Bir kimsenin kendi ülkesinden başka bir ülkede yaşamı, zorluklarla ve çoğu zaman cevabını bulmaya çalıştığı birçok varoluşsal soruyla eş anlamlıdır. (Tamam, belki herkes çok soru sormaz, bu bende mesleki bir "arıza" olabilir). Kendi ülkenizden başka bir ülkede yaşarken, ister istemez bazı şeyler size farklı gelir ve orijinalliğiyle, benzersizliğiyle, hatta tuhaflığıyla dikkatinizi çeker. Türkiye'de pek çok şey bana ilginç ve sıradışı geliyor. Bunların en başında ilk geldiğim günden beri dikkatimi çeken, arabaların arka camlarına yazılan yazılardı.
Bu yazılarda çok sayıda mesaj var. Bazıları oldukça uzun. Bazen bazı isimleri sadece arka camda veya ön camda görebiliyorsunuz. İlk başta en büyük sorunum onları anlayamamaktı, ama zamanla anlamaya başladım. Ama yine de kendime şunu sordum: Neden bu kadar çok arabada yazı var? Türkçeyi anlamaya başladıktan sonra bu yazıların anlamını kavramaya başladım ve o zaman Türkiye'de felsefenin "4 teker’’ üzerinde yürüdüğünü anladım. Osmanlı İmparatorluğu ve sonra Türkiye Cumhuriyeti, eserleri dünyada siyasi ve kültürel akımları etkileyecek derecede ünlü filozoflar yetiştirmemiş olsa bile, bence sıradan insanlar onların yerini alabiliyorlar.
Araştırınca Türklerin arabalarıyla ilgili bu kısa metinlerinin bilimsel araştırmalara konu olduğunu öğrendim. Türk milletinin bir ifade aracını temsil eden ve bu milletin önemli tanımlayıcı kültürel yönlerini içeren bu eserler, çeşitli kaynaklarda taşıt folkloru veya taşıt edebiyatı olarak adlandırılmaktadır. Zamanla araba yazıları kitaplara, makalelere, hatta filmlere konu oldular. Bazı medeniyetler veya halklar kendilerini yazılı olarak mağara duvarlarında, daha sonra evlerin duvarlarında, resmi binaların duvarlarında, ağaçlarda veya eski kapılarda ifade etme ihtiyacı duymuşlarsa, Türkler de her gün kullandıkları arabalarla kendilerini ifade etmeyi uygun görmüşler.
1960'lı yıllardaki son derece hızlı kentleşme süreci, birçok Türk vatandaşının köyden kente göç etmesine ve aynı hızla yaşam biçimini değiştirmek zorunda kalmasına neden olmuş. Ancak hepimizin bildiği gibi bu tür değişiklikler çok çabuk olmuyor. Bu nedenle şehirlerin ritmine ve çevredeki yeni değişimlere ayak uydurmak isteyen Türkler, arabaların üzerine yazılan mesajlarla şaşkınlıklarını dile getirirken aynı zamanda kendilerini kişiselleştirme ihtiyacı duymaktalar. Kentsel yaşam tarzı ve herhangi bir şehrin dayattığı zorluklar, bireylerin köylülük nedeniyle dışlanmasına veya ötekileştirilmesine yol açabilmekte.
Bu insanlar, gerçek şehir sakinlerine yanıt verebilmek için kendi arabalarının mükemmel bir ifade aracı olabileceğini anladılar. Daha çok kamyon şoförleri tarafından verilen mesajların çoğu, sloganlar ve aforizmalardan oluşmaktadır. Türk taşıt folkloru, mesajların konusuna göre çeşitli kategorilere ayrılabilir. Otomobillerin üzerine yazılan mesajlar aracılığıyla topluma doğrudan söyleyemedikleri mesajlar gönderiliyor. En popüler mesajlar arasında dine atıfta bulunanlar yer alıyor: “Bismillahirrahmanirrahim”, “Maşallah”, “Allah Korusun”. Ayrıca son derece ilginç bulduğum şey, Türklerin eşlerinin veya çocuklarının isimlerini arabalarının arka camına yazarak "ölümsüzleştirmeyi" tercih etmeleri. En sık karşılaşılan isimlerden biri de modern Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'tür. İmzası, “Ne mutlu Türküm diyene”, “Atam izindeyiz” v.s. Film isimleri, en popüler filmlerden replikler: “Ayrılsak da beraberiz”, “Rüzgar gibi geçti”, “Görevimiz Tehlike”, “Aşk Gemisi”; çoğunlukla arabesk şarkı sözleri, “Ben sensiz yaşayamam”, “Arkadaşımın aşkı”, “Zor dostum zor”, “Neden saçların beyazlamış arkadaş?”, “Tanrım beni baştan yarat”, “Huzurum kalmadı fani dünyada!”, “Rüyalar gerçek olsa” v.s.
Ancak aşk mesajları bana son derece ilginç geliyor: “Ceylan gözlüm”, ”Güzellik geçici ise senden niye geçmemiş?”, “Öyle bakarsın işte!”, “Güzelliğinin zekâtını vereceksen bana ver, ben fakirim”, “Gönlünde yer yoksa ayakta da giderim”, “İstesen de unutamazsın”, “Aşk bir otobüstür, binmesini bilmeli; son durağa gelmeden inmesini bilmeli”.
Türkleri daha iyi anlamamı sağlayan mesajlar arasında arabaların arkasında dikkatimi çeken uyarı, hatta tehdit mesajları da vardı: "Önce ağzını, sonra direksiyonu topla”, "Sollama beni, sağ kalamazsın”, "Dikkat! İnsanın yedek parçası yok!”, "Ya medeni ol, ya tedavi ol”, "Hatalıysam, sıkıysa AHİM’e başvur”, "Alkollü araç kullanma, benzinli araç kullan”, "Hatalıysam ara, muhabbet ederiz”. Bu tür mesajları okuduğumda çoğu zaman gülümsedim ama çoğu zaman da beni çok düşündürdü. Evlenmek üzere olan gençlerin, evlendiklerini herkese duyurmaktan çekinmediği düğün arabalarındaki mesajları da görmekteyiz. Son zamanlarda gelin arabasının üzerinde bir kaç kez rastladığım mesaj ise "Geçmiş olsun!" idi.
Bu mesajların tematik yönünün oldukça farklı olmasının yanı sıra, bazıları politikacılara, adaletsizliklere, karşılıksız bir aşka veya ülkenin genel durumuna karşı halkın bir protesto eylemi olarak görebiliriz. Küresel iklim değişiklikleriyle birlikte Türkler, çevreyi koruma konusunda gerçek bir manifesto olan ekolojik tonlu mesajları giderek daha fazla kullanmaya başladılar.
Türk milletinin psiko-sosyal, kimlik, kültürel veya ideolojik tablosu trafikte çok iyi gözlemlenebilmektedir. Türklerin olumlu ya da olumsuz duygularını ifade etme, protesto etme ya da topluma mesaj verme konusunda gösterdikleri yaratıcılık takdire değerdir.
Türkler söyleyemedikleri, protesto edemedikleri bazı şeyleri de, arabalarının üzerindeki ‘’derin’’ ve ‘’anlamlı’' yazılarla herkese farkettirmek istemektedirler.
Çok Okunanlar
Gelinim Mutfakta kim elendi? 10 bileziği kim aldı? 22 Kasım 2024 puan durumu
22 Kasım 2024 burç yorumları
Fenerbahçe En-Nesyri için Al-Nassr'den gelen rekor bonservisi reddetti
Netenyahu'yu tutuklayacak ülkeler belli oldu!
BEDAŞ 22 Kasım'da İstanbul'da elektrik kesintisi yaşanacak mahalleleri açıkladı
Lüks araba markası Jaguar logosunu neden değiştirdi? Yeni logosu ne oldu?
Bakan Yusuf Tekin'den Teğmen Ebru Eroğlu ve diğer teğmenleri kurtaracak karar!
21 Kasım 2024 reyting sonuçları: Perşembe günü hangi yapım birinci oldu?
Mauro Icardi’nin Greeicy ile kulis paylaşımı Nara’yı çileden çıkardı
İsmi Fenerbahçe ile anılıyordu: Al Nassr'da flaş Talisca gelişmesi