Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
37,8412
Dolar
Arrow
33,9580
İngiliz Sterlini
Arrow
44,8874
Altın
Arrow
2747,0000
BIST
Arrow
9.771

Bozkurt kitabının iç yüzü...

Hatırlayalım;

İngiliz vatandaşı H.C.Amstrong 1932 yılında Atatürk ile ilgili bir kitap yazmıştı. Ve bu kitap dünyada oldukça yankı uyandırmıştı. Çünkü 20’nci yüzyıla damga vurmuş, Dünya devi İngiltere’yi dize getirmiş, İtalya ve Fransa’yı alt etmiş bir liderin, yani Mustafa Kemal Atatürk’ün hakkında biyografik bilgiler içeriyordu bu kitap.

Adına da “BOZKURT” denmişti.

Ve Türklerin köksel ve mitolojik tarihsel duygularını okşuyordu.

Ancak eksik ve yanlış bilgiler içeriyordu bu kitap aynı zamanda. Hatta Atatürk’ü yanlış tanıtıyor, Çeşitli iftiralarla aleyhinde olumsuz bir algı yaratmaya çalışıyordu.

Sonuçta;

Kısmen amacına ulaşmış olan bu olumsuz algı çalışması bugün bile bazı Türk Milliyetçisi geçinen kesimler tarafından tutulmuş ve övünç kaynağı haline getirilmişti.

Peki ne kitabıydı bu ve içerisinde nasıl bilgiler barındırıyordu?

Öncelikle söyleyelim kitabın yazarı Amstrong bir casustu ve İstanbul’un işgali esnasında İntelligence Servisine bağlı olarak Türk Kurtuluş Savaşı aleyhinde faaliyetler yürütüyordu. İstanbul’da Milli Mücadeleye silah ve insan açısından destek veren MM dahil tüm Türk örgütlerini ortaya çıkarmak ve Anadolu’ya kaçan kişileri yakalamakla görevliydi.

Dolayısıyla onun Türklerle ilgili yazdığı kitaba şüpheyle bakmak zaten yeterli bir sebepti. Bir tarihten öte, bir psikolojik harp kitabıydı bu. Kaldı ki “BOZKURT” kitabı için The Observer “Bu kitap gerçek bir hikayeden çok, bir sinema senaryosunu andırıyor” diyordu.

Sunday Referee; “Sinemadan taklit edilmiş bir hikaye gibi” diye bahsetmekteydi. 

Çünkü Amstrong Bozkurt kitabında Atatürk’ün zaferini ve dehasını kabul etmekle birlikte, Türk toplumunu ve onun devrimlerini Atatürk’ün özel yaşamı ile birlikte aşağılamaya çalışmaktaydı.

Örneğin;

Mustafa Kemal’in şarklı bir diktatör olduğunu ve Türk halkının da geri ve ilkel bir halk olduğunu öne sürüyordu. 

Mustafa Kemal’in yanlış bir zamanda dünyaya geldiğini, o yüzden ucuz siyaset ve küçük tuzaklar peşinde olduğunu söyledi..

“Türk toplumunu birkaç emirle ve yasayla geliştirmek ve kalkındırmak bir hayaldir” diyordu örneğin.

“Türk halkına Devrim Yasalarının hemen yerleştirilemeyeceğini, toplumun gelişmesinin, yüzlerce yıllık manevi birikiminden süzülerek gelmesi gerektiğini” söylüyordu.

Bu fikri maalesef bu günün bazı muhafazakar okumuşları da savundu. Aynı dili kullandılar. Sebebi hikmeti; Türk toplumunun gelişmesi Emperyalistlerin işlerine gelmesiydi.

Kitapta ayrıca Mustafa Kemal diktatör, karşıtları olan Refet Bele, Hüseyin Rauf gibi arkadaşları da demokrat olarak gösteriliyordu. Oysa bu kesinlikle doğru değildi. 

Amstrong isimli casus kadınlara da el attı tabii ki.

Mustafa Kemal’in Kadınların kullanılıp, onlarla eğlenilip, işi bitince de bir  kenara atılması gerektiğini” düşündüğünü söylüyordu kitabında. Oysa bu çok büyük bir iftira ve yalandı. Türk kadını Mustafa Kemal Atatürk sayesinde hayat bulmuştu çünkü.

Mustafa Kemal’e atılan bu iftiralar tamamen bir psikolojik savaşın ürünü olduğu ayan beyan belliydi.

1932 yılında “Bozkurt” kitabı basılınca kitabın yurda girmesi yasaklandı. Konuyu Atatürk duydu ve etrafındakilere sordu;

-Ne yaptınız bu kitabı?

-Yurda girmesini yasakladık.

-Niçin?

-Hakkınızdaki iftiralar dolayısı ile

-İçki filan mı?

-Evet Efendim.

-Az bile yazmış. Bırakın kitabı yurda girsin. Millet de okusun diye cevap verdi.

Şimdi sorarım size.

20’nci yüzyıl gibi diktatörlerin ve kralların olduğu bir devirde, hakkında iftira atılan bir kitabı hangi lider yurda sokar?

Sadece bu örnek bile Atatürk’ün ne kadar demokrat, ne kadar devrimci ve cesur ve ne kadar hoşgörülü bir lider olduğunu göstermektedir.

Bugün, şimdi, uzay çağında yaşadığımız bir dünyada bir liderin hakkında yazılan bir iftira kitabını yurda sokun da görelim.

Bozkurt kitabı sadece Atatürk’ü hedef almaz. Türk halkını da hedef alır. Türk halkı için “İlkel geri bir kavim” der. 

Ama şimdilerde bu kitap sanki bir övünç bir gurur vesilesi ile anılmaktadır.

Türk düşmanıdır yazarı. Atatürk düşmanıdır. İçeriğinde de iftiralar vardır.

Dolayısıyla bu kitabı ciddiye alınmaz. Alınamaz.  

Atatürk’e Bozkurt yakıştırması yapıldı diye övünç kaynağı olarak kullanılamaz.

Tarihçilerin de ciddiye almamaları gerekir. Zaten Sunday Times “Bu kitap tarihçiler için kaynak olarak kullanılamaz” der.

Bilgisiz, cahilce yaklaşımlara alet olmamak gerekir. Zaten Atatürk Bozkurt armasını Devlet Arması olarak kabul etmemiş, Amsrong casusunun yazdığı bu kitabı da benimsememiştir.

Yurda sokulmasına izin vermesi onun hoşgörüsünden, büyüklüğünden kaynakladır,

Yoksa aleyhinde kitap yazılmış iftiralar atılmış çok da umurunda değildir.

O bildiği yolda ilerlemiş, aklı, bilimi ve insan zekasını benimsemiştir.