Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.471

Çanakkale Savaşında Yalnızçam’ın öyküsü..

Lonly Pine

Çanakkale Kara Savaşı başlamıştı.

İngilizler 25 Nisan 1915 sabahı Arıburnu’na çıkarma yaptılar. Ancak Yarbay Mustafa Kemal ve emrinde bulunan 19. Tümen askerlerinin direnişi ile karşılaştılar. Fakat sahilde tutunmayı başarmışlardı. Ardından bir kısım İngiliz birliği Kanlısırt’a yöneldi. Kanlısırt’a güç şartlarda vardıklarında düzlükte, makilerin ortasında tek bir çam ağacı çıktı karşılarına. O yüzden bu mevkiiye ‘Lone Pine’ adını verdiler.

Lone Pine; ‘Yalnıçam’ demekti

Yalnızçam, Türklerin Kanlısırt’daki mevziilerinin tam orta yerindeydi. Burası 16’ncı Tümen Komutanı Albay Rüştü Bey’in emrindeydi. İngilizler bu noktada da durdurulmuştu. Bu yüzden Türk mevzilerine taciz ateşi yapmaktaydılar. Nişan alırken de bu çam ağacından tarif alıyor ve daha isabetli atışlar yapıyorlardı.

Gladyatör dövüşü...

Savaş, karşılıklı çarpışmalar şeklinde geçti.

Türkler, Kanlısırt’ta sağlam ve korunaklı mevziiler yapmışlardı. Ancak Ağustos ayına gelindiğinde İngilizler de artık sonuç almak istiyorlardı. Genel bir saldırı planı hazırladılar. 6 Ağustos 1915 günü önce Kanlısırt’da bulunan Yalnızçam bölgesindeki Türk mevziilerine saldırılacak, ama asıl güç olan General Birdwood’un birliği ile Sazlıdere üzerinden Kocaçimen tepesine ilerlenecekti. Böylelikle İngilizler Türkleri birkaç koldan çevirmiş ve gafil avlamış olacaklardı. Ayrıca İngilizler sayıca da üstündüler. Arıburnu’ndaki asker sayısı 37 bin, Türklerin ise 19 bindi. 

6 Ağustos 1915 günü geldiğinde İngilizler önce Kanlısırt ve Kırmızısırt bölgesini top atışları ile dövdüler. Türklerin ağaçlardan yapılmış korunaklı mevziileri yerle bir oldu. Top atışları kesilince İngilizlerin 1’nci Anzak Tugayı (AIF-Avustralya İmparatorluk Kuvvetleri) saldırarak ilerlediler. Ve Yalnızçam hizasındaki Türk mevzilerinde kanlı çarpışmalar başladı. 

Türkler kendi mevzilerini kütüklerle örttükleri için içeride sıkışmışlardı. İngilizler açık mazgallardan içeri girdiler ve Türklere acımasızca saldırdılar. Silah sıkmaya zaman yoktu. Birbirleriyle boğuşmaya başladılar. Sanki bu güne kadar tüm savaşların intikamını alıyorlar ve antik çağın gladyatörleri gibi kafeste kapışıyorlardı. Bir süre sonra mevziler cansız bedenlerle doldu. Bütün Çanakkale savaşının askerleri büyük bir hırsla boğuşuyorlardı. Kanlı boğuşmaların ardından Türk siperleri düştü, Anzaklar kazanmıştı. İngilizler 2300, Türkler ise 7 bin kayıp vermiş, İngilizler Kanlısırt mevziilerini ele geçirmişti.

1.AIF Anzak Tugayı 3.Tabur Onbaşısı Benjamin Smith Kanlısırt’ın ortasındaki Yalnızçam’ın altına geldi. Aldığı mermi ve şarapnellerden dolayı Yalnızçam’ın gövdesi parçalanmış ve yıkılmıştı. Onbaşı Benjamin kardeşi Mark Smith’i arıyordu. Ancak kardeşi ölmüştü. Son derece üzgün olan ağabey Benjamin, Yalnızçam’dan düşen iki adet kozalağı kardeşinden hatıra olarak aldı. Ve Avustralya’da, Yeni Güney Galler'de yaşayan annesi Mac Mullen’e gönderdi. Oğlunun ölüm haberini alan Bayan Mullen kozalakları çekmeceye koydu ve Yalnızçam’ın altında yatan oğlundan hatıra olarak saklamaya başladı. Yalnızçam’ın iki kozalağı tam 13 yıl çekmecede kaldı. 13 yıl sonra Anne Mac Mullen 1928 yılında kozalağın birsini oğullarının askere gittiği yer olan Inverell'e dikti.

Diğerini de 1934'te, 19 yıl sonra Gloucester Dükü Prens Henry’nin Canberra’da yaptırdığı Avustralya Savaş Anıtının arazisine dikti. Çanakkale’de yıkılan Yalnızçam, Avustralya’da tohum vermişti. Kısa sürede fidan oldu ve boy vermeye başladı.  

Çam, Halep çamıydı ve yıllar önce muhtemelen Çanakkale’ye başka bir bölgeden getirilmişti.

Bir süre sonra şiddetli bir fırtına çıktı ve bölgede köprü dahil her şey yıkıldı.Ancak Yalnızçam’ın fidanına bir şey olmadı. Bu fırtınanın ardından Avustralya Devleti bu çamın üzerine daha çok titredi ve 1940'lardan itibaren Devlete ait Yarralumla Fidanlığında tohumları çoğaltmaya başladı. Yalnızçam, Anzak tarihi için daha bir önemli hale gelince Yarralumla Fidanlığı'ndaki Yalnızçam’ın fidelerine talep arttı. Ve Avustralya'nın her yerine dikildi. Okulların bahçelerine de törenle binlercesi dikilmeye başlandı. Ve böylece yeni nesillerin Çanakkale Savaşını unutmamaları sağlandı. Bugün her yıl törenle öğrenciler okul bahçelerine Yalnızçam’ın fidelerini dikiyor ve Çanakkale Savaşının hatırası canlı tutulmaya çalışılıyor. Yalnızçam fideleriyle ağaç dikmek Avustralya’da Millî bir anmaya dönüşüyor. 

Yalnızçam’ın öyküsü burada bitmiyor.

1990 yılında bir grup Anzak gazisi Avustralya’da çoğaltılan Yalnızçam’ın fidesinden Çanakkale’ye getirdi ve mermi ve şarapnel yağmuru altında kırılan Yalnızçam’ın olduğu yere törenle dikti. 75 yıl sonra Yalnızçam Çanakkale Kanlısırt’ta tekrar hayat bulmuştu. Yalnızçam’ın ilk tohumundan olan Avustralya’daki ağaç ise artık yaşlanmış durumda. Savaşlar da artık unutuluyor. Ama “Lonly Pine”, yani Yalnızçam unutulmuyor.  

Bugün her yıl yüzbinlerce hektar ormanlarımız yanıyor. Altın arama nedeniyle siyanürle yok ediliyor. Gelin, hep birlikte Yalnızçam’ın öyküsünü örnek alalım, ekolojik dengeyi bozmadan, iklimi ve toprağı uygun olan yerlerde ormanlarımızı Yalnızçam fidanlarıyla yeniden yeşertelim. Bunu, Millî bir anma ile yapalım.

Haydi, hep birlikte...