Hiçbir şey şehirden görüldüğü gibi değil

Şehirlilerin gündeminde ekonomik kriz, kırsal nüfusun gündeminde başka bir kriz var; Susuzluk!

Su krizi üretimi vurdu.

Konuşan yok. Sulama birlikleri üreticilere sulamada kısıt getirdi.

Konuşan yok.

Tüketici bunu musluklarından su akmadığı zaman farkedecek. Ama çok geç kalınmış olacak.

Medyamız da su kotaları başladığında su krizini gündeme alacak. Çook geç kalmış olunacak.

Ama herkes konuşacak.

Sahada aylarca çekimler yaptık. Susuzluğa 1 kala,  gerçekleri gözler önüne serdik. 

“ SULAR BULANMADAN” belgeselimizin hafızalara kazınan galası Atatürk Kültür Merkezi’nde yapıldı. Filmi ilk kez seyreden şehirliler, su krizine çözüm arayan üreticileri sahnede canlı canlı  görünce, onları ayağa kalkarak  alkışladı.

Hiçbir şey şehirden görüldüğü gibi değil. Biliyorum ki filmi izleyenler o günden itibaren musluklarından akan suya daha büyük kıymet veriyor, var olan suyu artık tasarruflu kullanıyorlar. Ama medyanın da artık derinden yaşayacağımız su krizine kafasını çevirip bakması gerek.

Bir gazeteci ve belgeselci olarak “Sular Bulanmadan” belgeselimizle sahadaki su krizini belgeledim, iktidarın yanlış tarım politikaları nedeniyle yaşananları tarihe not düştüm. Medyamızın ilgi göstermediği belgeselimizin gösterildiği sırada,

İzmir'in içme suyu ihtiyacını karşılayan Tahtalı Barajı'nda doluluk oranı yüzde 16'ya geriledi. Tahtalı barajı tarihinin en kötü ikinci ekim ayını yaşıyor. Balıkesir’de her an su kısıtlamaları başlayabilir.  Kent  merkezinin içme ve kullanma suyunu sağlayan İkizcetepeler Barajı'nın su seviyesi son dönemdeki mevsimsel kuraklık nedeniyle yüzde 12'ye geriledi.

Sular Bulanmadan belgeselimizi çekerken sahada  gördüklerimiz tüyler ürperticiydi.

Su kıtlığı karşısında üretici çaresiz. Su yönetimi politikaları hayata geçmemiş. Var olan suyumuz da zehir saçıyor.

Ama konuşan yok!

Türkiye’nin en zengin tarım bölgesi Söke Ovası’nın su kaynağı Büyük Menderes, sağlı sollu sanayi tesisleriyle  zehir kıskacı altında. Su birlikleri bu kirli, zehirli suyu tahsis ediyor üreticiye. Yediğimiz domates, biber, patlıcan, giydiğimiz koton giysilerde bu kirli suyun atıkları var. Büyük Menderes nehri tekstil sanayi atıkları yüzünden bazı yerlerde kırmızı, bazı yerlerde pembe akıyor.

Artan kanser vakalarından kimse bahsetmiyor.

Kamu yararı gazeteciliği   unutulmuş. Medyamız ana akımı, muhalifi demeden topyekun, iktidarın belirlediği gündemin peşine takılıp gidiyor.

Medyamız değişen gündemin   içinde savrulurken, şebeke su kayıpları yüzde 30-40 düzeyine çıktı.

Ama konuşan yok!

Şehir şebeke suyundaki yüzde 50'lere varan su kaybı çok ciddi ve dikkatle ele alınması gereken bir konu.

Ama konuşan yok, dile getiren yok, haber yapan yok!

Ülkece harekete geçmeli ve acil su seferberliğinin başlaması için ses çıkarmalıyız.

Ve artık konuşmalıyız. Belgeselimizle ilk taşı attık.

“Sular Bulanmadan” bugün YouTube’da!