Müfredat değişikliği gündeme gelmeden iki yıl önce çocuklarla bir belgesel çektim.
“Bu ülkenin milli eğitim bakanı olsaydınız, neyi değiştirirdiniz?" diye sordum.
Çocuklardan aldığım cevaplar, eğitim sistemimizin bütün sorunlarını çarpıcı şekilde gözler önüne serdi.
Menaf (11) ; Bence eğitimdeki en kötü şey, dersleri hep aynı şekilde görüyor ve işliyor olmamız. Tarihi çok seviyorum ama 8. sınıfa kadar tarih konusunu işleyemeyeceğim. Bu beni üzüyor ama yine de buna alışmak zorundayım. Mesela bir gücüm olsaydı, okula gelen öğrenciye “Hangi dersleri daha çok seviyorsun?” diye sorardım. Seçtiği derslere girmesini sağlardım. Sevdiği dersleri daha çok okuturdum. Öğrenciye seçme hakkı tanırdım.
Ada (12); Sınav sistemimiz teste dayalı bir sistem. Konuyu anlamak, bilgiyi ölçmek yerine, konuyu ezberleyip ezberlemediğini ölçüyor. Bilgili olsan bile o konuyu ezberlemediysen, sonuç başarısız oluyor.
Neva (8); Öğretmenimde azıcık coşku istiyorum, heyecan istiyorum ama öğretmenimde bunlar yok!
Alfa kuşağı, ne istediğini bilen bir kuşak. Teknolojinin içine doğdular. Çevrimiçi bir hayatları var. Sorgulamayı seviyorlar. Çağdışı uygulama olan ezberden çok, bilgiyi sindirerek, severek öğrenmek istiyorlar. Bütün bu gözlemlerimin ışığında yeni müfredatın yüzyılın gerektirdiği niteliklere, detaylara inilerek, geçmişte yapılan hataların tekrarlanmaması için, müfredat değişikliğinin eğitimin tüm bileşenlerini sürece dahil ederek yapılmasının daha doğru olacağını düşünüyorum. Sadece üç kahramanımın söyledikleri bile mevcut eğitim sistemimizin halini ortaya koyuyor. Diğer çocukların tespitleri belgeselin tamamında mevcut. “Çocuklar Hep Doğruyu Söyler” filmimizi Youtube’dan izleyebilirsiniz. Keşke yeni Milli Eğitim Bakanımız da izleseydi.
NEDEN BU ACELE?
Müfredat eğitimin anayasasıdır. Eğitimin tüm bileşenlerini kapsar.
Öğrenciler, öğretmenler, öğretmenlerin özlük hakkı, refahı, çocukların mutluluğu müfredatın dikkate alması gereken unsurlardır.
Eğitimin anayasasında topyekün bir değişikliğe gitmeden önce, neden müfredat değişikliğine ihtiyaç duyuldu? Eğitimdeki sorunlar neydi, eksikliklikler neydi? Öncelikle geçmişin analizi kapsamlı bir şekilde kamuoyuyla paylaşılmalıydı.
Müfredatı topyekun değiştirmeye kalkmak, müfredatın özünü oluşturan eğitimin bileşenlerini dikkate almayı gerektirmez mi?
Öğretmenler, eğitim sendikaları, üniversiteler ve hatta öğrenciler, neden bu sürece dahil edilmedi?
10 yıllık uzun soluklu bir hazırlık diye sunulan müfredat taslağının 10 yılda hazırlanmış olması pek mümkün gözükmüyor. Çünkü en son 2017 yılında müfredat değişti!
Son 10 yılda ise iktidarda 5 Milli Eğitim Bakanı değişti.
Nabi Avcı (2013-16), İsmet Yılmaz (2016-2018) Ziya Selçuk (2018-2021), Mahmut Özer (2021-2023), Yusuf Tekin (2023-2024)!
Müfredat taslağı için neden sadece 10 günlük bir katkı süresi verildi?
Taslak bir haftada okunup, değerlendirilebilir, görüş ve öneriler e-devlet üzerinden TC kimlik no ve şifre ile paylaşılabilir deniyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın müfredat taslağı için görüş isteme şekli de, süresi de oldukça sorunlu.
10 yıl boyunca üzerinde çalışıldığı iddia edilen 3500 sayfalık müfredat
Müfredat taslağınının bir kısmını okumam bir haftamı aldı. 10 gün içinde 3500 sayfayı okuyup değerlendirmek, üzerine de kapsamlı bir rapor yazmak için insan üstü bir güce sahip olmanız gerek!
O zaman akla şu soru geliyor: Neden bu acele?
Ve bir sorum da muhalefete;
Ülkenin geleceğine sahip çıkacak gençlerin nasıl bir eğitim göreceği, emeklilerin hakları kadar yaşamsal bir konu değil mi? Neden muhalefet partisi eğitimin tüm bileşenlerini yanına alıp yeni müfredatın tehlikesi üzerine gümbür gümbür bir kampanya başlatmıyor?
Çok Okunanlar
İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin helikopteri acil iniş yapmıştı
Hakimi ile Suç Örgütü Lideri Alaattin Çakıcı'nın danışmanı aynı karede
Afganistan'da turistlere silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var
Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında yeni gelişme
THY 2033 hedefini açıkladı
Rasim Ozan Kütahyalı'dan Mert Hakan'a ağır hakaret!
Altılı Masa'nın ardından 'Beşli Masa' kuruldu
Gözaltına alınan 3 emniyet müdürüyle ilgili yeni gelişme!
Güldür Güldür Show’un efsane karakteri geri dönüyor
Fenerbahçe Galatasaray'ı devirdi: Şampiyonluk son haftaya kaldı