Geçen hafta “başka bir evreye geçiş” başlıklı yazımı yazdığımda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu‘nun sadece diploması iptal edilmişti. Sadece bu olay bile siyasetin başka bir evreye geçtiğini bas bas bağırıyordu. Ben de bu hukuksuzluk üzerine Cumhuriyet Halk Partisinin yapması gerekenler başlığı altında hem parti içi birlikteliği sağlamak, hem de bütünleşik muhalefette adı konulmamış bir ittifakın oluşturulması gerekliliğine değinmiştim.
İster hayatın, isterseniz siyasetin cilvesi (!) deyin diplomanın iptal edilişinden bir gün sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Büyükşehir Belediyesi’nin üst düzey yetkililerinin gözaltı haberleri ile uyanmamızla birlikte hem CHP içi birliktelik, hem de adı konmamış bir muhalif ittifak kendiliğinden vücut bulmuş oldu. Elbette kimse bu iş böyle olsun istemezdi. Dedim ya isterseniz hayatın cilvesi deyin, isterseniz her şerde bir hayır vardır deyin, onlarca kere lider görüşmesiyle ya da arka kapı diplomasisiyle sağlanamayacak bütünleşik muhalefet Büyükşehir Belediyesine yapılan operasyonla sağlanmış oldu. Diğer taraftan ön seçim tek adayla yapılacağı için “acaba katılım nasıl olur?” diye düşünülürken, Cumhuriyet Halk Partisi’nin geçmiş ön seçim pratiklerine bakıldığında yüzde 35-45 arası bir katılıma dahi olumlu bakılacakken milyonlar sandığa aktı. İşte bu durum belki de tarihin seyrini değiştiren, hiç beklenmedik bir ön seçimin yaşanmasına da sebep oldu.
23 Mart Pazar günü Cumhuriyet Halk Partisi üyelerinin cumhurbaşkanı adayını seçeceği ön seçime dört gün kala Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı aday adayı İmamoğlu gözaltına alınmıştı. Bu vahim olayın yaşattığı şok etkisi ile günler boyu insanlar sesini nefesini duyurabilmek için Saraçhane‘de buluştular ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel‘in liderliğinde seslerini haykırdılar… Saraçhane‘ye gidemeyen insanlar ise her akşam saat 20.30’da balkonlarından tencere tavalarla elde kalan son bir parça demokrasiye sahip çıkmak için tepkilerini gösterdiler.
Fakat esas “turpun büyüğü” pazar günü yaşanacak ön seçimdeydi. Dediğim gibi Cumhuriyet Halk Partisi’nin 1 milyon 750 bin üyesinden yüzde 35-45 arası bir katılım gayet iyi görülebilecek yaşanan antidemokratik uygulamalara karşı üyelerin neredeyse tamamı sandığa geldi.
Üyeleri bırakın, son anda konulan dayanışma sandıklarına binlerce vatandaş akın etti. Düşünün ki 2023 Genel Seçimlerinde Türkiye genelinde sandık sayısı 191 bin 885 idi. CHP ise ön seçim için 5 bin 960 sandık kurdu. Yani genel seçimin neredeyse yüzde 3’ü oranında… Ki bu sayı gayet normaldi aslında… Bu orana baktığımızda 15 milyon seçmenin sandığa gelmiş olması, bazen 2-3 mahallenin, bazen 6-7 mahallenin tek bir ortak alanına konmuş olan 3-4 sandığı bulup, saatlerce kuyrukta bekleyip, oyunu kullanmış olması tarihe geçecek bir siyasi eylemdir. Her ne kadar iktidar tarafından görünmez kılınmak istense de aslında halk tarafından CHP’ye sunulmuş çok önemli bir destektir. Tabii bu tarihe geçen ön seçimde halkın kenetlenmesi ve sandığa gelmesini sağlayan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’in liderliği, emeği ve katkısı çok büyüktür. Hakkını teslim etmek gerekir.
Bundan sonrası için yeterince yorgun düşmüş insanlarımızın artık huzura kavuşmasını, adaletin ve demokrasinin işlemesini, hukuksuzluğun son bulmasını ve gençlerin okullarına, sınıflarına geri dönmelerini temenni ediyorum.
Çok Okunanlar

İmamoğlu’nun gözaltı kararı Ankara’yı karıştırdı iddiası

Fark daha da artıyor, iktidarda düşüş sürüyor! MHP'de baraj tehlikesi

Volkan Konak'ın vasiyeti ortaya çıktı!

Bayramda marketler açık mı?

İmamoğlu operasyonlarındaki gizli tanık muamması sürüyor

Volkan Konak hayatını kaybetti! Ayrıntılar ortaya çıktı

Piyasada İmamoğlu operasyonunun yankıları sürüyor

Volkan Konak'a spor dünyasından veda mesajları!

Gençlerin heybesi taştı!..

Bayramda plan yapanlar dikkat!