TÜİK’İN açıkladığı enflasyon verileri gerçeği yansıtmıyor. Bilinçli olarak hatalı açıklandığını düşündüğüm bu veriler, başta emekliler olmak üzere toplumun büyük bir kesiminin yoksullaşmasına neden oluyor. TÜİK, devletin resmi bir kurumu olduğu için devlet eliyle “Resmen bir Soygun” gerçekleştiriliyor.
Emekli aylıkları, işçi ücretleri, memur maaşları, ödenmeyen kâğıt üstünde kalan tarım destekleme fiyatları ve daha bir çok fiyat belirlemesi TÜİK’in ölçtüğü enflasyona göre belirleniyor.
Devlet, bütçe açıklarını düşürmek adına enflasyonu gerçeğin yarısından bile az açıklıyor, emeklilere ödediği aylıkları düşürüyor, lakin bütçe açığı düşmüyor aksine artıyor.
5 Ağustos Çarşamba akşamı Tele 1’de değerli gazeteci dostum Tuncay Mollaveisoğlu’nun Anında Manşet programına konuk oldum. Programda Yargıtay 7. Ceza Dairesi Yargıçlığından emekli Seyfettin Çilesiz de yer aldı. Çilesiz, TÜİK’in açıkladığı enflasyon verileri dikkate alınarak belirlenen emekli aylıkları nedeniyle geçinemediğini, zarara uğradığını belirterek TÜİK’ten enflasyon verilerini düzeltmesini talep etmiş. 30 gün içinde bu talep yerine getirilmezse, TÜİK’i dava edecek. Davanın konusu ve enflasyonun kaç olduğu mahkemenin belirleyeceği bilirkişi ile tespit edilebilir.
Peki Türkiye’de gerçek enflasyon ne kadar?
TÜİK dışında Türkiye’de enflasyon ölçümü yapan ENAG var. ENAG, bağımsız bilim insanlarından oluşan bir kurul ve enflasyon ölçümünde, TÜİK’in madde sepetini ve ağırlıklarını kullanıyor.
ENAG ENFASYONU NEDEN DAHA GERÇEKÇİ?
BEN TÜİK yerine ENAG’ın açıkladığı enflasyona güveniyorum. Gerekçesine gelince… Çünkü test ettim ve doğru olduğuna kanaat getirdim. Şöyle:
2021 yılı Eylül ayındaki Nas, faiz politikası ile enflasyon, döviz kuru, faizler, varlık fiyatları, tüketim malları fiyatlarında kontrol edilemeyen bozulmalar meydana geldi. Enflasyon aldı başını gitti. 2021 Ekiminden sonra hayat benim için öyle bir pahalılaştı ki, kendi enflasyonumu ölçmek için yola çıktım. ENAG’a güvenmediğimden değil, benim tüketim harcamalarım, TÜİK’in ve ENAG’ın sepetinden farklı olduğu için kendi enflasyonumu ölçmek istedim. Örneğin, ben kirada oturmuyorum. TÜİK ve ENAG sepetindeki gibi kira giderim yok, ancak konut için emlak vergisi ve konut sigorta giderlerim, aidat giderlerim var. Türkiye’yi ölçen sepetteki kadar kırmızı et tüketmiyorum ama Türkiye ortalamasından daha çok balık, sebze ve alkollü içki tüketiyorum. Ayda ortalama 80 litre benzin 20 gram karabiber, 3 kilo yoğurt tüketiyoruz. İki ayda bir berbere gidiyorum. TÜİK ve ENAG 415 madde ile enflasyon ölçerken ben 300’e yakın madde ile harcama sepeti kullanıyorum. 2.5 yıldır yaptığım ölçüler ile ENAG’ın açıkladığı oranlar at başı gidiyor. Bazı aylar ENAG benden yüksek çıkıyor, bazı aylar ben… Ama yıllık olarak baktığımızda ENAG’la benim aramda 3-4 puan fark oluyor. TÜİK’in açıkladığı enflasyon ise bizim yarımız bile değil. Üstelik TÜİK enflasyonu ölçtüğü madde fiyatlarını açıklamıyor.
Bu durumda ben ENAG enflasyonuna güvenmekle kalmıyorum. Farklı bir sepetle ölçtüğüm enflasyon at başı gittiği için ENAG enflasyonuna kişisel olarak kefil oluyorum. Keşke birçok vakıf üniversitesinin ekonomi bölümlerindeki akademisyenler, karnından konuşacağına kendilerince endeksler geliştirip muhtelif enflasyon ölçseler.
4.5 YILDA ENFYLASYON YÜZDE 1803 ARTMIŞ
Çarşamba günkü programda ben 2020 Ocak ayından itibaren ENAG’ın ölçtüğü enflasyon ile TÜİK’in ölçtüğü enflasyonu karşılaştırdım. 2020 Ocak ayında endeks değerini 100 olarak aldım ve 2024 yılı Haziran sonuna getirdim.
ENAG’in 4.5 yıllık enflasyonu sonucunda 2020’nin 100 birimi 2024 Haziranında 1903 olmuş. Yani birikimli enflasyon yüzde 1803 olmuş. Fiyatlar tam 19 kat artmış. TÜİK’in 100 birimi 527 olmuş, birikimli enflasyon TÜİK’e göre güya yüzde 427 olmuş, fiyatlar 5.3 kat artmış.
Programda emekli yargıç Seyfettin Çilesiz, herkesin uğradığı zarar nedeniyle dava açabileceğini söylemişti. Ben de programda, 2020’den başlayıp 2024 Haziran’ına kadar her yıl ENAG’a göre enflasyon kaç olduğunu 12 PUNTO platformunda yazılı olarak açıklayacağıma söz verdir. Sonuçta söz uçar, yazı kalır.
2020 Ocak ayında en düşük emekli aylığı 1500 lira idi. 2024 Haziran’ından sonra 12 bin 500 liraya çıktı. Yani tam 8.3 kat arttı.
TÜİK’e göre bakarsanız, hükümetimiz emekliyi enflasyona ezdirmemiş. TÜİK’E göre fiyatlar 5.3 kat artığına göre olması gereken en düşük emekli aylığı 1500 x 5.3 = 7950 lira olacaktı. Ama Cumhurbaşkanın takdiri, iradesi ve talimatları ile 12. 500 lira oldu. 4.550 TL fazla…
Oysa gerçek enflasyona göre 19 kat artması gerekirdi. 1500 x19 = 28.500 lira olmalıydı.
12.500 lira olması gereken 28 bin 500 liranın sadece yüzde 44’ü. Emeklinin aylığının yüzde 56’sını çalmışlar.
Fakat bir de şu gerçek var. En düşük emekli aylığı asgari ücretten az olmamalıydı. 2020 Ocak ayında asgari ücret 2325 TL idi. Bu durumda olması gereken emekli aylığı 2325 x19 = 44.175 lira olmalıydı. Bu durumda 12.500 lira olması gereken emekli aylığının sadece yüzde 28’i ediyor. Emeklinin aylığından yüzde 72’yi çalmışlar.
2008 yılında kanunu değiştirmeden önce en düşük emekli aylığı asgari ücretin yüzde 40 fazlası idi. Bu durumda en düşük emekli aylığı 44175 x1.40 = 61 bin 845 lira olmalıydı. Bugün verilen 12.500 lira, bu miktarın sadece yüzde 20’si… Emekli aylığının yüzde 80’inin çalmışlar.
Peki devlet emekliye bu kadar emekli aylığı ödemesi yapsaydı batar mıydı? ENAG enflasyonunu baz alarak bulduğum bu veriler 2020 yılının Ocak ayı emekli maaşıdır.
Peki, emekli aylıkları 2008’den bu yana kuşa çevrilirken devletin bütçesi dikiş tuttu mu, düzeldi mi? Hani “devlet batıyor herkes fedakârlık yapsın” deseler, emekliler de hayatlarının son dönemlerinde fedakarlık yapsın.
Hayır devletin bütçe açıkları daha da bozuldu. Sarayın şatafatı arttı, yandaşlar ve iktidara yakın şirketler servetine servet kattı.
İşte veriler…
Emekli aylık bağlama oranlarını 2008 yılında değiştirdiler ve en düşük emekli maaşı asgari ücretin yüzde 47 fazlası idi. İşte o tarihte bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 1.8 idi.
ENAG’ın enflasyonu ölçtüğü 2020 yılına baktığımızda emekli aylıkları asgari ücretin yüzde 47 fazlasından yüzde 35 eksiğine gelmişti. Bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 1.8’den yüzde 3.4’e çıktı.
2023 yılında emeklilerin alım gücünü iyice düşürmelerine rağmen, bütçe açığının milli gelire oranı azalmadı yüzde 5.4 gibi rekor bir seviyeye çıktı. Ancak bu verinin içinde Hazine’nin KKM zararları yer almıyor. 818 milyar liralık zararı Merkez Bankası üzerine yıktıkları için gerçekte bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 8.3 olarak söylersek hata yapmış olmayız.
Emekli aylık bağlama oranlarının değiştirildiği 2008’de emeklilerin nüfustaki payı yüzde 12.6 idi. 2022 sonunda emeklilerin sayısı arttı ve nüfus içindeki payı yüzde 16.3’e çıktı. Buna karşılık emeklilerin milli gelirden aldığı pay aynı dönemde yüzde 6.8’den yüzde 4.1’e düştü.
Bütçeden emekliler için yapılan ödemeler yüzde 5.2’den yüzde 2.6’ya düşmüş. Ama bütçe açığının milli gelirdeki payı yüzde 1.8’den yüzde 8.3’e çıkmış. Emekli fedakarlık etmekle kalmamış, yandaşlara ve devlet harcamalarına para yetiştiremez hale gelmiş. Giderek yoksullaşmış,
Bu veriler de açıkça gösteriyor ki, AKP iktidarı emeklinin haklarını almış, devletin diğer harcamalarına ve yandaş zengin etmeye aktarmış.
İşte 2020 Ocak ayından bu yana yıl yıl TÜİK ve ENAG Enflasyon oranları
TÜİK ENAG 100 LİRANIN OLMASI GEREKEN BİRİKİMLİ DEĞER
2020 14.6 36.7 136,7
2021 36.1 82.8 249,9
2022 64.3 137.5 593.5
2023 64.8 127.2 1348.4
2024 (6ay)24.7 41.2 1903.9
Eğer 2020 veya öncesinde emekli olduysanız, 2020 Ocak’tan 2024 Haziranına kadar emekli maaşınız 19 kat
Eğer 2021 başında emekli olduysanız 2021 Ocak’tan 2024 Haziranına kadar emekli maaşınız 14 kat
Eğer 2022 başında emekli maaşınız 6.6 kat
Eğer 2023 başında emekli olduysanız emekli maaşınız 3.2 kat
Eğer 2024 başında emekli olduysanız emekli maaşınız yüzde 41 artmadıysa TÜİK marifetiyle maaşınızdan çalmışlar demektir.
TÜİK’e dava açmayı düşünenler, 2020 Ocak ayından itibaren ENAG bu enflasyon verilerine göre almaları gereken emekli aylığını hesaplayabilirler.
Örneğin 2020 Ocak ayında 1500 TL olan en düşük emekli aylığı 19 kat fazla olmalıydı.
1500 x19 = 28.500 TL… Alınan aylık 12.500 TL… Olması gereken maaşın ancak yüzde 44’üne denk gelir. Sözünü ettiğimiz emekli aylığı en düşük emekli aylığıdır. Olması gereken asgari ücretin yüzde 40 fazlasıdır.
2020 Ocak ayında asgari ücret 2325 TL, yüzde 40 fazlası 3255 TL’dir.
19 kat fazlası da 3255 x 19 = 61845 liradır.
12500/61845 = 0.20’dir. Olması gereken emekli maaşın sadece yüzde 20’si ödenmekte, hak edilen emekli aylığının yüzde 80’ini devlet tarafından buharlaştırılmaktadır.
En düşük emekli aylığından daha yüksek aylık alanlar, her yılın karşılığındaki kat sayı kadar maaşını çarpıp eline geçen aylıkla karşılaştırmalı ve devletin aylıklarından ne kadar buharlaştırdığını hesaplayabilir.
Çok Okunanlar
Gelinim Mutfakta kim elendi? 10 bileziği kim aldı? 22 Kasım 2024 puan durumu
Fenerbahçe En-Nesyri için Al-Nassr'den gelen rekor bonservisi reddetti
22 Kasım 2024 burç yorumları
BEDAŞ 22 Kasım'da İstanbul'da elektrik kesintisi yaşanacak mahalleleri açıkladı
Lüks araba markası Jaguar logosunu neden değiştirdi? Yeni logosu ne oldu?
Netenyahu'yu tutuklayacak ülkeler belli oldu!
Bakan Yusuf Tekin'den Teğmen Ebru Eroğlu ve diğer teğmenleri kurtaracak karar!
21 Kasım 2024 reyting sonuçları: Perşembe günü hangi yapım birinci oldu?
Mauro Icardi’nin Greeicy ile kulis paylaşımı Nara’yı çileden çıkardı
İsmi Fenerbahçe ile anılıyordu: Al Nassr'da flaş Talisca gelişmesi