Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
43,1659
Dolar
Arrow
38,0305
İngiliz Sterlini
Arrow
50,1593
Altın
Arrow
3925,0000
BIST
Arrow
9.423

Yeni rezerv para arayışları: Keynes yaşasaydı... Havada barut kokusu var, savaşa hayır

Trump, gümrük tarifeleri ile neoliberal düzeni sonlandırmaya kararlı. Dolara güven sarsılıyor. Doların rezerv para özelliği tartışılıyor. Dolara karşı Çin’in ya da BRICS ülkelerinin yeni bir rezerv para birimi oluşturma olasılıkları konuşuluyor. 

Yeni rezerv para arayışlarına iktisat tarihi perspektifinden bakmakta yarar var. Geçtiğimiz hafta yazmıştım. Doların rezerv para birimi olması, daha henüz İkinci Dünya Savaşı bitmeden 1944 yılında Bretton Woods anlaşmasıyla sağlandı. Bu anlaşma gereği, savaş bitmeden doların rezerv para olması, IMF, Dünya Bankası’nın kurulması kararlaştırılmıştı. Ardından BM ve NATO’nun kuruluşu gelmişti. 

Bretton Woods anlaşmasında doların rezerv para olmasına İngiltere adına toplantıya katılan John Maynard Keynes karşı çıkmış, onun yerine uluslararası rezerv para birimi olarak BANCOR adlı bir uluslararası ödeme aracı oluşturulmasını önermişti.

Bugün birçok iktisatçı, şartların Bertton Woords öncesi döneme doğru gittiğini, hatta 1929 bunalımı öncesi benzer şartların oluşabileceğine dikkat çekiyor. Çin ya da BRICS ülkeleri yeni bir rezerv para birimi yaratabilir mi? Bu da başka bir soru. 

DÜNYA KRİZLERİ SAVAŞLAR VE REZERV PARA

Benim daha önce buna benzer sorulara verdiğim yanıtı, yazdığım bir kitaptan özetleyeyim.  (1)  

“Kapitalizmin girdiği ilk büyük kriz, Uzun Kriz diye adlandırılan Viyana Borsasında 9 Mayıs 1873’te başlayan ve 1896’da hafifleyene kadar 23 yıl süren krizdir. Birinci Dünya Savaşı’nın nedenleri arasında yer alır. İngiliz Sterlini rezerv paradır. Savaş sonrası İngiltere’nin, ABD’ye çok borçlandığı için 1931’de Sterlinin arkasındaki altın standardından vazgeçtiğini de hatırlatalım. 

İkinci Büyük Kriz 1929 bunalımıdır. Birinci dünya savaşı sonrasında sermaye ve altın ABD’ye göç etmiş, tüm varlık fiyatları balon yapmıştır. Balon 1929’da patlayınca, büyük buhran adı verilen kriz bütün dünyaya yayılmıştır. İkinci Dünya Savaşının nedenleri arasındadır. Bu savaşla birlikte dünyanın yeni rezerv para birimi dolar oldu. Arkasında sterlinin ilk zamanlarında olduğu gibi yine altın vardı. 1971 yılında ABD altın standardından vazgeçti. Doların rezerv para özelliği buna rağmen halen sürüyor.” 

TRUMP’IN HEYBESİNDEKİ BÜYÜK TURP

Trump’ın gümrük tarifeleri dışında heybede duran bir büyük turpu daha var. Gümrük tarifeleri ile birlikte sermayeyi üretim yapmak için tekrar ABD’ye çekmek istiyor. Ama bunun yanı sıra şöyle bir açıklama daha yapmıştı. Unutmayalım, hatırlayalım. 

5 milyon dolara altın kart ve vatandaşlık… 10 milyon kişiye 5 milyon dolar karşılığı altın kart verirsek 50 trilyon dolar eder. Bu, 36 trilyon dolar olan ABD dış borcundan da fazla…”

Bu açıklama da bana Birinci Dünya Savaşı sonrası sermayenin ABD’ye göçünü ve dünya altın rezervlerinin yüzde 40’ının ABD’ye akması sonucu ABD’deki varlık balonunu ve 1929 Büyük Buhranını hatırlattı nedense… Neyse biz tekrar günümüz krizine dönelim.

2008’DE BAŞLAYAN KRİZ BİTTİ Mİ? 

Yukarıda iki büyük krizi hatırlattıktan sonra tekrar kitaptan devam edelim. 

“Neoliberalizm 2008’de krize girdi. Nedeni finansal sistemin konut kredilerine dayanarak çıkardığı türev kağıtların piyasalarda balon oluşturmasıydı. Krizin etkisi 2008’den 2016’ya kadar sürdü ama 2016’da hafiflese de etkisi geçmedi. FED sürekli para bastı, bilanço büyüklüğü 900 milyar dolardan 4.5 trilyon dolara çıktı. FED şişen bilanço büyüklüğü nedeniyle, piyasadan 2 trilyon dolar çekmeyi hedeflerken, bu kez Covid pandemisi dünyayı etkisi altına aldı. FED ve diğer ülke merkez bankaları tekrar para basmaya başladı, FED’in bilanço büyüklüğü 9 trilyon dolara çıktı. Tüm dünya piyasalarında başta emlak olmak üzere varlık fiyatlarında yeni balon oluştu. 

Kapitalizmin girdiği üçüncü büyük kriz umarız büyük bir dünya savaşına-felaketine yol açmadan sonuçlanır. Ama görülen o ki, yeni bir ekonomik modelin ve yeni bir rezerv para biriminin oluşması, gürültüsüz, patırtısız, savaşsız gerçekleşmeyecek.” (2)

DOLARA KARŞI ÇIKAN KEYNES BUGÜN YAŞASAYDI

İktisat mürekkebi yalamış gazetecilik refleksi olmalı… Dünyada bu kadar belirsizliğin arttığı, yeni rezerv para arayışı tartışmalarının yaşandığı bir dönemde makul tartışmaların yanına biraz da fantezi eklemek gerekir diye düşünüyorum.

Bretton Woods Konferansı’nda doların rezerv para birimi olmasına karşı çıkan ve BANCOR diye bir rezerv para birimi öneren John Maynard Keynes eğer  yaşasaydı, bugün ne önerirdi. Keynes’in penceresinden bugüne bakma fantezisi kurdum.

 “Yeni rezerv para oluşumlarını, kripto varlıkları, yarın neler olabiliri” tartışırken Keynes’in Bretton Woods’ta dolara karşı önerdiği BANCOR’unu hatırlamakta fayda var diye düşünüyorum. 

Keynes’in Bancor önerisi, uluslararası ticarette ödeme dengesizliğini gidermek ve sistemin sürdürülebilirliğini sağlamak için küresel bir rezerv para birimi kullanımını hedefliyordu. Bancor, bir yandan ülkelerin kendi para birimlerine dayalı sistemleri sürdürmelerine izin verirken, diğer yandan ülkeler arasındaki ticaret fazlalarını ve açıklarını dengeleyecek bir tür denetim sağlayacaktı. Keynes’in amacı, aynı zamanda, ülkelerin aşırı borçlanmalarının ve döviz kuru manipülasyonlarının önüne geçmekti.

Keynes’in Bancor önerisi, sadece bir ödeme sistemi değil, aynı zamanda uluslararası işbirliği ve ekonomik dengeyi sağlayacak bir sistemdi. IMF’in bugün kullandığı SDR, zaten bir nevi Bancor işlevi taşısa da, kullanımı Keynes’in önerdiği gibi olmadı, oldukça sınırlı kaldı. 

Bancor, ülkeler arasındaki ticaret dengesizliklerinin ve ödemeler dengesi sorunlarının önüne geçmeyi amaçlıyordu. Bugün, bu tür bir sistem için dijital bir para birimi veya IMF'nin SDR (Özel Çekme Hakkı) gibi yaygın kullanılabilen alternatifler düşünülebilir. Zaten Bancor’u bir nevi SDR gibi düşünmek gerekiyor.

DİJİTAL PARA KEYNES’İN MODERN BANCOR’U OLABİLİR Mİ?

Dijital para, Keynes’in Bancor önerisinin daha modern bir versiyonunu hayata geçirebilecek potansiyele sahip olabilir. Ama burada şunu eklemeliyim. Bitcoin gibi, arkasında kimin olduğu belli olmayan bir kripto sistemini hala aklım almıyor. Arkasında, mutlaka uluslararası işbirliğinin sağlandığı IMF gibi benzeri bir kuruluş olması gerektiğini düşünüyorum. IMF gibi benzer bir uluslararası güç olmayacaksa, dijital paranın arkasındaki güç tek başına Çin olacaksa, 1944 Bretton Woods Konferansındaki ABD dolarının adını değiştirmiş oluruz sadece. Ve ayrıca Çin Yuan’ın şeffaflığı olmadan bu da pek mümkün değil şu anda…

Bu bana göre savaşsız gürültüsüz patırtısız bir çözüm gibi duruyor. Ancak, bu tür bir yapının başarılı olabilmesi için, ülkeler arası işbirliği, şeffaflık ve barış ortamının egemen olması gerekiyor. Jeopolitik gerilimlerin ve savaş tehditlerinin bu kadar arttığı bir dönemde sanırım uluslararası işbirliğine dayalı bir rezerv para düzeni oluşturulması biraz zor görülüyor.  

Özetle, Keynezyen bir bakış açısıyla küresel ekonomik yapı ve yeni bir rezerv para, barışçıl bir ortamı gerektirir. 

VE ÇİN’İN SON HAMLELERİNİ HATIRLAYALIM

Peki Çin sessiz sedasız bir rezerv para oluşturabilir mi? Sessiz ve derinden bu yolda ilerliyor.  Çin’in geliştirdiği yeni ödeme sistemlerini de pek konuşmuyoruz. Hatırlamakta yarar var.

Çin Uluslararası Bankalararası Ödeme Sistemi (CIPS - Cross-Border Interbank Payment System): 2015 yılında kuruldu. Sınır ötesi Yuan ödemeleri için takas ve ödeme hizmetleri sunan bir sistem. SWIFT sistemine bir alternatif olarak oluşturuldu Aralık 2024 itibarıyla 168 doğrudan ve 1461 dolaylı katılımcıya sahip. 

Dijital Yuan (e-CNY): Çin Merkez Bankası tarafından geliştirilen dijital para birimi... Sınır ötesi ödemelerde maliyetleri düşürmesi ve işlemleri hızlandırmayı amaçlıyor.

Son yıllarda, Orta Doğu ülkeleri Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar ile Çin ve Hong Kong arasındaki ödemelerde Yuan'ın kullanımının arttığı gözlemleniyor. Son olarak daha bir ay önce 17 Mart 2025’te Çin Halk Bankası'nın dijital RMB sınır ötesi ödeme sisteminin10 Asya ve 6 Orta Doğu ülkesine tamamen bağlanacağı duyuruldu. Hong Kong ile Abu Dabi arasındaki ilk testte bir şirketin Ortadoğulu bir tedarikçiye dijital RMB üzerinden ödeme yaptığı ve bu işlemin geleneksel yöntemlerden çok daha hızlı ve düşük maliyetli olduğu açıklandı.  İşlem hızının 7 saniyeye düştüğü ve ABD kontrolündeki uluslararası ödeme sistemi SWİFT’e göre maliyetlerin %98 azaldığı ifade edildi.

Trump’ın öngörülemez davranışları, doların itibar kaybetmesi ve yeni rezerv dijital para arayışı tartışmalarında göz önünde bulundurulması gereken kimi küçük ayrıntıları özetlemeye çalıştım. Elbette daha birçok başlıkta tartışmalar olacaktır. Ama iktisat tarihi penceresinden baktığımda özet olarak şunu söyleyebilirim. 

Yeni rezerv para birimini tartışırken gözeteceğimiz en önemli ilke şu olmalı… Maalesef havada barut kokusu var. Savaşa Hayır 

 (1)(2) ( Yirmi Birinci Yüzyıl İçin Türkiye’nin Fabrika Ayarları / Ekonomide Karşı Devrim/ Meriç Köyatası Naviga Yayınları/ amazon.com.tr/  ve denizkutuphanesi.com)