Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
37,5658
Dolar
Arrow
33,9499
İngiliz Sterlini
Arrow
44,6408
Altın
Arrow
2814,0000
BIST
Arrow
9.685

Atatürk Atıcılık ve Yusuf Dikeç...

Şam’da, sürgündeydi.

Sürgünde olmasına rağmen kısa sürede kendisini astlarına ve üstlerine kabul ettirdi.

Kim mi?

Yüzbaşı Mustafa Kemal’den bahsediyoruz tabii ki.

1907 yılına yaklaşıyordu zaman.

Abdülhamid, Orduda atış eğitimi yapılmasına izin vermişti.

Şaşırmayın. O vakte kadar Abdülhamit ordularda atış eğitimi yaptırmıyordu. Boş tüfeklerle vakit geçiriyorlardı askerler. Abdülhamit İmparatorluğun her kışlasına Atış talimi için emir gönderince bu emri uygulamak için atış talimnamesi aranmaya  başlandı. O tarihte bütün dünyada Almanya’da, İngiltere’de Fransa’da atış eğitimleri için birçok talimname yazılmıştı ama Türklerin kendi talimnamesi yoktu. 

Suriye, Şam 5’nci Ordu da büyük bir orduydu.

Şam 5.Ordu Kurmay Dairesinin Eğitim şubesinde bu konu görüşüldü. Ordunun Eğitim Şubesi Başkanı Albay Şeref Bey’di. Bu şubede Selim Bey isminde bir subay ile Binbaşı Esat Bey ve Kurmay Yüzbaşı Müfit (Özdeş) de vardı.

Albay Şeref Bey Abdülhamit’in bu emrini yerine getirmek için bir tüzükle(talimname) yazılmasına karar verdi. Ancak bu talimnameyi kim hazırlayacaktı? O toplantıda karar alındı ve talimnamenin hazırlanması için Kurmay Yüzbaşı Mustafa Kemal’e görev verildi.

Mustafa Kemal hemen, Şam Zahiriye kütüphanesine gitti. Orada birçok Türk eserleri vardı. Kütüphaneyi araştırdı, günlerce aradı, taradı ve sonunda aradığını buldu. Türkler atış talimnamesini herkesten önce yazmış ve dünyaya hediye etmişti. Mustafa Kemal bunu arıyordu. Ve bulduğunda sanki aradığı hazineye kavuşmuş gibi sevindi.

Bulduğu bilgiler ve belgeler yazılış tarihi itibariyle yüzlerce sene öncesine götürebilecek Türk eserleri idi. Avrupalılar bile kendi talimnamelerini hazırlarken bunlardan çok faydalanmışlar ve bu kitapları esas almışlardı. Mustafa Kemal bulduğu bu bilgiler ışığında açıklamalı bir şekilde bir atış talimnamesi hazırladı. İlk Türk devletlerinin bulduğu ve yaptığı tahtadan basit atış malzemelerini yaptı. Talimnameyi hazırlarken Batılı kaynakların hiçbirine başvurmadı ve bütün ilhamını Şam kütüphanelerinde bulduğu eski Türk eserlerinden aldı. Bu talimname bir program haline uygulamaya konuldu ve sadece 5. Ordu değil, Osmanlı Devletinin bütün kıtaları yararlandı.

Atatürk o gün Türk askerine unuttuğu/unutturulduğu Atış yeteneğini hatırlattı.

Atış yeteneğinin Türklerde daha yüksek olduğunu gösterdi.

Aradan yüz yıldan fazla bir zaman geçti, yine bir asker, bir Jandarma Astsubayı çıktı ve Olimpiyatlarda aldığı madalya ve sergilediği atış tekniği ile bütün dünyayı kendisine hayran bıraktı. Atış yeteneğinin Türklere has bir yetenek olduğunu hatırlattı. Adeta tüm dünyaya ilan etti. 

Ayrıca bir konuşmasında da Atatürk’e atıf yaptı.

Türk Milleti olarak Atatürk’ü ve Atış tekniğini unutuyor ve unutturuluyor iken.

Atatürk 8 kitap/kitapçık yazmıştır. 

Pek bilinmez ama 9’ncusunu ve ilkini de, Şam’da, sürgünde yazmıştır.

O da; Atış talimnamesidir.