Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
37,5658
Dolar
Arrow
33,9499
İngiliz Sterlini
Arrow
44,6408
Altın
Arrow
2814,0000
BIST
Arrow
9.577

Bayram değil seyran değil Meral Akşener İmamoğlu’nu neden öptü!

Meral Akşener geçtiğimiz gün Uşak’ta yaptığı konuşma ile Türk siyasetinde hiçbir şeye şaşırmamamız gerektirdiğini tekrar gösterdi…

Türk siyaseti öyle garip bir dünya ki, ne masallarda ne Hollywood filmlerinde ne de Nasrettin Hoca fıkralarında karşılaşabileceğimiz kadar absürt olaylara gebe…

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener söylediklerinde haklı olsun olmasın bakmamız gereken büyük resim söylediği sözleri değil…

En ücra köy kahvesinde bile konuşulan büyük resim var ya o resmi kim çiziyor nasıl boyuyor ona bakmak lazım! 

Leslie Nielsen’in başrolünü oynadığı Hollywood’un kült komedi filmlerinden UÇAK (AirPlane) filminde unutulmaz bir sahne var. Uçak bir teknik arıza sonrası Dünya yörüngesinden ayrılıyor ve Güneş’e doğru sürükleniyor. 

Hostes yolculara bir anons yapıyor: "Değerli yolcular size iki kötü haberim var birincisi uçağımız Dünya atmosferinden ayrıldı ve hızlıca Güneş’e doğru yol alıyoruz” diyor. Yolcular “Aaaaahhh tamam ya” diyerek umursamaz bir tepki veriyor. 

“İkinci kötü haberim ise maalesef kahve bitti” diyor ve uçakta herkes birbirine giriyor. Hatta sumo güreşçileri, boksörler giriyor sahneye ve herkes kahve bittiği için birbirine saldırıyor. Amerikan absürt komedi tarihinin en önemli isimleri Jim Abrahams ile David Zucker Jerry Zucker kardeşlerden oluşan ZAZ parodi ekibi, Türk siyasetini gözlemlemediği için bu ve benzeri senaryolar ile yıllarca film sektöründe prim yaptılar. 

Oysa maden gerçekten Türk siyasetinde…

Aynı o filmin sahnesinde olduğu gibi asıl sorunu görmezden gelip küçük detayları sorunun merkezine koymaya alıştırıldık. 

Türk siyasetinde birlikte yol alan nice siyasinin geçmişte birbiri alehine söylediği sözleri, hakaretleri paylaşmaya kalksam sadece bu sözleri bulmak, derlemek aylar alır. Yayınlamaya da sayfalar yetmez!

Ama çok merak ederseniz Google’a herhangi iki siyasetçi ismi ve ‘hakaret’ yazın, birlikte yola çıkmadan önce birbirlerine ne güzel sözler söylediklerini youtube videolarından izleyin. 

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, yerel seçimlerde itifak yapmama kararı sonrası partisinde yaşanan istifalara o kadar kızdı ki Uşak’ta yaptığı konuşmada “Partimize operasyon olduğu ortaya çıktı. Savaş ilanı olarak kabul ediyorum” ifadelerini kullandı. Sonra da birkaç ay önce “Kardeşim” dediği Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ı hedef alıp "İkisi de korkup, milletin isteğini kabul etmediler" diye konuştu.

Akşener savaş ilanını kabul ediyorum dedi ama partisindeki çözülmelerin önüne geçemedi. Çünkü yakın çalışma arkadaşlarını da hedef aldı. Son olarak İYİ Parti Ankara Milletvekili Yüksel Arslan da istifa etti. Ve Genel başkanına "Benim özel gayretlerimin “partime zarar vermek, kumpas kurmak, operasyon çekmek” şeklinde itham edilmesi üzüntü vericidir" sözleriyle sitem ederek…

Farkında mısınız, hep bir günah keçisi aramak ülkemizin vazgeçilmez argümanı oldu. 

Bakkaldan alışveriş yaparken elindeki yumurtayı düşüren teyze, “Bunlar kumpas kurarak yumurtayı düşürmemi isteyenlerin son dönemlerde alışık olduğumuz taktikleri” diyerek açıklama yapıyor artık. 

Dolandırıcılıktan tutuklanan şahıs ters kelepçeyle götürülürken, “Bu kumpasları kimin kurduğunu tüm kamuoyu biliyor” diye savunma yapıyor. 

Gol kaçıran futbolcu, “Algı operasyonlarına karnımız tok. Milletimiz bu ayak oyunlarını çok iyi biliyor” diyerek kendini haklı çıkarıyor. 

Toplumun her kesiminde bir başarısızlık, bir hata, ters giden ne varsa suçu başkasına atmak en önemli özelliğimiz oldu. 

Sayın Akşener’i bu söylediklerimden tenzih ederek uyarmak lazım. Çünkü kendisi uzun yıllardır siyasetin tam da merkezinde. Özeleştiri yapması gerektiğini iyi bilir. 

Geriye dönüp baktığımızda DYP Kocaeli Milletvekili iken 4 Temmuz 2001 tarihinde Genel Başkanı Tansu Çiller’le bile görüşmeden partisinden istifa edip, Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan önderliğindeki yenilikçilere katıldığını Abdullah Gül ve arkadaşlarının yazıhane olarak kullandıkları Politik Araştırmalar Merkezi'nde basın toplantısıyla ilân etmişti. Tam dört ay sonra 3 Kasım 2001 tarihinde MHP’ye katıldı.

Yenilikçilerden ayrılma nedenini Millî Görüş çizgisini sürdürmeleri olarak açıkladı. MHP süreci Akşener’in siyasi hayatındaki en zorlu süreçti. Bunu uzun uzun anlatmaya gerek yok ama mahkemelere kadar uzanan bir genel başkanlık süreci var. Bu arada siyasi dünyada operasyon, sırtından vurma, kumpas gibi pek çok şeye alışıktır Akşener. Dedim ya kendisi uzun yıllardır siyasetin tam da merkezinde.

Ancak İYİ Parti kurulduğunda MHP tabanı da kendisini suçlamıştı. Partiyi bölüyor, MHP’ye zarar veriyor diye… 

Hatta bir grup MHP’li gencin evinin önüne gelip “Bozkurtlar burada” diye slogan atmasına neden olan süreci hatırlamak lazım. 

MHP lideri Devlet Bahçeli, sosyal medya hesabından İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i eleştirmişti. Bahçeli'nin "Bu hanımefendiye son ihtarım, bölmek ve yok etmek istediğin MHP'ye karşı sinir ve sınırları ihlal eden vandal tutumuna devam edersen sonuçlarına katlanmak zorunda kalırsın. Demedi deme!" diyerek Akşener’i partisini bölmeye çalışmakla suçlamıştı. 

Altılı masadan kalktığında yine kendisini süreci bölmekle suçlamışlardı. Akşener Türkiye’nin umudu, yeni kadın lideri, gelecekte Türk siyasetin yön verecek lider olarak anılmak istiyorsa geçmişte kendisine de yöneltilen suçlamaları bugün argüman olarak kullanmak yerine yeni bir yol haritası ile hareket etmesi gerektiğini herkesten daha iyi analiz etmeli…