DİSK'ten Türkiye'nin tüm kadınlarına grev çağrısı

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne giderken, tüm iş kollarında çalışan, fabrikalardan atölyelere, belediyelerden plazalara, beyaz yaka, mavi yaka, ev kadını farketmeksizin her alanda üreten, tüm kadınlara DİSK’ten çağrı var:

“Eşitlik, özgürlük ve adalet için sesimizi yükseltiyoruz! Kazanılmış haklarımıza saldıranlara karşı eşitlik, özgürlük ve adalet taleplerimizle yaşamı durduruyoruz!”

Bugün bir basın açıklamasıyla, DİSK, Türkiye’nin tüm kadınlarına 7 Mart’ta hayatı durdurun çağrısı yaptı. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu,

“Geçen yıl 8 Mart’ta yaptığımız açıklamada, CUMHURİYET’İN İKİNCİ YÜZYILINI EMEĞİN VE KADINLARIN YÜZYILI OLARAK İNŞA EDECEĞİZ” demiştik. Şimdi bu sözümüzün arkasında durduğumuzu bir kez daha göstermek için yeni bir adım atıyoruz” diyerek, Türkiye’nin tüm kadınlarını 7 Mart’ta hayatı durdurmaya davet etti.

Katlanarak artan kadın cinayetlerine karşı önlem alınmaması, kadın yoksulluğunun katlanarak artması, kadın emeğini karşılıksız bırakacak, kadınları eve hapsedecek, yoksul bırakacak, şiddete açık hale getirecek politikalara olan ısrardan vazgeçilmediğini dile getiren DİSK, hayat pahalılığına, düşük ücretlere, güvencesiz istihdam politikalarına ve ayrımcılığa karşı itiraz sesini yeniden yükseltiyor..

Çok haklı bir çıkış. Türkiye’nin kadınları bir gün iş bırakırsa ne olur?

Hem çalışma hayatında, hem görünmeyen ev içi emeğimizdeki eşitsizliklere, güvencesizliğe, baskılara, şiddet ve tacize karşı birlikte durursak ne olur?

Yaptığımız işi, yıkadığımız bulaşığı, çamaşırı bırakıp “FABRİKADAN, ATÖLYEDEN, OFİSTEN, PLAZADAN, BELEDİYEDEN, HASTANEDEN, OKULDAN, EVDEN” çıkarsak, meydanları doldurursak, 7 Mart’ta hayatı durdurursak ne olur?

Cesareti korkunun önüne koyarsak ne olur?

Türkiye işçi sınıfının tarihinde, dönüm noktası denilebilecek direnişlerinde kadınlar çok büyük rol oynadı. Sosyal güvenlik, emeklilik, 8 saat iş günü, bugün işçilerin sahip olduğu her hak mücadele ile kazanıldı. Kadınların grevlerde, direnişlerdeki etkisi çok değerli. Bu kez işçi, memur, plaza çalışanı, ev kadını ayrımı yapmadan tüm kadınları mücadeleye davet ediyor, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu.

Eşit işe eşit ücret, onurlu bir yaşam hakkı, kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddetle mücadelede etkin cezaların uygulanması için, iş yerlerimizde güvende olmamız için, ILO’nun 190 sayılı Sözleşmesi’nin onaylanması için…

Kadınların üzerindeki bakım yükünü alacak kamusal sosyal politikaların hayata geçirilmesi için…

Anne desteği değil ebeveyn desteği, gebelik izni değil, ebeveynlik izni! Doğum teşviki değil nitelikli, kamusal, ücretsiz kreş! Düzenli ve güvenceli istihdam için!

7 Mart’ta kadınlar bu taleplerle iş durduracak!

İstanbul Sözleşmesi’nin fesih kararından derhal vazgeçilip Sözleşme ve 6284 sayılı Kanun etkin bir biçimde uygulanmalıdır.

• 25 Haziran 2021’de yürürlüğe giren ILO 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi Türkiye hükümeti tarafından onaylanmalı ve uygulanmalıdır.

• Toplumsal cinsiyet temelli suçlarda, kadın cinayetlerinde cinsiyetçi iyi hal, tahrik indirimi gibi uygulamalardan vazgeçilmelidir. Cezasızlık politikalarına hemen son verilmelidir.

• Nafaka hakkının gaspına yönelik tartışmalara son verilmelidir.

• Kadınların bakım emeği yükünün üzerinden alınması için kamusal sosyal politikalar hayata geçirilmelidir.

• Kreş, gündüz bakım evi, hasta ve yaşlı bakım evleri merkezleri yaygınlaştırılmalı, herkesin ücretsiz yararlanabileceği bir hak olarak tanımlanmalıdır.

• Çalışma hayatında kadına yönelik toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılıklar terk edilmeli, güvenceli ve insana yakışır işler yaratılmalıdır.

• İktidarın politikalarında kadın istihdamını artırmak için önerilen esnek çalışma biçimleri yerine kadınlar için tam zamanlı ve güvenceli istihdam olanakları yaratılmalıdır.

• Yetki ve karar mekanizmalarında eşit temsiliyetin hayata geçirilmesi sağlanmalıdır.

• Eşit işe eşit ücret politikası hayata geçirilmeli, her işyerinde uygulanması için denetleme mekanizmaları oluşturulmalıdır.