Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
37,5658
Dolar
Arrow
33,9499
İngiliz Sterlini
Arrow
44,6408
Altın
Arrow
2814,0000
BIST
Arrow
9.577

İnsanlar neden göç ediyor?

İngiltere’nin gündemi aylardır göçmenlik. 

Hükümetin en büyük icraatı yasa dışı göçü önlemeye yönelik bazı yeni uygulamalar… İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına bile uymadan göçmenleri Ruanda’ya gönderme planına bağlı kalacaklarını açıkladı.

Avrupa’nın tamamında başlayan göçmen karşıtlığı ve aşırı sağ eğilimi ne yazık ki İngiltere’de de günün trendi. 

Önce yerel seçimler ardından da yıl sonunda genel seçimlere hazırlanan hükümetin elindeki tek propaganda kaynağı göçmenlik. Yeni yürürlüğe girecek yasalar arasında öyle maddeler var ki, kaş yapalım derken göz çıkaracak nitelikte. 

Seçimleri ‘gelen göçmen sayısını azaltacağız’ vaatleri ile kazanan hükümet, yasadışı gelenleri engellemekte zorlandığı için evlilik, iş vizeleri ve diğer vize ücretlerini arttırdı ve kuralları zorlaştırdı. Botla gelene değil ama vize ile gelenlere zorluk çıkardı. 

Tüm bu gelişmeler çerçevesinde 30 yılı aşkın zamandır İngiltere’de yaşayan siyasi bilimler uzmanı ve vize danışmanı arkadaşım Murat Mete Metin’e yaşanan bu gelişmeleri sordum. Olaya ilginç bir bakış açısıyla yaklaştı. 

Metin ‘Yasa dışı’ ifadesine şöyle yaklaşıyor; “Yasadışı yollar deniyor ama savaş bölgesinden kaçıp İngiltere’ye göç etmenin yasal bir yolu yok ki! Bu insanları vize ile İngiltere’ye zaten almıyorlar. Ancak çifte standardı Ukrayna vatandaşlarına sağlanan kolaylıklarla kıyasladığımızda görebiliriz!”

Metin’e göre göçün esas kaynağı ABD’nin sözünden çıkmayan AB ülkelerinin Birleşmiş Milletler'in izni olmamasına rağmen yaptıkları askeri operasyonlar. Avrupa ve ABD’nin Ortadoğu’da destekledikleri örgütlerden kaçan masum sivillerin göç etmek zorunda bırakılmasının asıl suçlusunun yine bu göçmenleri istemeyen devletler olduğunu belirten Metin, yakın geçmişe dair ilginç bir tespit de yaptı:

“Yeni yasalarla İngiltere’ye göçmen gelmesini engellemeye çalışan İngiltere’de hazin bir öykü var aslında. Birçok alanda İngilizler çalışmıyor ve o işleri göçmenler yapıyordu. Bu sınırlamalarla vasıflı işleri İngilizler yapabilecek deniyor. Fakat İngilizler kendi ülkelerinde eğitim sırasında 6. durumda. Çin kökenli çocuklar birinci ve Hint kökenli çocuklar ikinci sırada. Uzmanlık gerektiren ve çalışmak isteyen yeterli İngiliz maalesef yok. Son 3 senede 100 bin hemşire istifa etti. Çalışma Bakanı getirilen zorluklar yüzünden İngiltere ekonomisinin zarar göreceğini söyledi.”

Yani bizim çok alışık olduğumuz popülist söylemler dünyanın hemen hemen her ülkesinde seçim yatırımı olarak kullanılıyor. Sohbetimizin sonunda Metin, dünyada göçe neden olan olayların küresel güçlerin kararlarına bağlı olduğunu ve bir ekonomik yanlış hamlenin bile göçe neden olabileceğini iddia etti. Aynen aktarıyorum: 

“Hollanda’da faaliyet gösteren ASML firması dünyaya bilgisayar çipleri üretip satan en büyük firmalardan biriydi. Bugün dünyada baş gösteren çip sıkıntısının nasıl çıktığına baktığımızda ABD hükümetinin baskıları sonucunda bu firmanın Çin ile bağlantılarını kestiği gerçeği önümüze çıkıyor. Ancak Çin, önceden çip üreten bu makineleri sipariş ettiği için, işbirliğinin sonlanmasından zarar görmedi. Hatta bu teknolojiyi kopyalayıp kendi çiplerini üretmeye başladı. Çin’in kopya çipleri bir anda dünyadaki en iyi çiplere dönüştü. 

ASML yöneticileri “ABD’nin sözünü dinledik ama şimdi zarardayız, zarımızı ABD karşılasın” talebinde bulundu. ABD hükümeti ise sorumluluk kabul etmedi. Şimdi bunun göçle ne alakası var diyeceksiniz! Örneğin bu ekonomik değişim Avrupa’da bir sektörün bitmesine neden oluyor. Bu sektör çalışanları iş ya da şehir, hatta belki ülke değiştiriyorlar. Bu kadar küçük bir dalga bile göç nedeni… Peki gelişmemiş ülkelere silah satarak savaş çıkararak orada yaşayan insanların göçünün dalga değil de tsunamiye dönüşmesi çok mu şaşırtıcı?"