Özel günleri sevmem. Dünyanın iki yüzlülülüğünü acımasızca gözümüze soktuğunu daha derinden farkettiğim için belki de.. Haftalara öncesinden başlayan “Annelere özel, en güzel hediye…” gibi nakaratlarla bezeli reklam bombardımanına maruz kalmak, özel günlere karşı yabancılaşma duygusu yaratıyor… radyoyu kapatıyorum, mailimden siliyorum. Mesajdan blokluyorum. Kanalı değiştiriyorum. Dün de aynı şekilde “anneler günü” reklamlardan bezmiş bir halde zap yaparken France 24’te bir haber çarptı gözüme.
“Bombardımanı, öldürülüşümüzü, sıradan bir filmi izlermiş gibi izliyorsunuz diyordu bir anne! Biz burada bir kuşak çocuğu kaybediyoruz. Bir kuşak katlediliyoruz, siz reklamları, filimleri izlermiş gibi izliyorsunuz, katledilişimizi” diyordu!
İki çocuğunu bağrına basmış, gözlerinde savaşın soğuk yüzünün derin yarası, bombalanan Gazze’nin ortasında sığınma merkezi haline getirilen Nuseyrad Mülteci kampına sığınmış. Elinde bir ud vardı annenin. “Evlatlarıma ud çalarak kalbimdeki korkuyu susturuyorum” diyordu. Savaşın yorduğu çocuklar ve anneleri şarkılar söylüyordu. Gazze şeridinin orta yerinde bir mülteci sığınma merkezinde, Filistinli müzik eğitmenleri, psikologlar çocuklara ve annelerine müzikleriyle şifa oluyordu.
Edward Said Ulusal Müzik Enstitüsü’nün müzik eğitmenleri, savaşın yorduğu çocuklara müzikle direnmeyi öğretiyordu… Gözlerimden yaşlar boşaldı.
Hakikati söylediği için hem doğudan, hem batıdan kovulan, kendini yersiz, yurtsuz bir aktivist olarak tanımlayan “Yersiz Yurtsuz” kitabının yazarı Filistinli Edward Said geldi aklıma…
“İnsanın eylemliliğine inanıyorum” demişti. “Direnmek gibi, susmamak gibi bir derdim var benim.”
Direnmek, susmamak, harekete geçmek gibi bir derdimiz olmalı hepimizin.
Neden durduramıyoruz bu katliamı?
Dünyanın iki yüzlülüğünü izlemek, insan olmanın dayanılmaz ağırlığıyla yüzleştiriyor bizi…
2024 yılında, İsrail’in katlettiği çocuk sayısı 14 bine ulaştı. Öldürülen annelerin sayısı ise 10 bini aştı.
Gazze’de anne olmak, var olmanın dayanılmaz acısını yaşamak demek! Bir annenin yürek yangınını ancak başka bir anne duyabilir,
Ve durdurabilir belki. Ve İçimden “Dünyanın bütün anneleri birleşiniz” diye haykırmak geliyor.
Anneler günümüz kutlu olsun…
Çok Okunanlar
Narin Güran cinayetinde flaş gelişme
Erdoğan, İmamoğlu ve Yavaş’ın yarıştığı senaryoda kazanan kim?
Gücünüz ancak teğmenlere mi yetiyor?
27 Eylül 2024 Cuma reyting sonuçları: Zirvede hangi yapım var?
Geleceğe Dönüş 4
Şehit kokusu satan ahlaksız şehit nasıl kokar biliyor musun? Kan kokar ter kokar
Şarkıcı Şimal ışın tedavisinden sonra yüzünü paylaştı
Kalp ve damar sağlığınız için 10 önemli öneri
Yurt Problemi Çözüldü Diyorum İnanmıyorlar! Bir de Sövüyorlar!
Moldova Cumhuriyeti’nin tarihi sınavı