. Firmadan belediyeye, işletme sahibinden işlemi yapan ekibe kadar herkes sorumlu tutuluyor ve akıl almaz caydırıcı cezalar uygulanıyor. 

“O işletmenin sahibi hemşerim, bu belediye bizim partiden, o mühendis halamın oğlu” diyemiyor kimse… Sorumlusu kimse cezasını çekiyor. Hal böyle olunca da kimse işini eksik yapmaya cesaret edemiyor. Hatta Letonya’da olduğu gibi siyasiler bile sorumluluğu alıyor. 

Biz yayın yasağı getirip gerçek sorumluları öğrenmeyeceğiz ve mukadderat diyerek ‘Allah Rahmet Eylesin’ ile geçiştireceğiz. Sorumlulardan hesap sormadan Allah rahmet eylese bile yitip giden canların ruhu huzur bulmayacak!