Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
41,0398
Dolar
Arrow
37,9477
İngiliz Sterlini
Arrow
49,0201
Altın
Arrow
3811,0000
BIST
Arrow
9.659

Ülkemizin borçluluk durumu

Türkiye’de son dönemli uygulanan ekonomik politikalar borçlanma konusunda ülkenin geldiği noktayı iyi değerlendirmemiz gerekiyor. 

Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre 

“Türkiye Brüt Dış Borç Stoku”, 31 Mart 2024 tarihi itibarıyla 506,8 milyar ABD Doları olarak gerçekleşmiş olup stokun milli gelire oranı ise yüzde 43,8 olmuştur. Aynı tarihte, “Türkiye Net Dış Borç Stoku” ise 283,9 milyar ABD Doları olarak gerçekleşmiş olup stokun milli gelire oranı yüzde 24,5 olmuştur.

Bu verilere göre ülkenin borçlanma seviyesi gelişmekte olan ülkelere göre makul seviyede görülmektedir. 

Bunun bir nedeni kur seviyesinin düşük tutulup geliri fazla göstermek suretiyle Türkiye’nin Brüt Dış Borç Stoku daha düşük gösterilmektedir. Halbuki kur seviyesi olması gerektiği yerde olsa, bu durumda Brüt Dış Borç Stoku daha fazla artmış olacak. Kur seviyesinin ani yükseldiği dönemlerde özellikle bir anda bu rakamda artış görülmektedir ve buna bağlı ülkenin risk primi de giderek artmaktadır.

İkinci olarak, Türkiye’nin bir kısım dış borcu garantiler kapsamında kayıtlarda görülmemektedir. Türkiye’nin Kamu özel işbirliği kapsamında yurtdışına garanti borçları bulunmaktadır. Bunlar her geçen gün kamu bütçesinin ve ülkenin üstünde yük olarak durmaktadır. Ancak yukarıda paylaştığımız veride bu borçlar görülmemektedir. Maalesef daha önceki bir çok yazıda belirttiğimiz üzere bu borçlar gelecek nesillerin bu borç yükünün altında ezilmesine neden olacaktır. 

Her zaman söylediğimiz gibi Atatürk dönemi maliye ve iktisat politikasında Osmanlı’dan kalan dış borç bulunmakta ve bu borç Atatürk döneminde büyük çoğunluğu ödenmiştir ve Türkiye Cumhuriyetini borçsuz hale getirmiştir. 

Vatandaşın borçluluk durumu ise maalasef daha kötüdür. Vatandaş harcamalarını kredi kartlarını dayandırmakta ve bunu ödeyememektedir. Yüksek faiz ortamında vatandaşın borçluluk durumu daha da kötüye gitmektedir. Vatandaş ve küçük esnaf bu yüksek kredili ortamda nasıl gideceğini öngörememektedir. Vatandaşın ay sonunu getirmekte zorlandığı ortadadır. Bu firmaların yerinde saydığı, yavaş yavaş geriye gittiği, tünelin sonunda ışık görememektedir.

Vatandaşı ve devleti bu borç batağından kurtarmak ve Cumhuriyet ilk dönemi maliye iktisat politikalarını yeniden hatırlamak önemlidir.