Türkiye’nin mevcut ekonomik durumu, yüksek enflasyon, cari açık, dış borç yükü ve bütçe açığı gibi zorluklarla karakterizedir. Bu zorluklar, kamu harcamaları üzerinde baskı oluşturmakta ve mali disiplini sağlama gerekliliğini artırmaktadır. Böyle bir ekonomik ortamda kamu harcamaları reformu, mali sürdürülebilirliği sağlamak ve ekonomiyi stabilize etmek için kritik öneme sahiptir. Kamu harcama reformu yapmadan kamu harcamalarından tasarruf olmaz. Sayıştay çok ivedi performans denetimine başlamalı. Bu nedenle de sayıştay yasası değiştirilmeli. Performans denetimi yapılmaz ise israf, yolsuzluklar ve kamu zararı önlenemez.
Mevcut ekonomik şartlar, kamu kaynaklarının israf edilmeden kullanılması gerektiğini gösteriyor. Verimsiz veya gereksiz kamu harcamaları belirlenerek bu alanlarda kesintiye gidilmelidir.
Mevcut ekonomik koşullar altında büyük kamu yatırımlarının titizlikle seçilmesi gerekmektedir. Özellikle büyüme ve istihdam yaratma potansiyeli yüksek projeler önceliklendirilmeli, uzun vadede ekonomiye katkı sağlayacak yatırımların önünü açacak şekilde kaynaklar dağıtılmalıdır.
Türkiye’de kamu-özel sektör ortaklıkları (PPP) modeliyle gerçekleştirilen projeler, önemli mali yükler doğurmuştur. Bu projelerin maliyet-fayda analizi yapılarak, kamuya yük getiren ve sürdürülemez olan sözleşmeler yeniden müzakere edilebilir. Özellikle döviz cinsinden yükümlülükler, ekonomik istikrarsızlık dönemlerinde kamu maliyesine büyük yük getirdiği için, bu projelerin dikkatle yönetilmesi gerekir.
Sosyal yardım programları, ekonomik kriz dönemlerinde önemli olmakla birlikte, hedeflenmiş ve verimli olmalıdır. Türkiye’de sosyal yardımların etkinliğini artırmak için ihtiyaç sahiplerinin doğru tespit edilmesi ve yardımların şeffaf bir şekilde dağıtılması gereklidir. Ekonomik kriz dönemlerinde sosyal yardımlar artırılabilir, ancak bu yardımların mali sürdürülebilirliği sağlanmalıdır.
Kamu ihale sistemi, mali şeffaflık ve etkinlik açısından reforme edilmelidir. Mevcut sistemdeki yolsuzluk ve israf risklerini azaltmak için şeffaf ve rekabetçi bir ihale süreci geliştirilmelidir. Dijital platformların kullanımı ve kamu ihalelerinde kamuoyu denetimi sağlanarak, devletin yaptığı harcamaların ekonomik açıdan en uygun ve verimli şekilde yapılması sağlanabilir.
Vergi muafiyetleri ve teşvikler, kamu gelirlerinde önemli kayıplara yol açmaktadır. Mevcut ekonomik koşullarda bu tür teşviklerin maliyeti yeniden değerlendirilmeli ve gereksiz vergi harcamaları sınırlandırılmalıdır. Özellikle yüksek gelir gruplarına yönelik vergi istisnaları gözden geçirilerek, kamu gelirlerinin artırılması sağlanabilir.
Türkiye’nin dış borç yükü ve borçlanma maliyeti artış göstermiştir. Bu nedenle, kamu borçlanmasının sınırlanması ve mevcut borç yapısının yeniden yapılandırılması, bütçe üzerindeki baskıyı azaltabilir. Özellikle döviz cinsinden borçlanmaların minimize edilmesi ve iç borçlanma stratejilerine ağırlık verilmesi, döviz kurlarındaki dalgalanmaların etkisini sınırlayabilir.
Türkiye’nin mevcut ekonomik zorlukları karşısında kamu harcamaları reformu, mali disiplinin sağlanması, kamu kaynaklarının verimli kullanılması, sürdürülebilir kalkınma ve büyümenin desteklenmesi açısından kritik öneme sahiptir. Bu reformlar, kamu harcamalarının daha şeffaf, verimli ve hedef odaklı bir şekilde yönetilmesini sağlayarak, ekonomik istikrarı destekleyebilir.
Prof. Dr. Duran BÜLBÜL
Çok Okunanlar
Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi'nde son tarih belli oldu
İhlas Holding hisseleri neden yükseliyor?
Ocak 2025 memur maaş zammı ne kadar, kaç TL olacak ve yüzde kaç zam gelecek?
2 Aralık 2024 reyting sonuçları: En çok Uzak Şehir mi Kızıl Goncalar mı izlendi?
BEDAŞ 3 Kasım'da İstanbul'da elektrik kesintisi yaşanacak mahalleleri açıkladı
Süper Lig'de Gol Krallığı yarışında son durum
İBB burs sonuçları ne zaman açıklanacak?
Gelinim Mutfakta bugün kim birinci oldu? 3 Aralık Salı altını hangi gelin aldı?
Ankara'da 17 erkek öğrenci, kız öğrenciyi okulda defalarca istismar etti!
2025 Ocak maaş artışları: Emekli ve memur maaş zammı belli oldu