Yılmaz Büyükerşen bugünkü CHP’den daha büyüktür!

Bozkırın ortasında küçük bir kent. Anadolu’nun diğer kentlerinden yüzölçümü ve nüfusu açısından bir farkı yok. Ama öyle bir belediye başkanı var ki, halkına verdiği değer ve sunduğu medeniyet açısından diğer kentlerin en az 50 yıl ilerisinde!  

Bir kenti medeni yapmanın ölçüsü paradan geçmiyor. Vizyondan geçiyor. Cesareti ve yılmaz mücadelesiyle, Anadolu Bozkırında bir Avrupa kenti yaratan Yılmaz Büyükerşen, bugün sadece Eskişehir değil, tüm Türk halkının efsane ismidir. Vizyonu ve ülkesine kattığı değer açısından siyasetüstü bir figürdür. Seçildiği her dönem yeniliklerin üzerine bir yenisini daha koydu.

Eskişehir halkı gece kapısını bile kilitlemiyor. Geçtiğimiz yıl, Eskişehir, Dünyanın en güvenilir kentlerinden biri seçildi.  Dünyanın yaşanabilir kentleri arasında, üçüncü sırada yer aldı. Birleşmiş Milletler tarafından düzenlenen “Uluslararası Yaşanabilir Topluluklar” ödülüne layık görüldü.

Yedi şehir tiyatrosu, opera salonları, 65 kişilik senfoni orkestrası, bilim müzeleri, balmumu heykel müzesi, Havacılık müzesi, Kurtuluş Müzesi, Devrim Arabaları Müzesi, Hava Ve Uzay Müzesi, Tren Müzesi ve daha birçok müzesi, Masal Şatosu, rüya gibi parkları olan Eskişehir, bugün sadece iç turizminin değil, dünya turizminin de gözde kenti.

Sezonluk bilet alıp her cuma akşamı tiyatro veya senfoni izlemek, bu kentte yaşayan ailelerin ve gençlerin ritüeli haline gelmiş. Kapıda kuyruklar oluşuyor, öğrenciler her tür sanatsal aktiviteden neredeyse bedava yararlanıyor. Yılmaz Büyükerşen tüm bu hizmetleri, kendine muhalefet eden iktidara karşı, kendi kaynaklarını yaratarak gerçekleştirdi. Aynı zamanda geleceği gören, korkusuz bir eylem insanı. Geri dönüşüm konusunda örnek bir belediyecilik sergiledi. Çöplerden elektrik üretti, katı atık dönüşüm ve enerji üretim tesisleri kurdu. Sürdürülebilir enerji eylem planını harekete geçirerek, birçok belediye başkanına ilham verdi. Belediye dışardan hiçbir şey almıyor, kendi üretiyor..

Yılmaz Büyükerşen, seçildiği her dönem yaratıcı hizmetlerine yenilerini ekledi. Eskişehir’i Avrupa kentleriyle boy ölçüşebilir hale getirdi. Türk belediyeciliğinde devrim yaratı. AKP’li belediye başkanlarına bile örnek oldu. Yılmaz Büyükerşen, hiç şüphesiz ki, yüzyıllık Cumhuriyet döneminin en başarılı belediye başkanıdır. Keşke CHP onu Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı’na da taşıyabilseydi. Büyükerşen, 2024 yerel seçimlerinde 6. kez kendisini yeniden belediye başkan adayı görmek isteyen Eskişehir halkının talebini kırmak istemedi, yeniden aday oldu. Tekrar aday olduğu için eleştirdiler, onu yaşından vurdular. Büyükerşen bugün 86 yaşında ama 81 ilin belediye başkanından çok daha büyük bir hayal gücüne, vizyona ve cesarete sahip. Üstelik muhteşem bir ekibi var. Tıkır tıkır işleyen kurumsal bir yapı oluşturdu. Her sabah 5’te uyanıp, atölyesine gidiyor. Beyaz önlüğünü giyip, balmumu heykelleri üzerine çalışarak, sanatla güne başlıyor. İmkansızlıktan mucize yaratan Yılmaz Büyükerşen, bugünkü CHP’den daha büyüktür. Efsaneler belgeselimiz için kapısını çaldığımda, Eskişehir’e kazandırdığı o güzel Sakura ağaçlarının önünde bana söyledikleri aklımdan gitmiyor. “Ülkeme borcumu ödüyorum. Hayattaki en büyük eserim çocuklarım ve öğrencilerim. Başka da bir şeyim yok. Çulsuzum yani…”  

Birçok vatandaş gibi ben de merak ediyorum.

CHP şu ana kadar birçok kentteki büyükşehir belediye başkan adayını açıkladı. Neden hâlâ Yılmaz Büyükerşen’i aday ilân etmedi?