Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2894
Dolar
Arrow
35,4879
İngiliz Sterlini
Arrow
43,2468
Altın
Arrow
3037,0000
BIST
Arrow
9.715

CHP için çare: Büyük kucaklaşma…

Bir yanda açılımvari görüşmeler sürerken, diğer tarafta kayyımlar, belediye başkanlarına gözaltılar devam ediyor. Bir tarafta Cumhuriyet Halk Partisi iktidar tarafından boğulmaya çalışılırken, diğer taraftan AKP’nin yeni anayasa odaklı meclis içi transferleri hız kesmiyor. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu demeye gerek yok. Tüm göstergeler iktidarın gitgide otoriterleşen yönetim anlayışının kalıcılaşmaya başladığını gösteriyor. Hal böyleyken herkesin derdi elbette ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi’nin ne yapacağı ya da ne yapması gerektiği… 

2023 Genel seçimlerinde yıkılan hayaller, ardından gelen 2024 yerel seçim başarısıyla yeniden yeşeren umutlar… Bu duygu savrulması içerisinde yaşanan yerel seçim sonuçları, Türkiye’nin daha demokratik, çağdaş, aydınlık ve kalkınmacı yarınları adına mücadele eden insanlara umut olmuştu. 

Peki o kadar büyük bir seçim başarısından sonra siyasetteki psikolojik üstünlük nasıl muhalefetin elinden kaçtı? 

Olası bir genel seçime giderken işler nasıl düzelecek? 

Kısaca Cumhuriyet Halk Partisi ne yapmalı?

Neticede partiyi ve örgütü iyi tanıyan, içinden gelen bir insan olarak partiyi tanımadan tepeden veren akılların bir kısmını iyi niyetli bulmakla birlikte, gerçekçi ve uygulanabilir bulmuyorum. Gerçekçi bulmamamın en önemli sebebi önerilen her stratejiyi uygulayacak olanın yine partinin insan kaynağı, yani örgütü ya da parti kurulları olmasıdır.  Tarihsel mirasıyla her türlü siyasi kapasite ve eylemliliğe sahip olan Cumhuriyet Halk Partisi kadrolarının bir süredir duygusal kopuş içerisinde olduğunu bilen ve gözlemleyen partililer için  birçok fikir gerçekçi ve uygulanabilir değildir.


29 Mayıs tarihinde 12punto.com için “CHP’nin uzak durması gereken 3A” başlıklı bir yazı yazmıştım. Bu yazıda 3A’yı ayrımcı tartışmalar, adaylık tartışmaları ve anayasa olarak tanımlamıştım. 

Buradaki parti içi ayrımcı tartışmalardan uzak durmaktan kastım parti içi birlik ve bütünlüğün tam olarak sağlanmasıydı. Bugün gelinen noktada belki de en önemli mesele çok da görülmek istenmeyen, yokmuş gibi davranılan fakat 2023 Kasım kurultayı sonrası parti içinde vuku bulan ayrışmadır. Bu sadece değişimciler ve parti içi muhalefet olarak basit bir şekilde geçiştirilebilecek bir konu değildir. Hiçbir zaman da bu kadar basit olmamıştır. 

Fakat bugün, bu konunun çözülmesi adeta bir ihtiyaçtır. Cumhuriyet Halk Partisi örgütünün genel seçime giderken yaşanacak olağanüstü günler içerisinde bir ve bütün olarak tam motive şekilde eylemlilik haline geçebilmesi için bir büyük kucaklaşma gerekli görünüyor. Bu büyük kucaklaşmanın mimarı elbette ancak CHP Genel Başkanı olabilir. Bu birlik hali sağlanmadan atılacak diğer bütün adımlar yarım kalma riskini taşır.

Bir kez daha altını çizerek hatırlatmak isterim; Siyasette olağanüstü durumları değerlendirmek ve bu yeni duruma uygun siyasi planlama yapabilmek için en çok ihtiyaç duyulan şey siyasi tecrübe ve birikimdir. Tarihin çeşitli dönemlerinde genel başkanları, kadroları suikaste uğramış,  yargılanmış, Zincirbozan‘da tutulmuş Cumhuriyet Halk Partisi kadroları güçlü bir tarihsel hafızaya, birikime ve bir çıkış yolu bulacak yeterliliğe sahiptir. 

Şimdi vakit bu büyük kucaklaşmayla birlikte CHP’nin yetkin insan kaynağının ortak aklı yaratma süreçlerine, birlikte yönetmeye davet etme vaktidir.

Sonuç olarak bugünün koşullarında öncelik Cumhuriyet Halk Partisi örgütünü ve kadrolarını yeniden dinamik hale getirmektir. Bu dinamizm ve eylemliliğin yolu ise inanmışlık ve adanmışlıktan geçer. Bunu sağlamak için belki de en kritik dönem şimdidir. Yarın çok geç olabilir…