San Francisco’da gördüğüm sürücüsüz elektrikli taksi "Waymo" beni çok şaşırttı. Google'ın ana şirketi Alphabet'in bir yan kuruluşu olan Waymo otonom sürüş sektöründe Tesla'nın ana rakibi. Waymo'nun güçlü tarafı şehir içi trafikte kusursuz çalışması. Piyasadaki 700 robotaksi haftada yaklaşık 100 bin yolcu taşıyor. Tıpkı bir insan beyni gibi çalışan, Amerikan yollarının meşhur stoplarında duran, kimin önce geldiğini ve geçmesi gerektiğini bilen ve hatta ana yolda uygun koşulu bulunca sollayarak her an önünüze geçebilen sürücüsüz araçları görmek çok heyecan vericiydi.
Bir an düşündüm.. Örneğin bizimki gibi kaotik bir trafik sistemi içerisinde bu araçların beklenmeyen durumlara karşı nasıl tepki vereceği hesaba katılmış mıdır? Amerika'da böyle bir dert yok çünkü kurallar yaşamı ve davranışları yönetiyor. Örneğin hiçbir yerde trafik çevirmesi yok ama insanlar genellikle alkollü araç kullanmıyor. Cezalar çok ağır çünkü... Veyahut dörtyol ağzındaki dur (stop) çizgilerine aynı anda birkaç araç geldiğinde kim önce geldiyse diğeri ona yol veriyor. Çöpler bile büyük bir özenle türlerine göre hangi bidona atılacaksa o bidona atılıyor ve bu konuda hiç kimse hata yapmıyor. En azından yapmayaya çalışıyor.
Amerikalıların kuralların önemini yansıtmak için kullandıkları bir söz var; "Structure influences behaviors". "Yapı davranışı etkiler" olrak tercüme edilebilir. Kimi tanımlamalarda "belirler" de deniliyor. Buradaki yapı aslında kurallar, kanunlar, sistem ve onun tüm çarklarını kapsayan bir bütün.
Kimi zaman tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan ikilemine benzer olarak, yapı mı davranıştan davranış mı yapıdan etkilenir diye tartışmalar da süregelmiyor değil. Neticade her ikisinin de birbirinden etkilendiği söylenebilir. Ama yapının kişiler değişse dahi davranışları benzeştirmesi genel bir kabul.
Kurumsal şirketlerde ya da devlet kurumlarında aynı pozisyonlarda çalışan farklı kişilerin neden benzer şekilde davrandığını hiç merak ettiniz mi?
Kişilik özelliği istediği kadar birbirinden farklı olsun çoğu zaman mevkilerin doğurduğu yetkiler ve kurallar kişilerin benzer davranmasını sağlar. Aslında bu durumun kısmen de olsa açıklaması sistemin davranışı belirlemesinde yatmaktadır.
Bu mesele benim aklıma rahmetli Bülent Ecevit'in CHP Genel Sekreteri iken 1968 yılı bütçesi üzerine yaptığı konuşmayı ve daha sonrasında bu konuşmayı "Bu Düzen Değişmelidir" başlığıyla kitaba dökmesini getirdi. Ecevit yeni anayasa tartışmalarının olduğu günlerde "bu anayasa değişmeli" demiyor, "bu düzen değişmelidir" diyor. Düzen aynı zamanda kurallar bütünü. Rahmetli Ecevit'inki ufuk açan bir yaklaşım.
Günümüzde en çok ihtiyaç duyduğumuz şey kurallara ve güçlü kurumlara dayalı bir düzendir. Örneğin geçmişçe milletvekili transferlerinden çok çekmiş siyasal sistemimiz siyasi etik yasasını bugüne kadar getirmiş olsaydı, 30 sene evvelinin problemlerini bugün yaşamıyor olurduk
Waymo’dan nerelere geldik öyle değil mi? Neticede kuralların davranışları belirlediği bir sistem yoksa en yüksek teknoloji, hatta en iyi anayasa bile işininize yaramıyor. Kıssadan hisse.
Çok Okunanlar

Nihal Candan 29,5 kiloya düştü

Erdoğan'dan Özgür Özel'e 'Ferdi Zeyrek' telefonu

8 bin terör örgütü üyesi serbest kalıyor

İran'dan nükleer belge duyurusu: Binlerce ele geçirdik

Tarikatlar göbeklerini kendileri kesecek

Apçağa...

A Milliler, hazırlık maçında ABD'yi iki golle geçti

Galatasaraylıları üzen gelişme: Osimhen kararını verdi!

Bahçeli'yi sadece sadece kendi yayın organı sansürlememiş

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kurbanda ne kestiği belli oldu