Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.550

Seçim yasakları üzerine

Yüksek Seçim Kurulu’nun yerleşmiş uygulamalarına göre seçim işlemlerinin ve seçim sürecinin işlemeye başladığı tarih aynı zamanda seçimin başlangıç tarihi olarak kabul edilmekte, seçim sürecinin başlaması ile oy verme gününe kadar bütün ilgililerce uyulması gereken seçim yasaklarının belirlenmesi gerekmektedir.

2024 yılı yerel yönetimler seçiminin başlangıç tarihi 1 Ocak 2024 olarak belirlenmiş ve bu tarih itibariyle Yüksek Seçim Kurulu’nca seçim yasakları yürürlüğe konmuş bulunmaktadır.

Seçim zamanında; genel yollar üzerinde, mabetlerde, kamu hizmeti görülen bina ve tesislerde ve ilçe seçim kurullarınca gösterileceklerden başka meydanlarda toplu olarak propaganda yapılması yasaktır.

Ancak camilerde, okullarda ve kamu hizmeti görülen bina ve tesislerde seçim propagandası yapıldığı, hatta camilerin seçim bürosu gibi kullanıldığı basına yansıyan haberlerde sıkça görülmektedir.

2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’na göre laiklik ilkesine, dini ve dince kutsal sayılan şeyleri istismar etme ve dini gösteri yasağına uymayan siyasi partiler adeta bu yöndeki uygulamayı teşvik etmektedirler. 

Yine vatandaşların, elektronik posta adreslerine gönderilecek mesajlarla, taşınabilir veya sabit telefonlarına sesli, görüntülü ve yazılı mesaj göndermek suretiyle propaganda yapılmasının yasak olmasına rağmen bu yasağa uyulmadığı, siyasi partilerin veya adayların herhangi bir hediye ve eşantiyon dağıtmaları, dağıttırmaları veya bunların üçüncü şahıs ya da kurum ve kuruluşlar aracılığı ile dağıtılması yasağına aykırı olarak gıda maddeleri başta olmak üzere çeşitli hediyeler dağıttıkları her gün görülen olağan olaylardır.

Uyulmayan bir yasak da kamu kurum ve kuruluşlarına siyasi ilan ve reklam içeren afiş, poster, pankart, parti bayrağı gibi malzemelerin asılmasıdır. Devlet, kamu bütçeli idareler, il özel idareleri, belediyelerle bunlara bağlı daire ve müesseseler, iktisadi devlet teşekkülleri ve bunların kurdukları müesseseler ve ortaklıklar ile diğer kamu tüzel kişilikleri, kamuya yararlı dernekler ve Bankalar Kanunu’na tabi teşekküllerin memur ve hizmetlilerinin seçim çalışmaları ve propagandasına katılmalarının yasak olmasına rağmen bu kişilerin seçim toplantılarına katılmaya zorlandıkları hatta devlete ait araçlarla bu toplantılara götürüldükleri Türkiye'nin değişmez bir gerçeğidir. 

Seçim propagandasının başlangıç tarihinden oy verme gününü takip eden güne kadar olan süre içinde bakanlarla milletvekillerinin, yurt içinde yapacakları seçim propagandası ile ilgili gezilerde makam otomobilleri ve resmi hizmete tahsis edilen vasıtaları kullanamayacaklarının, bu maksatla yapacakları gezilerde protokol icabı olan karşılama ve uğurlamalar ile tören yapılmayacağının, ziyafet verilmeyeceğinin açılış ve temel atma törenlerinin yapılmayacağının 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri Ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’da hükme bağlanmasına rağmen bu kurallara da uyumadığı sıklıkla görülen bir durumdur.

Anayasa gereği tarafsız olması gereken cumhurbaşkanı ile ilgili kısıtlamalara doğal olarak seçim yasalarında verilmemesi cumhurbaşkanının seçim yasaklarından muaf olduğu şeklinde yorumlanarak cumhurbaşkanı tarafından hiçbir seçim yasağına uyulmamaktadır.

Seçim yasalarında seçim döneminde yapılacak yayınların tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerine uygun olmasının öngörülmesine rağmen başta TRT olmak üzere yayın kuruluşlarının hiçbiri tarafından bu gerekler dikkate alınmamaktadır.

Oysa Yüksek Seçim Kurulu’nun pek çok kararında; Radyo ve Televizyon kuruluşlarının tek yönlü taraf tutan yayınlar yapamayacakları, bu kuruluşların yayınlarında demokratik kurallar çerçevesinde, kamunun siyasal beklentilerine cevap verecek şekilde siyasi partiler arasında fırsat eşitliğini sağlamak zorunda oldukları, yayınlarında adalet ve tarafsızlığa, yasalara uygun davranmakla yükümlü olan anılan kuruluşların ırk, cinsiyet, sosyal sınıf ve dini inançları esas alarak yayın yapamayacakları belirtilmiştir.

Anayasaya bile uyulmadığı günümüzde Radyo ve Televizyon kuruluşlarının seçim yasaları ve bu yasalar uyarınca Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenen yasaklara uygun davranmalarını ummak gerçek üstü bir beklentidir.