Bir garip soruşturma

Kamunun sahipsiz memurları Yardımcı Hizmetler Sınıfı...  İki haftaki köşe yazımda bu kişilerin sorunlarını ve taleplerini dile getirmiştim. Şimdi de yardımcı hizmetler sınıfı personelinin geçirmiş olduğu soruşturmadan bahsedeceğim. Başlıkta da belirttiğim gibi bir garip soruşturma. Neden mi bu başlığı koydum? İddialar yenilir yutulur türden değil.

Bir yönetici düşünün emrinde çalışan yardımcı hizmetler sınıfı personeline hatası ne olursa olsun yapmaması gereken bir şeyi yapıyor. Şiddet uyguluyor. Boğazına sarılıyor. Tişörtünü yırtıyor. Bağırıyor. Hakaretler ediyor. Küfürler ediyor. Yere düşen telefonunu tekmeliyor. Sesi her yer yeri inletiyor. Hatta sonraları bu gence tuvalete dahil gittiğinde yerinde olmadığı gibi tutanaklar tutuyor. Sonuç ne mi oldu? İşte bu soruşturmanın detayları gelen mailde şu şekilde anlatılıyor.

İşte belgelerdeki anlatımlara göre, Çocuk Esirgeme Kurumu'nda devletin büyüttüğü bir gençten bahsedeceğiz bugün. Kendisi 24 yaşında. Yardımcı Hizmetler Sınıfı kadrosu personeli. 2020 yılında görev yapmaya başlayan bu kişi, birçok kamu kurumunda görev yaptıktan sonra ekim ayının ortasında tayin oluyor. İşte o tayinle birlikte neredeyse başına gelmeyen kalmıyor. Resmi evraktaki ifadesine göre yöneticisinin saldırısına uğruyor. Tişörtü yırtılıyor. Yere düşen telefonu tekmeleniyor. Sonraki günlerde de 5 gün boyunca sürekli olarak üst üste tutanaklar tutuluyor. Sonrasında ne mi oluyor? Bu gencimiz kınama alıyor. 'Ya daha neler" dediğinizi duyar gibiyim. Aynen ben de ilk okuduğumda aynı şeyleri söyledim. 

SADECE 15 GÜN SONRA...

Tarihler 15 Ekim 2023 tarihini gösterdiğinde bu gencimiz Küçükçekmece Kaymakamlığa bağlı Defterdarlık bölümüne tayin oluyor. Yeni yer, yeni arkadaşlar heyecanıyla işyerine alışmaya çalışıyor Tarihler 30 Ekim 2023'ü gösterdiğinde, bu gencimiz için bol tutanaklı, soruşturmalı süreç başlıyor. O gün işe geç kalınca yöneticisi tarafından tutanak tutuluyor. İşte bu tutanaklardaki iddialar da müfettişler tarafından ifadesi alınan gence yöneltiliyor.

"09.30 itibariyle yerinde olmadığınız tespit ediliyor. İmza çizelgesine ise önce 08.35'de işe gelmiş gibi imza attığınız daha sonra fark edilince 09.35'de gelmiş gibi imzaladığınız ancak 09.48'de işe geldiğiniz tespit edilmiştir. Bu iddialara ne cevap vereceksiniz?"

Genç, "Ben o gün 09.35'de işe gelip o şekilde imza attım. 08.35 yazıp değiştirmedim. Sonrasında yöneticinin odasına girerek geç kalma gerekçemi anlatarak özür diledim ve bir daha tekrarlanmayacağını söyledim. Yöneticim bir anda bana, 'Beni diğer müdürlerine benzetme' dedi ve beni ezmeye kalktı. Bunun üzerine ben de, 'Sende beni diğer personellere benzetme' diye cevap verdim. Üzerime saldırdı. Boynumdan ve yakamdan tuttu. Tişörtümü yırttı. Bende müdürüm sakin olun dedim ve elimdeki telefonla kendimi savunmaya çalıştım. Bu sırada elime vurunca telefonum yere düştü. Almak için eğilince beni dışarı doğru itti. Bende kendimi dışarı attım. Çünkü içeride olanları ispatlayamazdım. Herkesin içinde üzerime yürüdü. Ben yine sakin kalmaya çalıştım. Seslere gelen çalışma arkadaşlarım beni uzaklaştırdılar. Telefonumu istedim. O sırada yöneticim telefonuma tekme attı. Telefonum birçok yerinden çizildi ve bayağı hasar gördü. Buna birçok personel arkadaşımız şahittir. Ben o gün yöneticime herhangi bir saygısızlıkta bulunmadım." dedi.

Tabii bununla bitmedi adına ne dersiniz bilmiyorum ama tutanaklar sonrasında da devam etti.

"31 Ekim 2023 10.40'da neden yerinizde olmadığınız tespit edilmiş. Bu konuda ne diyeceksiniz?"

"Evet o saatte tuvalete gittim. Giderken bir çalışma arkadaşıma da söyledim. Yöneticim hatta beni kontrol etsin diye o arkadaşımızı arkamdan tuvalete bile göndermiş. Tuvaletten çıktıktan sonra da kaymakamlık bahçesinde bulunan çardakta sigara içmeye çıktım. Sonra da yerime geçtim."

"Aynı gün tutulan başka bir tutanakta yani 31 Ekim 2023 günü görevli olduğunuz alanda temizlik yapmadığınız yazılmıştır. Buna ne diyeceksiniz?"

Genç, "Yöneticimin bir gün önce bana saldırmasından ve baskı yapmasından dolayı işe mutlu gelemem. Psikolojik sorun yaşamam nedeniyle ve temizlik yapmayı da bilmediğim için o gün görevli olduğum alanda temizlik yapmadım. Ben diğer temizlik görevlisi arkadaşlara özrümü söyledim. Onlar da beni anlayışla kabul ettiler."

Tabii sonrasında tutanaklar 1 Kasım, 2 Kasım, 3 Kasım tarihlerinde de devam etti. Buradaki gerekçelerde, 'Zile bastım neden gelmedin? Mesai çizelgesini istedim neden getirmedin? Neden temizlik yapmıyorsun? Emir ve talimatlara neden uymuyorsun?' gibi tutanaklar tutuldu. Genç ise bunlara tüm cevapları verdi ve tayin istediğini belirtti. 

SORUŞTURMA TAMAMLANDI...

İşte tüm bu adına ne dersiniz bilmiyorum ama durumu Küçükçekmece Kaymakamı'na anlattı. Sonrasında CİMER'e yazdı. Bunun üzerine CİMER durumu İstanbul Valiliği'ne bildirdi. Valilikte İstanbul Defterdarlığı'nda gencin denetmenler tarafından ifadesi alınması talimatını verdi. 

Başka bir ilçeye tayini çıkan gençle ilgili ilk soruşturma sonucu geldi. Sonuç ne mi? 'Kınama" verildi. Yöneticiye mi ne oldu? Herhangi bir ceza almamış olmalı ki yöneticiliğine devam ediyor.

Şimdi ulaştığımız genç soruyor: "Acaba gerçekten adaletli bir tahkikat mı yapıldı? Neden bana kınama verildi de ona verilmedi? Tişörtü yırtılan, saldırıya uğrayan, telefonu hasar gören benim. Kınama alan da benim....Çocuk Esirgeme Kurumu'nda büyüdüm. İnanın böyle bir muameleye maruz kalmadım..."