Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
37,5658
Dolar
Arrow
33,9499
İngiliz Sterlini
Arrow
44,6408
Altın
Arrow
2814,0000
BIST
Arrow
9.577

Manevi bağımsızlık savaşı

Bu hafta Ukrayna parlamentosu, Rusya'ya bağlı kuruluşların dini faaliyetlerini yasaklayan bir yasayı onayladı. 265 Ukraynalı milletvekilinin oy kullandığı yasa tasarısı, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy tarafından imzalanacak. Yasa, Moskova Patrikhanesi'ne bağlı Ukrayna Ortodoks Kilisesi'nin yasaklanması için yasal zemin sağlayacak.

Moskova destekli Ukrayna Ortodoks Kilisesi, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalini kutsayan Rus Patriği Kirill ile 2022'de bağlarını kopardığını iddia etse de, kilisenin rahipleri ve mali destekçileri Ukrayna'da bir çok kez Rus ordusuna yardım ederken yakalandı. Ukraynalı liderler, Moskova destekli Ukrayna Ortodoks Kilisesi'ni, Rusya yanlısı propaganda yayarak ve casusları barındırarak Rusya'nın Ukrayna'ya karşı 30 ay süren savaşına katkıda bulunmakla suçladı.

Ukrayna'ya 2019 yılında Fener Rum Patriği tarafından Ortodoks Kilisesine otosefali (özerklik) verildi. Bu şekilde Ukrayna Otosefal Ortodoks Kilisesi'nin (batı yanlısı) kurulmasına yol açtı. Büyük çaplı işgalden bu yana 600'den fazla kilise Moskova Patrikhanesi'nden Ukrayna Otosefal Ortodoks Kilisesi'ne devredildi. 8.000'den fazlası hala Rus Ortodoks Kilisesi'nin kontrolü altında. Ortodoks inancı belki de bu iki ülkeyi ve halkı birbirine bu kadar yakınlaştıran son şeydi. Ancak bu tartışmalı yasanın yürürlüğe girmesinden sonra rahiplerin kilise veya manastırlardaki faaliyetlerine yönelik ayrıntılı kontroller yoğunlaşacak.

Ukrayna'da Rusya'nın inanç zinciri üzerindeki nüfuzunu yasaklayacak radikal önlemler alınırken, Rusya'nın Moldova gibi siyasi ve dini nüfuzunu kaybetmek istemediği bir başka ülkede oldukça ilginç şeyler oluyor. Moldova basını, Ağustos ayında Moldova Metropolitliği’ne bağlı  birkaç rahip grubunun Moskova'ya daha fazla ziyaret yaptığını ve yapacaklarını yazdı. Basın bu ziyaretlerin Rusya’da sığınan kaçak Moldovalı siyasetçi Ilan Şor'un sponsorluğunda gerçekleştiğini iddia ediyor. 20 Ekim'de Moldova'da  bir referandum düzenlenecek. Moldovalılara ülkelerinin Avrupa Birliği'ne üye olmasını isteyip istemedikleri sorulacak. Moskova'ya giden Moldovalı rahipler, çalıştıkları bölgelerdeki Moldovalıları AB'ye katılmaya „karşı oy” kullanmaya ikna etmek için onlarla nasıl konuşacakları konusunda eğitileceklermiş.

Moldova'da Rus Patrikhanesi'ne bağlı Moldova Metropolitliği'nin yasaklanması bu ara konuşulmuyor. Çünkü Moldova nüfusunun yaklaşık %96,8'i kendisini Ortodoks olarak tanımlıyor ve geleneksel olarak Rus Patrikhanesine bağlı hissediyorlar. Ortodoks olanların çoğunluğu (yaklaşık 1200 cemaati) bulunan Moldova Ortodoks Kilisesi Rus Ortodoks Kilisesi'ne bağlıdır. Rumen Ortodoks Kilisesi'ne bağlı Besarabya Metropolitliği (Moldova'nın ikinci Metropolitliği) yaklaşık 130 cemaati bulunmaktadır.

Moskova'ya bağlı Ukrayna Ortodoks Kilisesi'nin dini faaliyetlerinin yasaklanması ve aynı zamanda Moskova Patrikhanesi'nin "kutsal" olarak nitelendirdiği Ukrayna'daki savaşa yönelik tutumu, birçok Moldovalı siyasetçinin de bu yasaklar hakkında konuşulmasına yorumlar yapılmasına neden oldu.

Savaştan dolayı, birçok rahip Rus Ortodoks Kilisesi'ne bağlı olan Moldova Ortodoks Kilisesini bırakmaş ve Rumen Ortodoks Kilisesi'ne bağlı Besarabya Metropolitliği'nde faaliyetlerine devam etmiştir.

Ortodoksluk ve tüm Rus Ortodoks Kilisesi, Rus ulusunun kültürel olarak kendini tanımlama ve kendini oluşturma sürecinde büyük bir rol oynamaktadır. Vladimir Putin Rusya başkanlığına döndüğünde, nüfuzunu kilisenin yardımıyla hem Rusya içinde hem de dışında genişletebileceğini anladı. Böylece Rus Ortodoks kilisesi, Kremlin'in çok önemli bir müttefiki haline geldi. Çoğu Rus, dini yönün yanı sıra Ortodoksluğu, onları diğer halklardan farklı kılan kültürel ve ulusal bir unsur olarak görüyor.

Bugünkü yazının sonucunu yazmak isterken çocukluğumdan bazı anlar aklıma geldi. Küçükken pazar günleri dedemle birlikte O’nun daveti üzerine kilise ayinlerine giderdik. Doğal olarak o yaşta kiliseye gitmek isteyip istemediğimi bilmiyordum. Bilmeyenler için, Ortodoks Hıristiyanların saatlerce ayakta durduğu Pazar ayininin uzun sürdüğü ve küçük köylerde ayin sonunda rahibin konuşmasından önce kimsenin ayrılmaya cesaret edemediğini belirtmek istiyorum. Bu büyük bir ayıptı. Rahiplerden, köylülerin kime oy vermelerinin, kimi desteklemelerinin iyi olacağını söyleyen cümlelerini defalarca duyduğumu hatırlıyorum. O zamanlar küçükken kilisede neden bu tür konuşmaları dinlemem gerektiğini anlamıyordum ama artık büyüdüğüm için bu gizemi anladım! 

Siyaset ve din her zaman her yerde kullanılabilmektedir. Yaşı, ülkesi veya dini ne olursa olsun, insanlar bizden "daha büyük" olanların bize anlattığı hikayelere sürekli olarak ihtiyaç duyuyorlar.