Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak

Bazı olaylar vardır, dünyanın seyrini değiştirir. Örneğin Rönesans… İtalya’da ortaya çıkan ve 'Orta Çağ’ın karanlığına bir ışık olarak doğan sanatsal ve düşünsel. Mesela ‘İstanbul’un Fethi’ var, bir çağı kapatıp yeni bir çağın başlamasına neden olan. 

Yakın zamanda yeni bir kırılma yaşandı. Belki bugün değil ama gelecekte tarihçiler Covid salgını ile başlayıp tüm dünyayı eve hapseden pandemi sürecinden böyle bir kırılma olarak bahsedeceklerdir. 

Pandemi sürecinde neler değişmedi ki? Para neredeyse tedavülden kalkıyordu. Artık dokunmatik ödemeler o kadar hayatımıza girdi ki telefonumuzla, saatimizle ödeme yapmaya alıştık. Sosyal hayattan uzaklaşıp sosyal medyada daha fazla zaman geçirmeye başladık. Tam da bu dönemde medya kendi içinde bir kabuk değişimine gitti.

Yeni nesil medya tohumları atılıyordu, ama bu dönemde kaçınılmaz oldu. Peki 12punto.com.tr’nin de sloganı olan yeni nesil gazetecilik nedir?

Dünyanın önemli gazeteleri bir bir basılı yayınlarını durdurma kararı alıyor. Artık kimsenin habere ulaşmak için ertesi günü beklemeye tahammülü yok. Djital habercilik gazeteciyi daha da hızlı olmaya yönlendirdi. Artık herşey anlık yaşanıyor. Sosyal medya devleri de bu kouya eğildi. Dünyanın en zengin adamlarından yeni adıyla X’in patronu Elon Musk, her fırsatta tüm kullanıcılara “Bireysel gazetecilik” yapmaları konusunda çağrıda bulunuyor. Çünkü haberin ne denli önemli olduğunun farkında.

Gelelim bizlere… 12punto olarak bu hıza ayak uydurmak ve yeni nesil gazeteciliğin parametrelerini doğru kullanmak adına bir yola çıktık. Genç ve dinamik bir ekibimiz var. İnternetin önemini ve hızını bilen genç bir bakış açısıyla çalışıyorlar. Gazetecilik yapmanın zor olduğu bu dönemde bayrağı teslim aldılar ve yeni nesil gazetecilik için gece gündüz çalışıyorlar. Hız kadar korkusuz ve doğru haberin de dijital dünyadaki önemini biliyorlar. Ve tabii usta isimlerle harmanlanınca 12punto çok kısa bir sürede basın dünyasına yeni bir soluk getirdi. 

AL 2,5…

Coin yani madeni para… Gelişmiş ülkelerde kağıt paradan çok daha değerli… Örneğin İngiltere’de Bir pound ve 2 poundluk madeni para çok değerli… Bunun yanı sıra 50,20,10,5,2 ve bir kuruşlar da alışverişlerde vazgeçilmez olarak kullanılıyor. 

Çünkü satın aldığınız her şey küsüratlı… Örneğin ekmek 97 kuruş ile 1,15 arasında değişiyor. Tabii para değerli olunca kuruş da aynı değeri görüyor. 

Euro da durum farklı değil. Bozuk para tüm alışverişlerde hala en çok kullanılan para… Dolar sadece bizde herkesin normal bir para birimiymiş gibi konuşup alıp sattığı bir para birimi. Örneğin ABD’de 100 doları öyle bakkalda markette kolay kolay bozduramazsınız. 

Usta gazeteci Erdoğan Süzer bir haber yayınladı. ‘34 yıl önce tedavülden kalkan 2,5 liralık madeni paralar tekrar dolaşıma girecek’ diye. Darphane tüm hazırlıkları yapmış basım için Cumhurbaşkanı’nın onayını bekliyormuş. Üstelik maliyeti sudan ucuz! Bir TL’lik madeni para maliyeti 2,5 liraya. 2,5 liranın da maliyeti 2,5 liraya olacakmış! 

Çocukken birbirimize kızdığımızda “Al iki buçuk” derdik. 

Ne diyelim yeni bozukluğumuz hayırlara vesile olsun…

YENİ, YİNE, YENİDEN  

Ben saymayı bıraktım! Bir Google taraması yapmaya kalktım onunla da başa çıkamadım. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin “Kasım ayının sonu gibi veya aralık ayında müfredat değişikliği, program değişikliğini paylaşmış olacağız” dedi. 

Yani eğitim müfredatı yeniden değişiyor. Biraz hatırlamaya çalışalım…

Üniversiteleri geçelim. Katsayının arttırılması, sonra kaldırılması, puan türünün değiştirilmesi onlara hiç girmeden hatırlayalım; 4+4+4 sistemi geldi. Sonra liseler 3 yıldan 4 yıla çıktı. LGS kaldırıldı OKS geldi. 3’lü SBS’den tekli SBS’ye geçildi. Sonra SBS gitti TEOG geldi. Genel liseler Anadolu liselerine dönüştürüldü. ÖSS kalktı, YGS ve LYS geldi. Sonra LGS ve LYS kaldırıldı YKS geldi. Yetmedi TEOG’dan vazgeçildi, LGS geri geldi. Aradaki değişiklikleri hatırlatmıyorum bile. Ama bu kez yeni müfredat en iyisi olacak! Tabii değiştirilene kadar…

Bu arada hatırlatmadan geçmeyelim Türk üniversiteleri dünya sıralamasında ilk 500’e girince haber oluyor. Dünyadaki pek çok ülke, Türk üniversitelerini ciddiye almıyor. Ve üniversitelerimizden mezun olan gençlerimizin diplomaları denklik gerektiriyor. Bunun için ayrıca sınavlara giriyorlar.