Başkan Putin'in sözcüsü Dmitriy Peskov, geçtiğimiz günlerde Rusya'nın Ukrayna'ya karşı bir savaş yürüttüğünü açıkladı. Rus yetkililerin 2 yılı aşkın süredir defalarca tekrarladığı "askeri operasyon" örtmecesinden vazgeçtiği anlaşılmakta. Bir hafta önce Rus Ortodoks Kilisesi de "savaş" kelimesini çok daha ilginç bir ifadeyle kullandı. 27 Mart'ta Rus Ortodoks Kilisesi (ROK), Başkan Vladimir Putin'in Ukrayna'ya yönelik geniş çaplı işgalini "kutsal savaş" olarak değerlendiren "Rus Dünyasının Bugünü ve Geleceği" başlıklı bir belgeyi onayladı. Belgede Rus yetkililere yönelik analiz ve tavsiyelerle birlikte 8 önemli unsur - özel askeri operasyon, Ruskii Mir (Rus Dünyası), dış politika, aile ve demografik politika, göç politikası, okullaşma ve eğitim, kentsel gelişim, ekonomik kalkınma yer alıyor.
Rus kilisesine göre, Ukrayna'da devam eden “kutsal savaş”, “kutsal Rusya'nın manevi alanını koruyor. Dünyayı küreselleşmenin saldırısından ve satanizme saplanan Batı’nın zaferinden koruyor”. Kilisenin açıklaması ise, yıllardır Batı'nın, Hıristiyanlık değerleriyle ve Hıristiyanlığın benimsenmesiyle hiçbir bağlantısı olmayan Hıristiyanlık karşıtı bir olguyu temsil ettiğini belirten Rus aşırı milliyetçi ideolog Aleksandr Dughin'in fikrini hatırlatıyor. Ortodoks muhafazakarlığın çetin bir savunucusu olan Dughin, "Dördüncü Siyasi Teori" adlı çalışmasında şunu da belirtmiştir: “Rusya, dininin, tarihi misyonunun, spesifik ve özgün kültürünün belirlediği kendi iç mantığına göre gelişip yaşayabilir".
Aynı zamanda Rus kilisesi tarafından kabul edilen belgede, Ukrayna topraklarının tamamının Rusya'nın münhasır etki alanına girmesi gerektiği öngörülüyor. Bu elbette sadece manevi-dini kısımla sınırlı değil, aynı zamanda askeri ve siyasi yönü de dikkate alıyor. "Dış politika" başlığında Rusya'nın çok kutuplu dünyanın ana merkezlerinden biri olmasının ancak Sovyet sonrası alanın tamamına hakim olmasıyla mümkün olacağından bahsediliyor. Rus Kilisesi, Rusya'nın "dünyadaki evrensel hegemonyayı" yok etmeyi ancak Russkiy Mir aracılığıyla başarabileceğini söylüyor. Belgede Rus halkının Üçlüsünden, Ruslar, Küçük Ruslar (Ukraynalılar) ve Belaruslulardan oluşan üçlünün oluşturduğu insanlardan bahsediliyor. Patrik Kiril liderliğindeki ROK, bu açıklamasıyla Belarusluların, Ukraynalıların ve Rusların farklı halklar olarak varlığını inkar ediyor. Ukrayna'da savaşın başlangıcında Patrik Kirill, Ukrayna ve Belarus'un "Rus topraklarının" bir parçası olduğunu söylemiş ve Rus saldırganlığına karşı kendilerini savunan Ukraynalıları "hain güçler" olarak nitelendirmiştir. Savaşı “Hıristiyanlığın geleceği için bir savaş” olarak tasvir etmiştir.
Belgede bir başka paragrafta ROK, Rusya'nın şu anda karşı karşıya olduğu en ciddi sorunlardan birine değiniyor: demografik kriz. Negatif demografik endeks birkaç yıldır zaten korunuyor ve komşu devletle savaş koşullarında Rusya'nın demografik krizi yeni bir aşamaya giriyor gibi görünüyor. Geçen yıl kürtajın yasaklanması önerisini gündeme getiren kilise, bu yıl yetkililere 3, 4 çocuğu olan Rusların kredi ödemekten muaf tutulması önerisinde bulunuyor. Rus devletinin önümüzdeki 100 yılda nüfusu 600 milyona çıkarmayı hedeflemesi gerektiğini belirtiyor.
Belgenin tartışmalı noktalarından biri, Slavların Ruslar içinde kalması gerektiği, başka değerlere, geleneklere veya farklı bir dile sahip yabancı insanları artık kabul etmemesi gerektiği gerçeğine değiniyor. Ancak görünen o ki Patrik Kiril Rusya'da Müslümanların yaşadığı, farklı değer ve geleneklere sahip Tataristan, Dağıstan, Çeçenya cumhuriyetleri bulunduğunu unutmuş gibi.
Rus Ortodoks Kilisesi ile bağlarını koparan Ukrayna Ortodoks Kilisesi ise olaya farklı bakıyor: "İncil açısından bakıldığında, askeri eylemlerin 'kutsal' olarak gerekçelendirilemeyeceği gibi, kendilerine din adamı diyen kişilerin de bu tür iddialarda bulunamayacağını" belirtmekte.
Ortodoksluk ve tüm Rus Ortodoks Kilisesi, Rus ulusunun kültürel olarak kendini tanımlama ve kendini oluşturma sürecinde büyük bir rol oynamaktadır. Vladimir Putin Rusya başkanlığına geldiğinde, ROK'un yardımıyla nüfuzunu, hem Rusya içinde hem de dışında genişletebileceğini anladı. Böylece ROK, Kremlin'in çok önemli bir müttefiki haline geldi. Muhafazakar gündemin desteklenmesi, LGBT organizasyonlarının yasaklanması, geleneksel ahlaki, toplumsal değerlerin ve geleneksel aile imajının desteklenmesi, ROK ve Kremlin'i iki ayrılmaz müttefik haline getirdi. Şimdi çoğu Rus, dini yönünün yanısıra, Ortodoksluğu, onları diğer halklardan farklı kılan kültürel ve ulusal bir unsur olarak görüyor.
Ruslar için Anavatanı savunmak kutsal bir görevdir. Bu Sovyet Anayasasında bile vardı. Bugünkü Rusya milli marşında ise şu sözler yer alıyor: "Rusya bizim kutsal devletimizdir, Anavatanımız Tanrı tarafından savunulmaktadır". Rusya'da "kutsal" kavramı olmadan vatanseverlik imkansızdır. "Kutsal savaş" tabiri ne Ruslar için ne de tüm dünya için yeni değil.
Şu ana kadar Rus tarihinde iki savaş kutsal olarak adlandırıldı: 1812 Rus-Fransız Savaşı ve Nazi Almanya'sına karşı İkinci Dünya Savaşı. Bu nedenle Ukrayna'daki savaş Rus tarih kaynaklarında üçüncü "kutsal savaş" olarak yer almaktadır.
Çok Okunanlar
Gelinim Mutfakta kim elendi? 10 bileziği kim aldı? 22 Kasım 2024 puan durumu
22 Kasım 2024 burç yorumları
Fenerbahçe En-Nesyri için Al-Nassr'den gelen rekor bonservisi reddetti
Netenyahu'yu tutuklayacak ülkeler belli oldu!
BEDAŞ 22 Kasım'da İstanbul'da elektrik kesintisi yaşanacak mahalleleri açıkladı
Lüks araba markası Jaguar logosunu neden değiştirdi? Yeni logosu ne oldu?
Bakan Yusuf Tekin'den Teğmen Ebru Eroğlu ve diğer teğmenleri kurtaracak karar!
21 Kasım 2024 reyting sonuçları: Perşembe günü hangi yapım birinci oldu?
Mauro Icardi’nin Greeicy ile kulis paylaşımı Nara’yı çileden çıkardı
İsmi Fenerbahçe ile anılıyordu: Al Nassr'da flaş Talisca gelişmesi