Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,0470
Dolar
Arrow
34,5611
İngiliz Sterlini
Arrow
43,3701
Altın
Arrow
3006,0000
BIST
Arrow
9.549

Emekliler –devlet, asgari ücret – şirketler

İktidar TÜİK marifetiyle emeklilerin ve işçilerin haklarını gasp ediyor. Bağımsız bilim insanlarının kurduğu ENAG 2020 yılından bu yana enflasyonu ölçüyor. İkisinin arasında dağlar kadar fark var.  

7 Temmuz Pazar günü 12 Punto’da yazmıştım. Eğer asgari ücrete ve emeklilere 2020 Ocak ayından bu yana ENAG’ın ölçtüğü kadar enflasyon farkı verilseydi;

2020 Ocak ayında 2350 TL olan asgari ücret 2024 Ocak ayında 49 bin 500 lira,

2020 Ocak ayında 1500 lira olan en düşük emekli maaşı da 2024 Ocak ayında 32 bin, 2024 Temmuz ayında da 45 bin lira olacaktı. (En düşük emekli maaşının asgari ücretten 1.40 fazla olduğunu hesaba katarsak, en düşük emekli maaşının 49 bin 500’ün yüzde 40 fazlasıyla 69 bin olması gerekirdi.

Kaba hesapla, asgari ücretin yüzde 66’sı patronların kasasına, emekli aylıklarının da 70’i (eğer emekli aylığı asgari ücretin yüzde 40 fazlası olsaydı yüzde 80’) devletin kasasına gitti.

Bu yazım üzerine gelen bazı sorular oldu. Asgari ücret 49 bin lira olursa işveren batmaz mı, emekli aylığı 45 bin (69 bin ) lira olursa devlet iflas etmez mi?

Yoğun propaganda ve sürekli yalanlarla öyle bir algı oluşturulmuş ki, yüksek enflasyonla düşülen sefalet girdabı, dar gelirli kesimlerde bile kanıksanır hale gelmiş.

Öncelikle şunu vurgulayalım. 2020 yılından bu yana hesap yaptım çünkü alternatif (ve gerçeğe yakın)  enflasyon hesabı o tarihten bu yana yapılıyor. Ve şurası kesin ki, işçi de emekli de 2020 yılı Ocak ayının şartlarından ve o tarihteki 2325 liralık asgari ücretten ve 1500 liralık en düşük emekli aylığından memnun değildi. Ama bugün bu seviyedeki aylıkları mumla arıyoruz ve ne yazık ki bugün, 2020 Ocak ayının 2325 lirası ve 1500 lirasının gerçek değerinin şirketleri ve devleti batırabileceği sorusu sorulabiliyor.

Asgari ücret için, 2020 Ocak ayının 2325 lirası, bugünün 49 bin 500 lirasına eşittir. (2024 Temmuz zammı yapılmadan). 2020 Ocak ayının 1500 lirası neyse, bugünün 45 bin lirası odur. (2024 Temmuz zammı yapılarak). 2020 yılında devlet iflas mı ediyordu ki bugün etsin. 2020 yılında özel sektör batıyor muydu ki, bugün batsın.

“Efendim, asgari ücret ve emekli aylıkları enflasyonla eritilmeseydi batardı” diyecek olanlara da en güzel yanıtı yine istatistiklerle verelim.

Önce devlete bakalım…

2020 yılı sonunda bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 3.4…

Devlet, emekli aylıklarının yüzde 80’ini buhar etti. Lakin 2023 yılı sonunda bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 3.4’ten yüzde 5.2’ye çıktı. Esasında iktidar 2023 yılında yine verilerle oynadı. Kur Korumalı Mevduatla fakirden alıp rantiyelere aktardığı paralar nedeniyle Hazine’de görülen zararı, Merkez Bankasına yükledi. 2023 yılı sonunda da Merkez Bankası 818 milyar lira zarar etti. Bu muhasebe oyunu yapılmasaydı, gerçekte bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 8.3 olurdu.

Son dört yılda, emekli aylıklarının yüzde 80’ine el koymalarına rağmen bütçe açığının milli gelire oranı azalmadı, tam 2.5 kat arttı. Emeklilere hiç para ödenmese bile iktidarın siyasal tercihleri, saltanat ve şatafat tutkusu ve yandaş ve tarikat zengin etme hedefleri nedeniyle bütçe açığımız her geçen sene daha da artacak. Vergiler ne kadar artırılırsa artırılsın, her geçen gün giderek büyüyen kara deliği kapatamayacak. 

49 BİN ASGARİ ÜCRETLE İŞVEREN BATAR MI?

Asgari ücretin ve 17 bin lira olarak açıklandığı günlerde Bursa’da Türk Metal İş sendikası otomotiv sektöründe toplu iş sözleşmesi imzaladı. Mavi yakalılar için aylık ortalama ücret 80 bin lira olarak belirlendi. Yaklaşık 2300 Avro… AB’de otomotiv işçileri için asgari ücret 2200 Avro, ortalama 3500 Avro civarında…  Otomotiv sektörü battı mı? Bakın yıllardır Türkiye’ye doğrudan yabancı sermaye yatırımı gelmiyor. Şimdi Çinli otomotiv devi BYD geliyor… Türkiye’nin otomotiv sektöründeki ihracat, geçen yıla göre miktar olarak yüzde 2, dolar bazında yüzde 1 geriledi. Bunun nedeni rekabet gücünden ziyade dış pazarlardaki daralmadan kaynaklandı. Bu sadece bir örnek… 

Bir başka ve vurucu örnek Türkiye’nin en büyük 500 sanayi şirketinde, karların ve ücretlerin payı… Bunu en net şekilde aşağıdaki grafik gösteriyor. Ücretlerin üretimden satışlar içindeki payı hiçbir zaman yüzde 8’i geçmiyor. (Grafiği, X’te Dr. Duvan Berke’nin paylaşımından aldım). Hizmetler sektöründe durum farklı olabilir.

Bu grafik, Türkiye’de ücret artışlarının maliyet artışı yoluyla enflasyona neden olacağı iddiasını çürütüyor. Asgari ücretin yüzde 100 artması halinde bir malın fiyatına etkisi yüzde 8… Ancak asgari ücret yüzde 40 artınca, firmaların ürünlerine yüzde 40-50 oranında zam yapması ayrı Türkiye gerçeği…

EMEĞİN VE SERMAYENİN MİLLİ GELİRDEN ALDIĞI PAY 

Ücretler artarsa, işverenler batar mı sorusuna yanıt aramak için bakacağımız en net gösterge, milli gelirden her iki kesimin aldığı paylar. TÜİK verilerine göre iktisatçı Uğur Gürses’in hazırladığı grafik, emeğin ve sermayenin milli gelirden aldığı payı gösteriyor. Emeğin payının 2020’den sonraki dramatik düşünü uzun uzun anlatmaya gerek yok. Dört yılda, yüzde 38’den yüzde 26’ya çakılmış… Sermayenin payı da yüzde 49’dan yüzde 54’e çıkıyor. Şimdi ücretler seviyesi yine 2020 yılına çıksa, şirketler batacak mı sorusunun yanıtını çok net verebiliriz. 

Not: Bu grafiğe 2023 yılı verilerini eklersek… 2023 yılında, EYT yoluyla emekli olanlara yapılan ödemeleri işgücü ödemeleri olarak sınıflandırdı ve emeğin payı gerçekte düşmüş olmasına rağmen 2023’te yüzde 28’e çıkmış gibi gösterdi.