Sağlıkta şiddet artarken hizmet niteliksizleşiyor

10 hekimden 9’u meslek hayatında en az bir kez şiddet görüyor

Türkiye’de sağlık sisteminin kronikleşen sorunlarına her geçen gün yeni problemler ekleniyor. 12punto’daki bu ilk yazıda, halk sağlığını doğrudan ilgilendiren bir konudan, şiddetten başlamak yanlış olmayacaktır.

Sistemin son yıllardaki en yakıcı sorunlarının başında sağlık çalışanlarına uygulanan şiddet geliyor. Zira sağlıkta şiddet artarken hizmet niteliksizleşiyor. Şiddet olaylarının bir sonucu olarak özellikle yeni mezun genç doktorlar yurt dışında tutunabilmenin yolunu arıyor. Kıdemli hocalar ise çareyi emeklilikte buluyor.

Sağlık çalışanları son yıllarda şiddet nedeniyle adeta çalışamaz hale geldiklerini her fırsatta dile getiriyor. Yıllardır sağlık hizmetindeki aksaklıkların kendilerinin üzerine yıkılmasından şikayetçi olan hekimler ve sağlık çalışanları, geçtiğimiz 17 Nisan “Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü”nde taleplerini bir kez daha tekrarladılar.

Dr. Ersin Arslan’ın 17 Nisan 2012’de Gaziantep’te görevi başındayken bir hasta yakını tarafından öldürülmesinin ardından 12 yıl geçti. Peki 12 yılın ardından ne mi oldu? Şiddet olaylarının bildirimi hiç olmadığı kadar arttı. 2023 yılında Türk Tabipleri Birliği’nin yaptığı bir ankete göre; 10 hekimden 9’u hayatı boyunca hasta veya yakını tarafından en az bir kez şiddet görüyor. 

Yine 2023 yılında 120 bin şiddet olayının bildirildiği, sağlıkta şiddetin yüzde 86 oranında arttığı yönünde bir başka önemli veri var. Bu demek oluyor ki Türkiye’de sayıları 200 bini bulan doktorların önemli bir bölümü şiddete maruz kalıyor. Şiddetin, “Önce zarar verme” ilkesini benimseyen bir meslek grubunun günlük rutini haline geldiğini gösteriyor.

2023 yılına ait beyaz kod verilerine göre ise günde 50’den fazla yapılan şiddet başvurusu, buzdağının sadece görünen yüzü. Şiddet olaylarının yarıdan fazlasında beyaz kod bildirimi yapılmıyor.

HALKIN SAĞLIĞI GERİYE GİDİYOR

Türk Tabipleri Birliği’nin yurt dışında çalışmak isteyen hekimler için verdiği iyi hal belge sayısı ise son 11 yılda 60 kat artarak yıllık 3 bin kişiyi aşmış durumda.

Öte yandan şiddetle birlikte bilime ve bilim insanına bakış açısının ne yazık ki korkutucu denebilecek boyutlara ulaşması, hekim göçünün önünü almayı zorlaştırıyor.

Meslek örgütlerinin dile getirdiği üzere, bu sistemde sadece hekimler şiddet görmüyor, bunun sonucunda toplumun sağlığı daha da geriye gidiyor. Olan halkın sağlığına oluyor.