Ters tepenler

“İstanbul’u kaybedersek, Türkiye’yi kaybederiz!”

Erdoğan’ın tarihe geçen bu sözü, bugün oy verecek İstanbullular’a büyük sorumluluk yüklüyor. Öncelikle herkesin sandığa gidip oy kullanması ve sonrasında oy kullandığı sandığı sahiplenmesi şart.

2019 yerel seçimlerini hatırlayalım. Seçim sonuçlarında şaibe var dendi, iki kez sandığa gittik. İstanbul’u iki kez İmamoğlu kazandı.

2019 yerel seçimlerinde iki kez İstanbul’u kaybeden Erdoğan’ın, 2024 yerel seçimleri için belirlediği aday ters tepti.

2023 yılında, büyük depremde, bir  gecede 45 bin insanımız hayatını kaybetti. Resmi olmayan verilerle 150 bin kişinin öldüğü iddia ediliyor. Büyük yıkımın akabinde ve İstanbul’u aynı büyüklükte bir deprem beklerken, İstanbulluların birincil sorunu; “deprem ve can güvenliği” iken, iktidar,  Ekrem İmamoğlu’nun karşına imar affına imza atan eski Çevre ve Şehircilik bakanını çıkardı.

Murat Kurum’un İstanbul’u tanımaması, Büyükçekmece ile Küçükçekmece’yi birbirine karıştırması, bilgisizliğini örtmek için konuşmalarında gaf üstüne gaf yapması, yetersizliğini gözler önüne sererek, ters tepti!

Bunun üzerine iktidar, tarafsızlık ilkesiyle ülkeyi yönetmekle görevli olan 17 bakanını sahaya sürdü. 

Devletin 17 bakanı, Ankara’dan İstanbul’a gelerek, hergün istanbul’un bir yerinde, Murat Kurum için oy istedi. Bu da ters tepti.

Sadece bakanların değil, yoksulluğun derinleştiği ülkede, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının vergisiyle uzaya giden Alper Gezeravcı’nın AKP konvoyuna dahil olması da ters tepti.

Erdoğan’ın 20 yıl boyunca muhalefete karşı kullandığı ötekileştirici, küçümseyici dili, kendi adayına da uygulayınca, ters tepti.

Murat Kurum’u  küçük bir çocuğu azarlarmış gibi, canlı yayında, kameralar karşısında tatlı tatlı azarlaması, “malınıza sahip çıkın” nasihati, gençlerin tabiriyle Kurum’u canlı yayında gömdü!

Galatasaray yönetcileriyle bir araya gelen Murat Kurum’un sempatik görünmek için, kendinden yaşça büyük 74 yaşındaki Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek’in yüzünü iki eliyle okşaması, ters tepti.

DÜŞMANLAŞTIR, BÖL,  KUTUPLAŞTIR YÖNTEMİ TERS TEPTİ

Erdoğan’ın Atatürk Havalimanı’ndaki Büyük İstanbul Mitingi ters tepti. Erdoğan bile miting alanının tam dolmadığını görüp, serzenişte bulundu;  “Biz burada 1.5 milyon kişiye alıştık ama bugün 650 bin kişi var” itirafında bulundu. İşsizliğin ve derin yoksulluğun had safhada yaşandığı bu dönemde, Erdoğan’ın emeklilerin gelirlerini arttırma konusunda emeklileri beklentiye sokup, Büyük İstanbul Mitingi’nde bahsini bile açmaması ters tepti.

Ankara Belediye başkan adayının mal varlığı, sahip olduğu arsanın, Monako ve Vatikan’dan daha büyük olması, Antalya’da kamuoyundan gizlediği 600 adet mülkünün daha çıkması, ters tepti.

İktidarın 20 yıldır uyguladığı bölen, ayrıştıran, kutuplaştıran iktidar dili, bu kez ters tepti.

Seçmen artık bu numarayı yutmuyor. Partiler birleşmedi ama taban birleşti. Anketler, CHP’nin belli oyu olduğu kentlerde, birçok CHP başkan adayının CHP’nin aldığı oy oranının çok üstünde oy aldığını gözler önüne serdi.

Mansur Yavaş Ankara’da CHP’nin var olan oy oranını tek başına ikiye katlıyor. Aynı şekilde İmamoğlu, tek başına, İstanbul’da CHP’nin oy oranından çok daha fazla oy alıyor.

Nitekim, İktidarın 20 yıldır uyguladığı “düşmanlaştır, böl, kutuplaştır” taktiğini bu sefer seçmen yutmadı. Kutuplaştırana değil, kucaklayana, bölene değil, birleştirene, ranttan yana olana değil, sosyal devlet anlayışıyla hizmet sunana bir yönelim var.

İktidarın, devletin tüm imkanlarını kullanıp, canla-başla, İstanbul seçimleri için seferber ettiği tüm yöntemleri ters tepti.

Şimdi sandık başına dostlar…

Hilesiz, yalansız, dolansız, adil bir seçim olması dileğiyle,

Oy kullanmaya gidiyorum!